Paylaş
Hani bizi kötü tanıtan, “kazıkçı, jigolo, tacizci, sahtekâr” olarak tanıtan örnekler veren rehberleri eleştiren haber.
Vay efendim, her biri çok satan bu popüler rehberlerde “Sultanahmet çevresi kazanç sağlamak için duygu sömürüsü yapan jigololarla doludur” deniyormuş.
Eee? Yeni bir şey söylesene?
Yalan mı? Değil!
“Ay lav yu, kis mi beybi” muhabbetiyle ahir ömründe bir romantik, bir şehevi macera yaşamak isteyen kadınları yolan hazır kıtalar var bu memlekette.
Bakınız Sultanahmet, bakınız muhtelif Ege ve Akdeniz beldeleri!
“Gideceğiniz yönü biliyorsanız şoföre tarif ediniz, bilmiyorsanız en uzun yoldan gideceğinize hiç şüpheniz olmasın. Paranızı uzatırken yem olmamaya dikkat ediniz bazen 10 YTL alan şoför el çabukluğu ile parayı değiştirip 1 YTL verdiğinizi iddia edebilir...”
Yani? Haydi turistik efekt verip İngilizce de sorayım: So what?
Kafadan uydurmuş diyebilir miyiz rehberin yazarına?
Maalesef hayır.
Taksi şoförlerinin çok büyük bölümü dürüst insanlar olsa da arada öyle hırt tiplere rastlıyor ki insan; sandalyeye bağlayıp akşamdan sabaha burnuna fiske vursan doymazsın!
Hiçbir şey yapmasa bile aynayı direkt arkada oturan kadının bacaklarına ayarlayan tiplerden bahsetmemiş rehber, yatıp kalkıp dua edelim derim ben!
* * *
Oyyy rehber kardeş! Deme öyle, deme öyle!
Niye?
İşkembeden mi atıyor?
Yabancı kadınların hepsini “şehvet tutsağı Bizanslı yavru” olarak gören insanlar yok mu bu ülkede?
Üzgünüm fakat çook!
Üstsüz güneşleniyorsa hemen oracıkta sevişmek üzere bulunuyordur bir kadın.
Gece kulüpte tek başına dans mı ediyor? Ee, artık yatma zamanı gelmiştir. Direnirse de onun problemi!
* * *
Bu ülke Geceyarısı Ekspresi değil.
Fakat ne yazık ki bu anlatılanlar ve daha fazlası da doğru.
Bugünden yarına çözümü olmayan bir konu.
Ama birileri çıkıp ayıbımızı yüzümüze vurduğunda “Vay sen ne diyorsun, telli ibiş!” diye ayaklanmıyor muyuz?
İşte o zaman “Hem dersimizi çalışmamışız hem şişmanız herkesten” demek de farz oluyor.
Hedef Berlin
YAKIN bir arkadaşım bir süre Berlin’de yaşama kararı aldı.
Gittikçe sevdiğim (Aaah ah! İlk Berlin seferimi sevgili Tuğrul Şavkay ağabeyimle yapmıştım, nur içinde yatsın) bir şehir Berlin.
Hayvanat Bahçesi, bu dünyada en sevdiğim noktalardan biri.
Kutup ayısı Knut’un bebekliğini, hatta annesinin ona hamile olduğu dönemi bilirim.
Ev kiralayıp tatil yapmışlığım vardır; Dünya Kupası sırasında banliyönün banliyösü bir semtte ucuz otelde yatmışlığım vardır.
Hayat izin verirse, uğruna İstanbul’u bir süreliğine terk edebileceğim şehirdir.
Duvar’ın yıkılışının 20’nci yılı.
Berlin yaşlandıkça tatlanıyor ve benim de partiyi kaçırmaya niyetim yok.
Bir karar aldım, bağlayıcı olsun diye de yazıyorum!
Lige ara verilir verilmez, kafamı kaldırdığım ilk anda hedefim Berlin.
Kırık Kilise’ye yakın bir dairede kısa bir tatil.
Kurdum kendimi.
Yoluma çıkmayın, kabalaşırım!
Paylaş