Paylaş
Araştırma şirketi Metropoll’ün Eylül 2020’de yaptığı seçim anketinin sonuçları üzerine analiz üreten Abdulkadir Selvi, dünkü yazısında kararsızlara ve gençlere yönelik yeni politikalar üretilmesi gerektiğini işaret ediyordu.
Selvi’nin dikkat çektiği “yeni seçmen bloku” gençlik hayalleri kurdurtmayacak gibi değil...
Seçimlerin planlandığı üzere 2023’te yapılması durumunda 5.5 milyon genç ilk kez sandığa gidecek.
5.5 milyon seçmenin potansiyel etkisini görmek için son genel seçimlere bakmak yeterli. İYİ Parti, MHP ve HDP, üç aşağı beş yukarı 5-6 milyon bandında oy alan partiler...
Hakkında çözümlemelere, tespitlere, öngörülere doyulamayan “Z kuşağı”ndan gelecek 5.5 milyon seçmenin sandığa gitme oranını kestirmek güç.
ABD’de 18-29 arası seçmenin yüzde 50’sinden fazlası sandığa gitmiyor ve bu ciddi bir mesele olarak görülüyor.
Ancak araştırmalar, sandığa gitme alışkanlığının “görerek edinilen” bir alışkanlık/davranış olduğunu ortaya koyuyor.
Toplumun yetişkinleri daha fazla oy kullandıkça gençlerin de eğilimi artıyor. Yüzde 80’i aşan katılımlarla bu konuda gayet iyi bir karnemiz olduğu söylenebilir; dolayısıyla günlük hayatta siyasete gereğinden fazla yer açmış, açılmasına rıza göstermiş bir ülkede gençlerin de katılımının yüksek olacağını düşünmek mümkün.
Peki nasıl erişecek siyasi partiler tatlı gençlik düşlerine?
Hantal parti bürokrasisinin yansıdığı, kendi kalıbına döktüğü ve haliyle “Mini Me” şeklinde yapılanan Gençlik Kolları tipi örgütlenmelerin, kuşakları üzerine slogan heyecanı dışında bir üretimi olduğunu söylemek güç.
Elbette hepsi raporlar hazırlıyor, seminerler, yayınlar için emek veriyor ancak 5.5 milyonun zihin haritasına hâkim olmak o kadar basit değil.
Genç seçmene sempatik gelsin diye “Vay benim kankito seçmenim, adamsın adam” tarzı umutsuz çıkışlar ancak Deniz Baykal’ın Ricky Martin’li kongresinin yarattığı etkiyi yaratacaktır ve bolca dalga geçmekten öte karşılık bulamayacaktır.
Kavgacılık değil, işsizlik gibi can yakıcı, özellikle de gençleri kavurucu sorunlara dair ayakları yere basan konularda samimi, gerçekçi planlar kazanır...
Zihin döküm işçiliği çalışmaz; özgürlük alanlarını genişleten, fırsat imkânlarını eşitleyen politikalar kazanır...
Gençlik rüyalarında sevgi, umut, heyecan vardır; kutuplaşma, hakaret, oyunu kirli oynamak değil...
Rüyaya yatacakların daha çoook çalışması gerek; yoksa gördükleri rüyanın hayra çıkmasını umduklarıyla kalırlar.
Paylaş