Paylaş
Evden binlerce kilometre ötede bazı arkadaşlar zıplıyor, ben kanepeden seyredeceğim.
Maksat maç seyretmek olsun, uyku kaçmış, mutlaka bir hikaye bulunur sporun olduğu yerde.
Hem bizim Ersan İlyasova zaten Milwaukee’de oynamıyor mu?
Bakalım Ersan’ın form durumu ne? 2010 geldi çattı bile! Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağız, pardon yani.
Öyle bir maça denk geldim ki; böyle şeylere inansam Ersan’a uğur getirdiğimi bile iddia edebilirim.
İkinci yarının başında Ersan, “double-double” yapmıştı: 11 sayı 12 ribaund. Maçı 100-98 kaybetti genç Milwaukee.
Howard ve Carter’a dayanamadılar. Ancak Ersan İlyasova 20 sayı ve 16 ribaundla hem takımın yıldızı hem de gecenin kazananı oldu.
Hido ve Memo için gece kalkıp maç seyrediyordum, şimdi bir de Ersan çıktı başıma, iyi mi?
İyi bence, hem de çok iyi.
Aynen devam Ersan!
(Not: Türkçe anlatım mükemmel ama bazen zap dönüşlerinde otomatikman İngilizce’ye geçtiğinden, Amerikalı spikerin övgülerini de duydum, gururdan iyice şiştim. Bu arada tabii ki Örsan diyor Amerikalı spiker Ersan’a!)
Ey Türk bahisçisi! Yüzünü yıka kardeşim
DENK geldiğimde kopamadığım geç saat programlarının başında “Bay Tahmin” geliyor.
Fikret Engin ve Murat Özarı’nın sundukları “efsane program” tv8’de gece 01.50’de başlayıp 03.40’ta bitiyor.Genel hatlarıyla bir bahis programı. Maçlarla ilgili tahminler, hazır kupon önerileri, seyircilerden gelen tahminlerin değerlendirilmesi vesaire.
Fakat “Bay Tahmin” aynı zamanda ekranlardaki en uçuk mizah programlarına taş çıkartan bir yapıya sahip.
Fikret Engin ve Murat Özarı’ya gelen “seyirci istekleri”nin her biri klasik.Tutacak bir kupon peşindeki veya o havadaki seyirci, paraya ne için ihtiyaç duyduğunu muhakkak vurguluyor.
Ve bunu çok yaratıcı şekilde yapıyor. Buyurun örnekler. Hiçbirini ben uydurmadım, onu da belirteyim:
“Abi peruğum denize uçtu, para lazım.”
“Evde fare var, kapan almak istiyoruz, para lazım.”
“Fikret Abi kedim Minnoş’a domuz gribi aşısı yaptıracağım, para lazım.”
“Ayın 15’inde kız istemeye gidiyorum, cepte 5 kuruş yok, para lazım.”
Seyrederken ya “Bahisçi kardeş, git bir yüzünü yıka, açıl, öyle konuşalım” diye celallenirsin ya da benim gibi not tutarken sinirin oynar, gülme krizine girersin.
Daha sonra www.baytahmin1.com adresinde programdan klasik anların yayınlandığını fark ettim.
Size de tavsiye ederim.Gülmezseniz para yok. Bahisler tutuyor mu bilmiyorum ama bu süper program için Fikret Engin ve Murat Özarı’yı kutlarım. Kült program buna denir işte.
Yine öperim, yine öperim
ERTEM Şener, Futbolig’de “Başıma çok iş açtı ama madem ısrar ediyorsunuz, yine yayınlayalım” dedi ve meşhur “Öper Koklarım Rüştümü” performansını tekrar ekrana getirdi. Ve konuyu “Bugün olsun yine öperim” noktasına taşıyıp bıraktı. Fikir takibi önemlidir ama öpücük takibi de enteresan olabilir. Rüştü biraz tedirginlik yaşayacak jübileye kadar ama o da Türk futbolu için bu kadar fedakarlık yapsın canım!
Meşin yuvarlağın peşinde “derbider” olduk
PAZAR günü zorlama bir kelime oyununa başvurmak gerekirse “derbider” oldu futbol seyircisi.
Koşu İngiltere’nin Merseyside’ında Everton-Liverpool (0-2) ile başladı.
Londra’ya geçip Arsenal-Chelsea (0-3) maçında Drogba’nın resitaline şahitlik ettik.
Sonra saatler 20:00’yi gösterdiğinde Ercan Taner rehberliğinde “el clasico” için Barcelona-Real Madrid (1-0) maçını seyrettik.
Beşiktaş maçını seyretmek üzere kaydettim ki; sanırım işleri olmasa Mustafa Denizli başta olmak üzere o maçı seyreden herkes de benim gibi yapardı.
“Galatasaray iyi ki cuma oynamış” diyecektim kendime geldim: Oynadı da ne oldu!
Neyse yayıncı kuruluşlara (Spormax ve NTV) bir futbolsever olarak teşekkür ederim.
Paylaş