Gezmiş yaşasaydı Mehtap TV’ye program yapar mıydı?

SON dönemde televizyonların, gazetelerin 1 Mayıs ve 3 Fidan haberlerini sunuş şekline bakıp “Bu medyanın yaptıkları kanunun tamamını veya bir kısmını tağyir, tebdil ve ilgaya girer uleyn! Getirin 146/1’i geri...” diye sinirlenen eski antikomünistler vardır herhalde.

Haberin Devamı

Yiğit Bulut’un 1 Mayıs sabahı Taksim Meydanı’nda canlı yayında gaza gelip kravatı çıkartıp atarken “Hop hop hop şimdi emekçi oluyorum sayın seyirciler” dediği ana “Vay! Bir de içinden tulum çıkıyor mu şimdi?..” demekten öte tepki verememiştim.

Sonra Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan yazıları yoğun şekilde belirmeye başladı gazetelerde.

Yazanların bir bölümü o dönemi yaşamış, olana bitene şahitlik etmiş olanlar, bir bölümü ise konjonktüre kuvvet “Ortalık boş ben de sallayayım bir şeyler. Namım yürüsün romantik/devrimci âlemlerinde” diyenler.

Okur zaten gerekli ayrımı yapıyordur.

İkinci kategoriden bazı isimlerin yazılarını okurken Yiğit Bulut’un kravatı atıp emekçilerin saflarına geçici katılımı manzarasını hatırlayıp durdum.

Haberin Devamı

Sanırsın “Aşkolsun sana çocuk aşkolsun”la beslenip devrim rüyalarıyla büyümüşler, yerseniz tabii.

¡ ¡ ¡

İlk kategoride yer alan yani o yıllarda sol çevrede tanınan isimlerden Şahin Alpay ise işi bir adım daha ileri götürdü ve “Deniz Gezmiş bugün yaşasaydı pek çok konuda benim gibi düşünürdü” dedi Ali Bayramoğlu’nun “Demokrasi Tarihi” adlı programında.

Şahin Alpay’ın Çin Komünist Partisi’nin İngilizce yayın organı Peking Review’dan Karl Popper’ın “Açık Toplum ve Düşmanları”na, oradan da Ağlayan Çocuk kapaklı Sızıntı ekolüne yaslanmış liberalliğe uzanan siyasi çizgisini takip eder miydi acaba Deniz Gezmiş?

Fikrim sorulsa “Hiç sanmam” diyebilirim ancak.

Şahin Alpay’ın yaptığı kötüdür, Deniz Gezmiş yapmazdı böyle şey diyecek halim yok.

Şahin Alpay’dan farkım kalmaz böyle dersem, nasıl bileceksin ki?

İnsan değişir, değişmemek tuhaf.

Cuma akşamı Deniz Gezmiş’in yakın arkadaşı olan, beraber hapis yatmış birkaç eski tüfekle karşılaştım tesadüfen.

Bir süre anılarını dinledikten sonra “Deniz Gezmiş yaşasaydı Mehtap TV’de program yapar mıydı mesela” diye sordum.

Kimse “Evet yapardı” demedi.

Mehtap TV’ye program yapmak kötü veya ayıp bir şey değil tabii ki; ama “Karakterine uymazdı” dediler özet olarak.

Haberin Devamı

Eski tüfeklerin tam olarak ne dediklerini tekrarlayıp Şahin Alpay’ı üzmenin manası yok.

Zaten kendisi tahmin etmiştir.

 

Dünyanın yıllık değeri 33 trilyon dolar

 

GÜNÜMÜZÜN ünlü bilimcileriyle yapılmış söyleşilerden derlenen bir kitap “Hayat Kitabı” (NTV Yayınları).

“Hava bedava, su bedava”cılar için Harvard Üniversitesi Organizma ve Evrim Biyolojisi Bölümü’nden Profesör Edward O. Wilson anlatıyor:

“...Aslında yıllar önce bir grup iktisatçı ve biyolog yok etmekte olduğumuz dünyanın değerini dolar bazında hesaplamaya çalıştı su, hava, toprak vs. Ve hesapladıkları rakam yılda otuz üç trilyon dolardı.

...Bu bize tamamen bedava veriliyor ve doğal dünyayı yok ettiğimizde, onu kendi ekonomik aygıtımızla ikame etmek zorunda kalıyoruz; bir ormanı ya da bir su havzasını yok ettiğimizde olan bu.

Haberin Devamı

Bedava suyu yok ediyoruz ve sonra onu filtreleme cihazlarıyla üretmek zorunda kalıyoruz, bu da milyonlarca, yüz milyonlarca dolara mal oluyor.

Yaptığımız şey Dünya’yı adım adım basbayağı bir uzay gemisine çevirmek; bir tür olarak içinde rahat edemeyeceğimiz bir araca çevirmek.

Zırdelilikten başka bir şey değil...”

Zihin açıcı bir kitap, tavsiye ederim.

Yazarın Tüm Yazıları