Güzeldi ama...

DÜN gece 7 dakika dünyanın en büyük mutluluklarından birini yaşadık. Biz bu mutlulukları yaşamaya yabancı sayılmayız.

Ama hakikaten çok güzeldi. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final yolunda bütün takımlar zorlanıyor. Galatasaray da bu takımlardan birisi. Dün geceki maçı kazansa, büyük ölçüde rahatlayacaktı. Ama olmadı... Eğrisi doğrusuna denk gelip de galibiyeti sağlayamadı. İlk yarı kaçan gollere mi yanacaksınız, 1-0 öne geçtikten 7 dakika sonra yenen gole mi yanacaksınız, şaşıyorsunuz. Roma, Barcelona'yı yenerek, grubun üstüne tırmandı. Bundan sonra yakalanması gereken bu iki takımla yapılacak maçlar var. Roma'yı orada yenmek pek kolay değil. Uğur yapmayı sevdiğim için, içimden geçen skoru veya bütün maçlar tamamlandıktan sonra grupta oluşacak puan tablosunu tahmin edecek değilim.

KORA KOR MÜCADELE

G.Saray'ın her maçta beraberlik alması, büyük bir talihsizlik. İlk iki maçı ve dün geceki karşılaşmayı hiçbir G.Saray taraftarı, kolay kolay unutamayacak. Bir taraftar olarak göğsümü kabartan tek şey, bu kadar eksiğe rağmen, neredeyse tam kadro gelen Liverpool ile kora kor bir mücadele sergilemesiydi. G.Saray'da, ilk kez ilk 11'de maça çıkan Niculescu'nun gol atması muhakkak çok sevindirici. İki takım da mükemmel bir futbol oynamamış olabilir. Fakat dün gece Mecidiyeköy semalarında futbol ruhu dolaşıyordu.

Bu maçtan çıkarılacak tek bir ders var aslında... Bakın arkadaşlar, bir tane Galatasaray var. Bunun arkasına bir takım daha koyabilir misiniz, koyamaz mısınız? Bunu düşünmenin vakti çoktan geldi geçiyor. Bunu bir düşünelim?
Yazarın Tüm Yazıları