G.SARAY “daha fazla rezil olmamak” için koşturduğu bir yarış içinde debelenip duruyor.
Durum vahim, durum hazin, durum rezalet. Başkan Adnan Polat berbat bir balon seyahatinde. Balon yere çakılma tehlikesi yaşayınca bir kum torbası bırakarak yükselmeye çalışıyor. Yere yaklaşınca teknik direktör torbasını bıraktı, Rijkaard’ı attı. Yetmedi, yere yaklaşınca futbolcu torbasını bıraktı; Misimoviç’i vesaire attı. Yetmedi, yere yaklaşınca yönetici torbasını bıraktı; silah arkadaşlarını terk etti. İrtifa kazanamadı Galatasaray. Allı pullu stadyum hamlesi, telli zurnalı divan nutukları yükseltemedi Galatasaray’ı. Gelinen nokta belli: Tarihin gördüğü en kötü Galatasaray. * * * Durmak istiyor Başkan Polat. Kalıp “Bir hamlem daha var, ben bu işi toparlayacağım” diyor. Niyetinden şüphe duymak gibi bir hakkım yok, iyi bir Galatasaraylı olduğuna şehadet ederim. Ama iyi niyeti yetmiyor, bunu görmeli. Atacak kum torbası kalmadığını da anlamalı artık. Yanlış bir zihniyetle, yanlış bir ekiple yönetti Galatasaray’ı. * * * Adnan Sezgin (atılan son torba) görevi bırakırken “Kına yaksınlar” dedi. Ne kınası ‘Adnan Bey’ler? Hangi kına? Bu kadar kof bir takımı, bu kadar hevessiz bir takımı, bu tükenmiş yeniçeri ekibini ben mi topladım, Eski Açık mı topladı, Yeni Açık mı topladı, Kapalı mı topladı? Haldun Üstünel’i ben mi küstürdüm? Galatasaray’a sayısız aslan kazandıran Ali Yavaş’ı ben mi yolladım? Avrupa’yı zangır zangır titreten bir ekolü tarihten ben mi sildim? Balonda başka kum torbası kalmadı Adnan Polat. * * * Ankaragücü maçı bir tarihin üzerine mum dikmiştir. Lütfen mumu üfleyin ve son torbayı da atın, başka bir yol yok artık.