Bir konserden çok ayin gibi

İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta, 10 Temmuz Salı akşamı toplanacak şanslı kalabalık, Nick Cave And The Bad Seeds’in bir canlı müzik performansından çok ‘duygusal/ruhani/cinai/şehevi’ ayini çağrıştıran gösterisine tanıklık edecek. Eminim bir ömür içinizde taşıyacağınız başka, çok başka, bambaşka bir deneyim olacak. Hazırsak sahneyi boşaltalım, hisleri harman edip Nick Cave’i bekleyelim.

Haberin Devamı

Bir konserden çok ayin gibi

Acılarınızı, dertlerinizi, ‘hayatın anlamıyla ilgili’ soru işaretlerinizi, coşkunuzu, müzik aşkınızı, ilkel veya çok medeni dürtülerinizi, kalbinizi ve ruhunuzu, şaşkınlığınızı, hayranlık hislerinizi ve saymaya üşendiğim diğer tüm ‘şeyleri’ toplayın, Nick Cave’e gidiyoruz.

Aslında çok şanslıyız, çünkü o bize geliyor...

10 Temmuz Salı akşamı, İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta toplanacak şanslı kalabalık, Nick Cave And The Bad Seeds’in bir canlı müzik performansından çok ‘duygusal/ruhani/cinai/şehevi’ ayini çağrıştıran gösterisine tanıklık edecek.

Henüz gerçekleşmemiş bir konser için böyle büyük laflar etmek fazla bağlayıcı, elbette durumun farkındayım. Ancak konser sonunda gelin konuşalım, haklı çıkacağıma eminim.

Haberin Devamı

Çünkü bildiğim bazı şeyler var... Bildiklerimi anlatayım o zaman...

16 Kasım 2017’de, Atina’nın antikçağlarda liman vazifesi gören Faliro semtinde 2004 Olimpiyat Oyunları için inşa edilmiş kapalı spor salonunda, Nick Cave ve ‘Kötü Tohumlar’ sahneye çıktığında oradaydım.

İlk kez seyretmiyordum Nick Cave’i. 2001’deki İstanbul konserine ve 2009’da Glastonbury Festival’daki destansı performansına da şahitlik etmiştim.

Takıntı derecesinde bağlı olduğum nadir isimlerden olan Cave’in Atina’daki konserinde durum önceki deneyimlerimden farklıydı.

Bir nevi “Ne durumda acaba?” sorusunu da taşımıştım konsere.

2015’te, 15 yaşındaki oğlu Arthur’u kaybeden Nick Cave’in acısını damıttığı albümü ‘Skeleton Tree’ (şarkıların bu trajediden önce yazıldığını söylüyor) zaten içimizi dağlayacak yoğunluktaydı.

Atina’da bir elektrik hasıl oldu

‘Anthrocene’ ile giriş yapan, ‘Skeleton Tree’ albümünü ağırlık noktası olarak belirlese de klasiklerine de adil bir şekilde yer açan ‘adamımız’, bis dahil 18 şarkılık maratonu tamamladığında, Erkin Koray’ın müthiş tabiriyle ‘uzayda bir elektrik hasıl olduğunu’ idrak etmiş fanilerdik.

‘Çok konser izlemekle böbürlenen sevimsiz insan olmak tuzağına düşmeden’ bunu nasıl ifade edebilirim tam olarak bilemesem de “Ben böyle bir konser izlemedim” demek durumundayım.

Haberin Devamı

Taze ve korkarım tazeliğini yaşadığı sürece koruyacak acısını şarkılara ve şarkılarını seven insanlara dayanarak, değerek, sarılarak, dokunarak dağıtan bir adam gördüm mü? Gördüm.

Hadiseyi daha eşsiz kılan, Warren Ellis başta olmak üzere arkasında çalan tayfanın oluşturduğu mükemmel müzikal zemin ve şarkıların bir parçası olacak şekilde zamanda ve mekânda eriyen seyirciydi.

“Sevinçler paylaşınca büyür, acılar paylaşınca azalır” derler ya; sevinç ve acının dışında başka duygu merkezlerinizin de, bir ihtimal ‘unuttuğunuz yerlerinizin de’ devreye girdiğini hayretle fark edeceksiniz. 

Bir konserden çok bir ayine katılmış olmak hissi bana özgü değildi.

Haberin Devamı

Konserin ertesi günü Atina’nın Plaka muhitinde girdiğimiz dükkânda sohbet ettiğimiz tezgâhtar kız, konser için geldiğimizi öğrenince “Ben ne şanslı insanım” ifadesiyle “Biliyor musunuz dün konserde Nick Cave kolyemi çaldı” diyordu.

Önlerdeymiş... Şanslıymış... Nick Cave’in seyircilerin yükselen ellerine dokunarak, abanarak, ağırlığını o çok emin ellere yükleyerek şarkı söylediği sırada kız kolyesini uzatmış ‘kutsanmak isteyen bir ruh’ edasıyla.

Nick Cave de kolyeyi alıp cebine koymuş. Kolyesini ‘çaldıran’ daha şanslı bir insan olmamıştır herhalde...

İstanbul’a da taşınan bu eşsiz turne boyunca her konserinin ardından ‘yaşayan en iyi rock grubu’ değerlendirmesi yapılması boşuna değil.

Haberin Devamı

Ne demek istediğimi konsere katılacak şanslılar 10 Temmuz gecesi daha iyi anlayacak. Temelsiz bir övgü yağmuru yağdırmıyorum, hakikati konuşuyorum burada sevgili okur; bana güvenin...

Bir konserden çok ayin gibi

Konserden neler beklemelisiniz?

Neler beklemelisiniz 10 Temmuz gecesi, biraz da ondan bahsedeyim...

Daha önce de belirttiğim gibi konserin omurgası, 9 Eylül 2016’da yayımlanan ‘Skeleton Tree’ albümü üzerine kurulu.

Atina’da toplam 18 şarkı çalmıştı ki; burada da öyle olacağını umuyorum. Festivallerde biraz daha kısa bir set sunuyor ama ‘normal’ konserleri 18 şarkıdan oluşuyor.

Yakın zamandaki konserlerinin şarkı listesine baktığımızda açılışı ‘Jesus Alone’ ile yaptığını, kapanış için de ‘Push The Sky Away’i tercih ettiğini görüyoruz genellikle.

Haberin Devamı

Peki klasikler? Hepsini çalmasına elbette imkân yok fakat 2001 İstanbul konserinin açılışını yaptığı ‘Stagger Lee’, ‘Red Right Hand’, ‘The Weeping Song’, ‘Tupelo’, ‘The Mercy Seat’, ‘Into My Arms’ büyük olasılıkla listede olacaktır.

Nick Cave’e Warren Ellis’in yanı sıra Martyn Casey, Thomas Wylder, Jim Sclavunos, George Vjestica ve Larry Mullins eşlik ediyor.

‘Kötü Tohumlar’, 1984’ten bu yana epeyce kadro değişikliği yaşadı fakat son vaziyet bu...

Hasılı...

İstanbul Caz Festivali, 25’inci yılında şahane bir program sundu müzikseverlere.

Fakat 10 Temmuz Salı akşamı Nick Cave And The Bad Seeds konseri eminim bir ömür içinizde taşıyacağınız başka, çok başka, bambaşka bir deneyim olacak.

Hazırsak sahneyi boşaltalım, hisleri harman edip Nick Cave’i bekleyelim.

Beklediğimize değecek...

BANA GÖRE EN İYİ 10 ŞARKILARI

1- Mercy Seat / Tender Prey albümü, 1988
2- Stagger Lee / Murder Ballads albümü, 1996
3- The Weeping Song / The Good Son albümü, 1990
4- Stranger Than Kindness / Your Funeral... My Trial albümü, 1986
5- From Her To Eternity / From Her To Eternity albümü, 1984
6- Tupelo / The First Born Is Dead albümü, 1985
7- Red Right Hand / Let Love In albümü, 1994
8- Deanna / Tender Prey, 1988
9- Jubilee Street / Push The Sky Away albümü, 2013
10- Into My Arms / The Boatman’s Call albümü, 1997

Bir konserden çok ayin gibi

10 Temmuz akşamı sahneye 19.30’da Lara Di Lara, 21.30’da ise Nick Cave & The Bad Seeds çıkacak. Bilet fiyatları 135-600 TL arasında değişiyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları