Paylaş
Şiir seven, İkinci Yeni’ye hayatında ayrı yer açan her şiir meraklısı gibi meşhur şiirlerine odaklanarak başlamıştı maceram.
Ece Ayhan’ın şiirini tanımlamak için sıkça kullanılan sıfatlardan birinin “kapalı” olduğu düşünülürse aksi de pek mümkün değildir zaten “o yaşlar” için.
“Yort Savul”, “Meçhul Öğrenci Anıtı”, “Mor Külhani”, “Yalınayak Şiirdir” gibi antolojilerin gediklisi şiirleri öğrenci evlerimizdeki “panolara” ilk sızanlar olmuştu elbette.
*
Ece Bey’i Beyoğlu’nda gördüğümüz ancak yanına gitmeden uzaktan seyretmeye yetecek kadar cesaret biriktirebildiğimiz, kendisiyle değilse de çevresinde yaşamış olanlarla arkadaşlık ettiğimiz günler sonra geldi.
Zamanla gelişti takıntım şiirine, denemelerine vesaire.
Yazdığı her metne ulaşmaya, okumaya çalıştım ve büyük ölçüde de başarılı oldum.
Bu konuda yazının başında bahsettiğim “Ece Ayhan’ı hakkıyla araştıranlara ve yazanlara” kendimi borçlu hissederim; hakikaten çok iyi kitaplar yazıldı...
*
Geçen hafta birtakım sıkıcı işleri halletmek için çıktığım Galatasaray’da Ece Ayhan “puzzle”ında (‘yapboz’unda) önemli yere sahip olacak bir kıymetli parçaya daha rastladım.
Araştırmacı yazar Tunç Tayanç “Adım Ece Ayhan Çağlar...” adı altında şairin kendisinin bile izini kaybettiği şiirlerini toplamış.
Bir nevi edebi arkeolojik kazı çalışması yürütmüş Tunç Tayanç.
Ece Ayhan’ın yakın dostlarından Oğuz Onaran’ın “Bunlara bir bakıver” diye uzattığı dosyadan yola çıkmış.
Ayhan’ın neredeyse çocukluk yıllarından arkadaşı olan Aslan Ebiri’nin ailesi tarafından kendisine iletilen dosya, bu heyecan verici macerayı biraz daha heyecanlı hale getirmiş.
Ne var bu dosyalarda?
“Ece Ayhan’ın çeşitli söyleşilerde zaman zaman dokunduğu, izini kaybettiği erken dönem şiirleri” var.
Kimi bazı değişikliklerle 1940’ların sonlarıyla 1950’ler arasında çeşitli dergilerde görülmüş.
Kimi okul gazetesi gibi izi zor bulunur mecralarda “şöyle bir” belirmiş.
Kimi hiç gün yüzü görmemiş...
*
Ece Ayhan’ın zorlu, kapalı şiirinin gelişinin müjdecisi şiirler.
Elbette henüz yolun başında bir şair var; henüz o karanlık, ağır, boğuk, yoğun ses belirmemiş ama arada bir mısrada bile işaret fişeğinin çakıldığını görebiliyoruz.
Tunç Tayanç sadece dosyalardaki şiirleri “yığmak” gibi bir kolaycılığa kaçmamış.
İyi bir araştırmacı olarak kitabı okuyanlara bir perspektif sunmuş, çeşitli kaynakları işaret ederek okuyucunun yolunu bulmasını kolaylaştırmış.
*
“Adım Ece Ayhan Çağlar...” memleketin hiç bitmeyen “içinden geçtiğimiz zorlu günler” atmosferinde edebiyat gölgesine sığınmak isteyenler için ideal.
Edebiyat tarihiyle ilgilenenler için de bu zorlu işin layıkıyla nasıl yapılabileceğini gösteren bir tür rehber.
Edebi pazarlar dilerim...
(Adım Ece Ayhan Çağlar, Hazırlayan: Tunç Tayanç, Yapı Kredi Yayınları, 2014)
Paylaş