Bozo, Sütçü, Adnan Abi, Kaktüs ve Benli Belkıs

İLK elemanın adı Kaktüs’tü

Bütün kediler, en “partal/pırtıl” olanı bile güzeldir, kulaklarından hafifçe ısırılasıdır, fakat bir “top model kedi” boyutunda alımlıydı Kaktüs.
Uzun süredir ev istirahatında; ortak tanıdıklar aracılığıyla pati selamı yolluyoruz birbirimize.
* * *
Sonra Adnan geldi; müdavimlerin deyişiyle “Adnan Abi”.
Adnan Abi dünyanın en estetik kedisi değildi fakat çok sevildi. Sabah fıttırmaları sırasında dükkânı altüst ederken “Oğlum... Adnan Abi!” dediğinizde durup bir saniyeliğine yüzünüze bakar sonra hayali düşmanlarını kovalamaya devam ederdi.
Adnan Abi de şimdi ismini aldığı İmam Adnan Sokak’tan ayrıldı; o da ev istirahatında, ahir ömrünü Gülsüm’ün yanında huzur içinde geçirecek.
* * *
Bozo’dan bahsetmezsem Halil Sezai’nin “İsyaaaeeen!” şarkısı eşliğinde rüyamda belirir. Koca kafalı, her yanı faça dolu, görmüş ve geçirmiş bir Beyoğlu kedisiydi.
Salına salına, sokağın iki yanının da hakkını vererek gelirken tüm kediler toz olurdu. Kapının önünde şööyle bir durur, iki mama kemirir sonra aklına eserse içeri girerdi.
İçeri girdiğinde ne yapacağını hepimiz bilirdik. Adnan Abi kaçamadıysa onu pataklardı; eğer çıkaracak arıza yoksa, bar tezgâhı önündeki taburelerin altına “geniş” yatardı.
Bozo bir gün, hiçbirimizin hatırlamadığı bir gün gitti ve gelmedi.
Hâlâ özlenir, canımız Bozo...
* * *
Bugün kapıdan girerseniz iki eleman göreceksiniz: Sütçü ve Benli Belkıs.
Sütçü bir yaz günü titreyerek ulaşmıştı kapıya. İğne gibiydi, o kadar zayıf.
Mama yiyemiyordu, mecali yoktu. Bir kaba azıcık suyla karıştırdığımız süt koymuştuk, lap lup nefes almadan bitirmişti.
Bir kap daha? Adını böyle kazandı.
Götürüldüğü veteriner ağzındaki arızayı ve bir efsaneye göre efsanevi boyuttaki parazitlerini temizledikten sonra köşesine kuruldu.
Kediler 18 saat uyur derler ya; Sütçü’nün güzellik uykusu 22 saatten aşağı değildir.
* * *
Benli Belkıs’a sadece ben “Benli Belkıs” diyorum, bardaki dostum Vahit de seviyor bu adı. Minyon, siyah/beyaz, kuyruğundan ürken bir tip. Ha, pardon bir de Nouma var.
Kapkara bir eleman. Ara sıra gelenlerden. Kapının üstündeki klimanın üflediği sıcak hava altında mırlama senfonileri yazıyor.
Kediler takım tutsaydı Nouma kesin Beşiktaşlı olurdu; adı başka olsa bile.
Başka kediler de girdi hayatımıza Kaktüs Kahvesi’nde. Ama ara sıra oturup “Kaktüs kedileri” muhabbeti yaptığımızda adı muhakkak geçenler bunlardır.
* * *
Kaktüs Kahvesi 1990’ların başında, yanılmıyorsan 1993’te açıldı.
Bulunduğu nokta 1970 model bir bir birahaneydi, adı da Ekspres’ti.
Beyoğlu’nun 1990’ların başında yaşadığı “batakhaneden eli yüzü düzgün mekânlara evrilme sürecinin” Hayal Kahvesi’yle birlikte simge adreslerinden oldu.
Ertuğrul Özkök’ün “Kaktüsî Tarikatı” diye dalgasını geçtiği bir müdavim profili vardı. Gazeteciler, edebiyatçılar, oyuncular, yönetmenler, akademisyenler, öğrenciler ağırlıktaydı takılanlar arasında.
Müşteri/personel ilişkisi görülmemiş ve sanırım bir da görülemeyecek türdendi.
Hatıralar zincir olur, halkası bitmez.
* * *
Zamana ve şartlara yenilmek üzere Kaktüs Kahvesi.
Geçen hafta dostum Vahit’i görüp her zamanki gibi kedilerden, hayattan, eski dostlardan ve diğer manalı hadiselerden laflamak ve bi kadeh parlatmak için uğradığımda kötü “ön haber”i aldım.
Sigara yasağı, dışarıya masa koyma yasağı, İmam Adnan Sokak ve diğerlerini sıkıcı bir ara sokağa dönüştürme operasyonu sayesinde Kaktüs’ün kapanma noktasına geldiğini öğrendim. Sahipleri de personeli ve kedileri gibi zaman içinde arkadaşım olmuştu; maddi açıdan haklı olarak Kaktüs’ü ayakta tutamayacak noktaya gelmişler.
Henüz açık Kaktüs Kahvesi.
Ama ne kadar açık kalabilecek meçhul.
Taksim değişiyor diyorlar ya; Belediye’nin ışık saçan projeleri var ya.
Vay maşallah, onlar var olsunlar.
Kaktüs gidiyor mesela. Sadece Kaktüs mü, onlarca düzgün müessese siliniyor haritadan.
Koy yerine yenisini koyabilirsen.
Kediler?
Hepsinin geleceği teminat altında merak buyurmayın.
Ama bir daha Beyoğlu’na çıkarsanız, kahvenizi Kaktüs’te için.
Kaktüs için, Adnan için, Sütçü için, Benli Belkıs için ve Bozo’nun aziz hatırası için.
Yazarın Tüm Yazıları