İlk hedef İzmir

RİKO Paşa, sonunda ses verdi. Bir akşam, her zamanki gibi beklenmedik bir anda aradı ve en kibar, en sevecen ses tonuyla sordu: ‘‘N'aber lan öküz, n'apıyonuz?’’

Sevgi insanı işte. Merak edenler için buradan duyuralım daha rahat olur. Sistemini oturtmuş arkadaş. Detay almadık, biz buradaki detayları iletmekle yetindik.

Aynı akşam, Topesto biraderimizin tesislerini ziyaret ettik. Maksat iki bira atıp bir şeyler yemek, belki bir de film patlatmak.

Topesto'nun aynı şeyi yiyerek yaşamak gibi bir takıntısı var. Yani, kabul ediyorum, bu hepimizde biraz var. Fakat Topesto, yaklaşık bir aydır filan aynı pizzacıdan besleniyor.

Geçen buluşmamızda, ‘‘Niye hep aynı pizzayı söylüyorsun? Bari malzeme değişikliği yap. Suratın 'klasik pizza'nın şeklini almaya başladı. Göz kapaklarının üzerinde mantar, yanaklarında jambon parçacıkları beliriyor’’ şeklinde bir eleştiride bulundum.

Ağırına gitmiş belli ki. Bu son gidişimde, birayı uzatırken, ‘‘Al bakalım, seç neyi seçeceksen’’ diyerek mönü uzattı. Benim sözlerimden sonra pizzacıyı aramış ve mönü istemiş.

Herifin evinde bir İtalyan lokantasının mönüsü duruyor şu anda. ‘‘Ücrete servis dahil mi?’’ diyecektim vazgeçtim. Çünkü gözünde hafiften bir dönme sezdim arkadaşın.

*

Ben istediğim pizzayı seçtim, ‘‘Sen ne seçeceksin?’’ diye sordum, ‘‘Aklıma bir şey gelmiyor, ben yine aynısını söyleyeyim’’ dedi. Hakikaten delirtir insanı.

Pizzalar geldi, Riko Paşa'nın son durumu üzerine geyik yapıldı, sonra da belki 20'nci kez ‘‘Rezervuar Köpekleri’’ seyredildi.

Ben artık diyalogları ezberlemiş durumda olduğumdan, bazı sahneleri geçip sadece favori sahnelerimi seyretmek istedim. Topesto bu iseğimi şiddetle kınadı.

Bana kalsa, 5'er kez Michael Madsen'in rehin aldığı polis memuruna ‘‘Stuck In The Middle With You’’yu dinleterek ızdırap çektirdiği sahneyi ve Madonna'nın ‘‘Like A Virgin’’ şarkısıyla, ABD'deki kadın garsonlara bahşiş verme problemi üzerine restoranda yapılan geyik sahnesini seyredeceğim.

Ama yine baştan sona güzel güzel seyrettik.

Ben bombayı eve uzamak üzere ayağa kalktığımda patlattım: ‘‘Ben cumartesi İzmir'e gidiyorum...’’

Şimdi bu kadar basit bir cümlenin, iki kişi arasında ‘‘bomba etkisi yaratması’’, tabii ki sizlere tuhaf gelecek, ‘‘Ne kadar sefil ve renksiz bir hayatları var ki, basit bir şehirlerarası yolculuğu heyecan meselesi yapıyorlar’’ dedirtecek.

Bir noktaya kadar haklısınız.

*

Fakat İzmir konusu, kalbimizde derin bir yaradır. Buluşup iki sokak ötedeki sinemaya gidemeyen insanların İzmir'e gidebilmeleri büyük bir meseledir bir kere.

Aylardır planladığımız İzmir seyahatini, birbirinden absürd nedenlerle gerçekleştiremiyoruz. Gidemeyiş nedenlerimizi şuracıkta saysam, gözyaşlarına boğulup karanlık sokaklarda kaybolmak istersiniz.

Ben İzmirli değilim fakat İzmir'de çok sevdiğim arkadaşlarım var. Topesto ise İzmirli. Bu arada Riko da İzmir'den itina ile seçilmiş ve İstanbul'a postalanmış tiplerdendir.

Klasik olarak perşembe günleri yapılan ve katılımcı sayısı ikiye düşse bile muhakkak gerçekleştirilen ‘‘öküz’’ toplantısını, bir grup arkadaş aynen İzmir'de yapıyor.

Arada bir İzmir'le canlı bağlantı kurulduğu da oluyor cep telefonu türü cihazlarla.

Fakat nedense bir vakit verdiğimiz söz tutulamıyor ve İzmir'e gidilemiyor.

Böyle bir Ege'nin incisine varamama, Topçular'da çöp şiş, ara sokaktaki balıkçıda ‘‘zahmetsiz’’ yiyememe, Eko yahut Kalyon'da biralanamama durumumuz var aylardır.

*

Neyse işte, ben öyle şakkadanak, İzmir'e gideceğimi söyleyince Topesto ‘‘Hadi be, sallama!’’ dedi.

Ben de ‘‘Budur transportasyon belgem birader’’ diyerek bileti burnuna dayayıverdim.

O dakika ikna olmak durumunda kaldı. ‘‘Niye gidiyorsun?’’ dedi. Ben de ‘‘Cimbom nerede biz oradayız’’ şeklinde cevap verdim.

Pazar günü Göztepe ile oynayacak ya Galatasaray, ben aradan İzmir özlemimi de çıkarmış olacağım.

Oradaki ekip direkt organize oldu zaten. Bundan sonrası Topesto'ya kalmış. Çaresizlikten rengi döndü zaten.

Durumumuz budur. Eko'ya mı, Kalyon'a mı gidilecek. Şimdi hayattaki tek meselemiz budur. Acaba Punta'da ne var bu gece. Neyse bugün hepsini İzmir'de öğreneceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları