Paylaş
Önce içindeki eğitim, gelir seviyesine, “yaşam tarzına” veya siyasi görüşüne bakılmaksızın “dedikodu kumkumaları” sökün etti...
Olayın esasını anlamadan, henüz barut kokusu havada asılıyken senaryolar uydurmaya başladılar...
Trajik hadisenin bir otelde yaşanmasından yola çıkarak tek kişilik ahlak mahkemelerinde kesin yargılara vardılar...
Sonra empati yoksunları ve ‘trollerin’ sesi yükselmeye başladı.
TEK SUÇLU TROLLER Mİ?
Bir zevzeğin “Filiz Aker”in adıyla ve fotoğrafıyla Twitter hesabı alıp kendisini tanıttığı bölüme “Vatan Şaşmaz’ı öldürdüm” yazması bunlara basit bir örnek...
Bu ve benzeri vicdansızlıklar, gerzeklikler sadece trollerin işi mi?
Kendisini “işadamı ve sanatçı” olarak tanıtan bir adam, Vatan Şaşmaz’ın ölüm haberini paylaşan yapımcı Birol Güven’e açık açık “Yerine kimi düşünüyorsunuz? Benim oğlum oyuncu” diye sormak için birkaç saat bile bekleyemedi.
“Yuh!” şeklinde özetlenebilecek tepkilere “Ölen ölmüş, hayat devam ediyor” diyen bu adamın diğer paylaşımlarına baktığınızda ahlakı yücelten, dini değerleri hatırlatan biri olduğunu görüyoruz...
Sadece o mu?
KENDİME KADAR HASSASIM
Gün boyu, ömür boyu hassasiyet kasıntıları içinde yüce değerlerden bahseden, şiirlerle ve şarkılarla “akışta” yürüyen bazı koca koca isimlerin de katıldıklarını gördük koroya...
Toplumsal linç karşıtı görünümlülerin bir trajedinin ardından katran ve pamuk toplamaya koşmalarına şahit olduk...
Mesela ne demek “Vatan şaştı?”
Espri mi bu?
Gülecek miyiz burada?
Çok mu zekice bulacağız bu tarz empati yoksunu “yorumları”?
Yakınları Vatan Şaşmaz’ın anneciğini 5 saatlik yoldan İstanbul’a varana kadar haber vermeden getirmeye çalışırken “Hahaha” mı diyeceğiz?
Vatan Şaşmaz’ın Instagram hesabında paylaştığı son fotoğrafının altında uzayıp giden 20 binden fazla yorumu gören bir herhangi bir uzman, toplum olarak tedavi görmemiz gerektiğine karar verirdi.
ÇOK KATMANLI TRAJEDİ
Üzüntülerini dile getiren çoğunluğun yanı sıra hiçbir bilgiye dayanmadan yorum yapanlar, hakarete varan suçlamalarda bulunanlar, suçlama yapanları suçlayanlar...
Ve nihayetinde henüz birkaç saat önce öldürülmüş birinin fotoğrafı altında uçuşan galiz küfürler...
Harun Kolçak’ın cenazesinde “özçekim” yapanların rezilliğini yazalı bir ay oldu...
Şimdi de toplumun farklı kesimleri tarafından sevilen, birkaç ay sonra baba olmaya hazırlanan gencecik bir adamın hayatını kaybettiği çok katmanlı bir trajediyi ve sonra yaşanan rezaleti izliyoruz...
Sosyal medya zevzekliği, tıklanma hırsı, ilgi kıtlığı ile açıklamak yeterli olmayacak ortaya çıkan leş manzarayı.
Bu ruhsal kirlilik, bu çürüme başka türlü bir hadise.
Cahilinden okumuşuna, ünlüsünden ünsüzüne siyasi görüş, yaşam tarzı gözetmeden yapışmış bir illet...
Bir manevi barbarlık hareketi...
Bir çürük ruhlar ordusu yürüyüşü...
Sonumuz hayrolsun.
Paylaş