Evde, kitaplığın raflarında kimi özenle yerleştirilmiş, kimi ancak dayanışma ruhuyla birbirine dayanarak ayakta durabilecek kadar gücü kalmış çizgi romanlara bakıyorum. Canım sıkıldığında, neşem yerindeyken, hayal âlemlerine karışmak gerektiğinde koşup sığındığım kahramanların sıcak yüzleri
Alex Raymond’un imzasını taşıyan Flash Gordon, Jungle Jim, Secret Agent X, Hal Foster’ın Prince Valiant’ı, Winsor McCay’in harikulade ‘Dream Of The Rarebit Fiend’i, Frank Miller’ın dönüp dönüp okunan Sin City serisi... Birinin adını sayınca diğerine haksızlık ediyormuşum gibi tuhaf bir his oluşuyor: Hugo Pratt’ın Corto Maltese’i, sonra Silver Surfer, eski dostum Teks... Yok, böyle başa çıkılmıyor bu işle. Ama bütün bu kahramanlar çıkıp gelmeden önce, Diabolik’ten, Watchmen’den, Fritz The Cat’ten veya Herriman’ın Krazy Kat’inden önce var olan, hala varlığını sürdüren sadece bir ‘eleman’ var: Zagor! İtalyan ekolünün en uzun soluklu, en sevilen kahramanı Zagor 50 yıl önce yazar Sergio Bonelli ve çizer Gallieno Ferri’nin ortak çalışması olarak doğmuştu. Türkiye’de de, bildiğim kadarıyla 1962’den itibaren kısa ayrılık dönemleri hariç raflardaki yerini korudu. İtalya’dan sonra en çok sevildiği ülke herhalde bizim memlekettir yani Zagor’un, Çiko’nun, Kazmakürek Bill’in. Sevgimiz ve ilgimiz o kadar fazladır ki, bir ilke imza atıp filmini de çekmişizdir kafamıza göre. Hatta üç film birden çekmişizdir hızımızı alamayıp: ‘Zagor’ (1970), ‘Zagor Kara Bela’ (1971), ‘Zagor Kara Korsan’ın Hazineleri’ (1971).
ÇOTONK SMACK’A KARŞI
Nedir Pensilvanya’nın Darkwood adlı ormanlık bölgesinde kartal desenli tişörtü, sopaya devekuşu yumurtası büyüklüğünde taş bağlamak suretiyle elde edilmiş baltasıyla milletim ‘Thud!’, ‘Smack!’, ‘Çotonk!’ diye kafasını gözünü yara yara gezen kahramana bizi bu kadar bağlayan... Bu sorunun cevabını bilimsel düzeyde açıklayan elbette çıkar ama kendi adıma konuşayım: Zagor maceralarında hem komedi hem korku, hem heyecan kasırgası, hem gizem vardır. Zagor nettir, ekleştirdi mi oturtur. Zagor problemi muhakkak çözer. Zagor dostuna gerçek dost, düşmanına beter böcektir. Zagor korkmaz, korkana da el uzatır. Zagor Baltalı İlah’tır ve baltası hedefi muhakkak bulur, nereye kaçarsan kaç! Zagor abimizi Türkiye’deki hayranlarına anlatmak çok da şart değil, zaten meraklısı gayet iyi tanır. Ama bu konuda detay manyağı olmak isteyenlere “Müjdeler var yurdumun taşına toprağına” şeklinde seslenmek isterim çünkü Zagor Abi’nin (Ve tabii Mister No’nun, canımız bizim!) efsane çizeri Gallieno Ferri İstanbul’a geliyor.
TAM TAKIM ZAGOR EKİBİ
Sadece o gelmiyor, ekip geniş ama bir daha tekrarlamış olayım, 81 yaşındaki üstad Ferri, 30 Ekim-7 Kasım arasında TÜYAP Kitap Fuarı kapsamında düzenlenecek ‘Çizgi Roman Etkinlikleri’ne katılmak üzere İstanbul’a geliyor. İtalya’dan gelip çeşitli etkinliklere (imza günü, atölye çalışması, konuşma, İstanbul temalı çizgi roman yarışması) katılacak ekibin tam dökümü şöyle: · Galliano FERRI (Zagor’un babası) · Gianfranco MANFREDI (Volto Nascosto’nun yaratıcısı) · Moreno BURATTINI (Bonelli başyazarı) · Graziano ROMANI (Müzisyen ve Una Vita con Zagor müzik albümünün bestecisi ve yorumcusu) · Marcello TONINELLI (Zig Zagor çizeri) · Giancarlo ORAZI (İtalya’nın en büyük orijinal çizim koleksiyoneri) · Laura Scarpa (Scuola di Fumetto dergisinin yayın editörü) · Diego Cajelli (Yazar) · Riccardo Burchielli (Çizer) · Marco Schiavone (Edizione BD yayınevi CEO’su) Ekip bununla da sınırlı değil aslında. Aynı etkinlik programı çerçevesinde bizim efsane çizerlerimizden Ömer Muz ve Ersin Burak da hazır bulunacak TÜYAP’ta. Evinin duvarında sahaftan bulduğu Ömer Muz imzalı bir Teksas orijinal kapağı asılı bir insan olarak bu büyük ustaya da bağlılıklarımı sunarım. Zagor hayranlarının Ferri’yi ve diğer konukları en iyi şekilde ağırlayacağına eminim. Yoksa malum, çakar Zagor baltayı kaşımızın üstüne!