Paylaş
SERDAR ORTAÇ'IN 'THE WALL' YORUMU - WEB TV
Serdar Ortaç’ın konser sırasında Pink Floyd’un ‘Another Brick in the Wall’undan girip ‘Buralara Yaz Günü Kar Yağıyor Canım’dan çıkması, sanal alemde infial yarattı.
Videoyu seyredene kadar gerçekliğine inanmak istemediğim bir girişimdi.
Daha önce yaşadığımız Sevtap Parman’dan ‘Que Sera Sera’ şoku, Ferhat Göçer’in ‘We Will Rock You’ muhtırası ve yine Serdar Ortaç’ın Atiye ile ‘Billie Jean’ kalkışması hatıralarda tazeliğini koruyor.
Geceleri kan ter içinde ‘vatevır vıllbi vıllbi’ diyerek uyandığımız dönemlerin travmasını atlatabilmiş değiliz henüz.
Tam normale dönecekken, ‘We Will Rock You’yu sadece Queen versiyonuyla hatırlayabilecek şekilde iyileşmişken geldi ‘Daktır daktır liv dı kılasrum’ darbesi.
Kaidemden sarsıldım...
Aslında Serdar Ortaç’ın hafifletici nedenleri var.
Şarkıları yanlış söylemek hepimizin yaptığı, yapabileceği bir hikaye.
Sıkıştığın yerde kulağına geleni kendince yorumlar, tanınmaz hale getirir, uygun bir şekilde şarkıya monte edersin.
Bangır bangır müzik eşliğinde uydurup uydurup şarkıya dizmenin bir sakıncası yoktur; yine de volüm düşerken gazı kesin!
Mesela R.E.M.’in solisti Michael Stipe iyidir, severim ama bazen ne dediğini anlamak mümkün değildir.
‘Sidewinder Sleeps Tonite’ıyla ilgili en sık yanlış, şarkının nakaratında yapılır.
Bir müzik dergisinde okumuştum, Stipe’ın hızlı hızlı “Call me when you try to wake her up / Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara” dediği yerde kitleler kontrolü kaybediyormuş.
Bu cümleyi “Only in Jamaica / Yalnız Jamaika’da” diye söyleyenlerin sayısı doğru söyleyenlerden fazlaymış diye hatırlıyorum.
DUŞTA SÖYLE
Yani bir yerde yalnız değilsin Serdar Ortaç.
Ama bu indirdiğin darbeyi hafifletmez çünkü sen bu işi milyarlarca dünya vatandaşı gibi düğünde, partide, barda, kulüpte, evde yapmadın.
Bizim zararımız kendimize ve bilemedin yanımızda dingildeyen (dans eden) eşe, dosta.
Sen tutup kamusal alanda, konser ortamındaki binlerce kişiye “Buralara buralara vi don niid no self kontrol” diye freni boşalmış kamyon gibi dalarsan böyle felaket olur işte.
Serdar Ortaç’ın Pink Floyd saldırısı sonrasında Twitter’da #pinkfloydumadokunma kampanyası başlatıldı.
Ben de katıldım ama bu kadar katı olmak istemem.
O yüzden diyorum ki Serdar Ortaç’a “Sana söyleme demiyorum, söyle ama hobi olarak söyle Pink Floyd’u.”
Duşta, Şamdan’da patlat “Daktır daktır in dı kılasrum”u yoksa, bana ne!
(NOT: Bu arada Serdar Ortaç’ın yaptığı işe ‘snippet’ deniyor. Gruplar konserleri sırasında, başkalarının meşhur şarkılarına geçiş yaparlar, yani bir yerde ‘insert’ atarlar, yerleştirme yaparlar bazen. U2 çok sever bu işi mesela...)
Er balıksadı
(Adam balık yemek istedi)
Artun Ünsal’a, Artun Abi’ye yetişmek pek mümkün değil.
Peynir, Boğaz balıkları, yoğurt, simit kitapları...
Birbiri ardına harika yemek kültürü kitabı yazıyor.
Bu kez ‘İstanbul’un Lezzet Tarihi’ni yazmış ‘kutsal tarif avcısı’.
Sadece yazmamış, Beyhan Günce Ünsal’dan 174 tarif de eklenmiş.
Beyhan Hanım’ın yaptığı yemeği tatmış bir şanslı insan olarak söylüyorum, tarifleri aynen uygulamaya çalışınız.
Ancak tariften ibaret değil ‘İstanbul’un Lezzet Tarihi’.
Tarihten notlar, ulaşılması güç bilgiler, müthiş anekdotlar, adetler, gelenekler, hatıralar...
DİNLEME ARTIK SERDAR FLOYD’U
Mesela şöyle bir cümle öğrendim: Er balıksadı.
Kaşgarlı Mahmut’un ‘Divânü Lûgat-It Türk’ünden alınan cümlenin anlamı ‘Adam balık yemek istedi’ imiş.
Kullanmaya karar verdim ve Topesto’yu aradım: “Er balıksadı?”...
- Dinleme dedim şu Serdar Floyd’u, denge menge kalmadı bünyende.
- Er balıksadı demek balık çekti canım demek.
- Er garipsedi...
- Buyur?
- Yok bir şey, mahallede buluşalım bir saat sonra. Er telefonu kapatsadı!...
Paylaş