Paylaş
Önceki gün (medyaya yansıyan haberlere bakarak) düğün terörüne iki ayrı şehirde, iki ayrı vakada 18 yaralı verdiğimizi okudum.
İki kavga da “takı” yüzünden çıkmış ki; olayların nasıl geliştiğini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyoruz.
İstanbul Kâğıthane’deki çatışmayı gelinin annesinin fotoğraf çekimi sırasında takıları çantasına koyması tetiklemiş.
HAYROLA DÜNÜR?
Dünürün “Hayrola?” şeklindeki müdahalesiyle başlayan olaylarda bir kişi bıçak darbesiyle yaralanmış ki; insan bir nikâh törenine niçin bıçakla gider bilmiyorum, bilemiyorum...
Zonguldak’taki diğer vakanın gelişi gelin alma töreninden belliymiş. Önce orada bir tartışma yaşanıyor ama gelin “Ben evleneceğim” hattını cesurca savununca olay büyümüyor...
Akşam takıların paylaşımı sırasında yine dünürler “Sende kalacak, bende kalacak” kavgasına tutuşuyor. İki raunt süren (çay bahçesi ve hastane bahçesi) kavgada yaralanan toplam 17 kişi çeşitli hastanelere sevk ediliyor.
Yaralılardan birinin de bu mutlu hadiseye yanlış anda şahitlik eden ambulans görevlisi olduğunu not düşelim.
Kimsenin hayatını kaybetmemesi bu iki olay açısından sevindirici tek nokta...
Herhalde kimse “mutlu, çok mutlu veya en mutlu” olması planlanan bir günü hastanede, karakolda, ambulansta geçirmek istemez.
ÖNLEM ALINAMAZ; GEÇİNİZ
“Toplumsal huzura tehdit” derken de boş konuşmuyorum; ciddiyim mümkün mertebe...
Düğünler, özellikle yaz mevsiminde yoğunlaşan düğünlerde yüzlerce, binlerce insan ölüyor, yaralanıyor.
Bu önlem alınacak bir hadise değil; o noktayı çoktan geçmişiz. Kutlamaları bile kan dökülen, can alınan, neşe yerine nefret paylaşılan ortamlara çevirmişiz işte.
Üşenmeyip küçük bir tarama yaparsanız her gün en az bir adet düğün bağlantılı şiddet olayı yaşandığını göreceksiniz.
MEDENİYET TİMSALİ
Bazen “maganda kurşunu” marifetiyle...
Bazen eski husumetini düğün ortamında depreştirmeyi uygun gören medeniyet timsali arkadaşlar sayesinde...
Bazen konvoy, bazen bahşiş, bazen takı kavgasında... Bazen alkol, bazen “errkegglik hislerinin” coşması neticesinde kan dökülüyor.
Ezcümle... Kutlamamız, düğünümüz, derneğimiz bu vaziyette; gerisini siz hesap edin...
Bir de benim gibi yapın, düğünden dernekten uzak durun...
Paylaş