Paylaş
Giderek de kötüleştiğimizi düşünüyorum açıkçası yaşadıklarımıza ve verdiğimiz tepkilere baktıkça.
İnsanın yüreğini buran hadiselerde, ölü çocuk bedenleri üzerinde ve lanet olasıca terör eylemlerinde bile ayrışacak hale gelmiş bu toplumun gün yüzü göreceğine dair inancım yok artık doktor, daha ne olsun?
*
Acıları siyasi fayda/zarar hesaplarıyla okumaya talimli bu samimiyetsizlik fazla yaşatmaz bizi di mi doktor?
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın naaşı toprağa bile verilmeden kavgasına malzeme eden bu toplum sağlıklı olamaz di mi doktor?
“Baltalar elimizde, nalıncı keserleri belimizde” türküsüyle meydanı işgal edenleri ilaç olarak görmeye devam ettikçe bizden adam olmaz di mi doktor?
Rezil bir suikasttan “içtihat, düzenleme, kısıtlama” sağmaya çalışırken olmaz bu “sağlıklı bünye işleri” di mi doktor?
Trajedilere kuvvet safları sıklaştırma çabası sağlığa zararlıdır di mi doktor?
Kan kurumadan kitleleri arkasına dizmek için zehirli diline davranmak tehlikelidir di mi doktor?
*
“Biz ne zaman böyle hasta olduk?” diye sormayacağım doktor.
Ben bildim bileli böyle hastaydık.
Yakıcı acılarla yüzleşecek zamanımız da niyetimiz de yok.
Hele bir de rakibimizi suçlayacak şekilde paketleyebilirsek o acıyı; değme keyfimize doktor.
Kan pıhtısından pozisyonumuza istihkâm duvarı örecek kadar hasta bir toplum olmuşuz işte doktor, daha ne olsun bize?
Savcı Mehmet Selim Kiraz’a rahmet, ailesine sabır dilerim.
Geri kalanlarımıza doktor “Ne yersen ye!” dedi.
Doktor ne yapsın; di mi doktor?
Paylaş