Paylaş
Listeden otobiyografi çıkar mı? Evet çıkar, nasıl çıktığını anlatacağım zaten.
Geçen yaz, çok eski bir dostumdan bir hediye aldım ki hediyenin en güzeli de böyle olur.
“Paris’te kitapçı gezerken gördüm, aklıma hemen sen geldin” diyerek bir kitap uzattı; ‘Music Listography.’ Defter de diyebiliriz, sayfalarını kullanıcının/okuyucunun doldurması gerekiyor.
Şöyle gelişiyor olaylar...
2006’da Lisa ve Adam adlı iki arkadaş (yoksa sevgili mi bilemiyorum işin o kısmını) bir web sayfası oluşturuyor: www.listography.com.
Adından da tahmin edebileceğimiz gibi, ‘liste’ sevgisiyle hazırlanıyor.
Sevdiğiniz filmler listesi, dinlediğiniz en iyi albümler listesi, gördüğünüz ve görmek istediğiniz yerler listesi, gittiğiniz güzel lokantalar listesi, vb. derken akla gelebilecek ve belli durumlarda gelmeyecek her şeyin listesi oluşmaya başlıyor.
Hem siteyi hazırlayanların listeleri var hem de kullanıcı adı alarak üye olanların istedikleri konuda oluşturdukları listeler.
HATIRLANMAK ÜMİDİYLE
Basit ve iyi bir fikir. Her basit ve iyi fikir gibi çabucak popüler oluyor web sayfası.
2007’de “Bu listelerden kitap da olur ha!” diyor birileri ve tematik kitaplar yayınlamaya başlıyor.
Film listeleri kitabı, çocuklar için liste kitabı, arkadaşlarla ilgili liste kitabı, ilişkinin liste kitabı...
İddiaları şu aslında: Bu listeleri oluşturduğunuzda bir otobiyografi çıkaracaksınız ortaya.
İleride dönüp baktığında “Vay be!” veya “Ah be!” veya “Oh be!” diyebileceğiniz ve fani dünyadan çekip gitme vakti geldiğinde geride kalanlara ‘hatırlanmak’ ümidiyle bırakabileceğiniz listeler...
Bir nevi listelerden mürekkep hatıra defterleri işte.
Lisa Nola kitabın tasarımcısı, yani yapacağınız listeleri öneren kişi o.
100’den fazla liste önerisi var.
Michael Gillette ise kitaba harikulade çizimlerle omuz veriyor.
Her liste için iki sayfa ayrılıyor ama sizin doldurmanız gereken sadece bir sayfa çünkü diğerinde Gillette’in çizimi var.
Nasıl listeler yapmanız isteniyor elinize kaleminizi alınca.
‘En sevdiğin 20 topluluk’ diye başlıyoruz işe...
İkinci listenin başlığı şöyle: ‘Eğer bir uzay aracıyla Dünya’dan ayrılmanız gerekse, yanınıza alacağınız 20 albüm.’ Bir nevi ‘ıssız ada’nın geliştirilmiş versiyonu...
‘En sevdiğin 20 şarkı’, ‘En sevdiğin 20 gitarist’ derken hadiseyi kişiselleştirme imkanı beliriyor.
NENA? SEN NEREDEN ÇIKTIN?
Mesela ‘Gittiğiniz en iyi konserler ve müzik festivalleri’ne gelince küçük bir hatıra ve hafıza turuna çıkıyorsunuz.
“1999 Glastonbury’yi yazayım... Bob Dylan’ın ilk İstanbul konseri vardı, tarihi neydi onun?..” derken hatıralar hücum ediyor haliyle...
Veya ‘Lise yıllarında sevdiğin şarkılar’ kısmına geldiğinde “Nena? Sen nereden çıktın?” noktasında durmuş ufuk çizgisine bakarken yakalayabiliyorsun kendini.
Çok basit ve eğlenceli ama diğer yandan çeşitli his dalgaları yaratan sürecin içinde kayboluyorsun...
Kararsızlıklar da cabası.
Mesela 20 gitarist diye soruyor...
Jimmy Page’i yazsan Jimi Hendrix’in hatrı kalır...
Chet Atkins’i yazsan Rory Gallagher’ın...
David Gilmour’u yazsan J Mascis’in...
Kaldı ki hepsini yazdım, 20’yi de geçtim, yine eksiklik hissi!
Kitap/defter bittiğinde, ki aylardır bitiremedim, elinizde müzikal otobiyografiniz oluyor.
Paylaş