Bizi bizden koru yarabbi!

2015 yılı bütçesinde kendimizi kendimizden korumamız için tam 52 milyar TL ayrıldı.
Allah devlete, hükümete, polise, jandarmaya, istihbarata zeval vermesin; bütçe zaten verilmiş durumda yani.
Dün Çiğdem Toker Cumhuriyet’te bu 52 milyar TL’nin dökümünü hatırlatıyordu...
İçişleri Bakanlığı: 3 milyar 898 milyon TL.
Milli Savunma Bakanlığı: 22 milyar 764 milyon TL.
MİT: 1 milyar 108 milyon TL.
Emniyet Genel Müdürlüğü: 17 milyar 623 milyon TL.
Jandarma Genel Komutanlığı: 6 milyar 490 milyon TL.
Sevgili Çiğdem Toker bütçenin yüzde 11’ine denk gelen bu iç güvenlik harcamalarına örtülü ödenek ve bütçeye yansıtılmayan Savunma Fonu harcamalarının da dahil edilmediğini hatırlatıyordu.

*

Yeter mi milyarlarca TL bizi bizden korumaya?
Yetmez elbette, yetmez ki sıkıyönetim dönemlerini, cunta çözümlerini, baskı rejimi uygulamalarını aratmayacak, hatta rahmet okutacak bir paket iteliyor bizi yönetenler...
Kamuoyunda “İç Güvenlik Paketi” olarak biliniyor paket.
Polisi savcıya...
Evinizi, işyerinizi, hatta sokağı karakola...
Valiyi hikmetinden sual olunmaz bir otoriteye...
Atkılı göstericiyi alnının çatından vurulabilecek bir terör makinesine çevirebilme özelliği var paketin.

*

Pakete muhalefet edene elinde molotofkokteyliyle sokağa fırlamış militan muamelesi yapılıyor.
Hangi aklı başında insan şiddeti savunabilir?
Milletin canına, malına zarar vermek niyetindeki göstericiyi zapt etmek için kolluğa ucu açık yetkiler vermek mi gerekiyor?
Bu kadar mı korkmalıyız kendimizden?
Güvenlik güçlerinin vatandaşa karşı personel, bütçe, teçhizat, yetki açısından bir eksiği olmadığını; hatta zulmünün yanına kaldığı bir sistemde yaşadığımızı bilmiyor muyuz zaten halihazırda?

*

Köyünün zeytinliğini, deresini koruyan vatandaştan “Hayatıma bu kadar karışma!” diyen kitlelere, grev hakkını kullanmaya çalışan işçilerden karakola gitme hatasında bulunan ‘sade vatandaşa’ kadar herkesin devlet şiddetinden nasibini aldığını görmedik mi gerçekten?
Toplumsal muhalefet kanallarının tıkandığı, baskılandığı, zapturapt altına alındığı rejimlerin nasıl anıldığını bilmek için siyaset profesörü olmaya gerek yok herhalde.
Para yetmiyor...
Personel yetmiyor...
Yasa, yetki, en üst seviyeden korunma garantisi yetmiyor iç güvenliğimize.
Bu durumda paket de yetmez bence.
Bizi bizden koru yarabbi!