Badi’nin dönerek attığı cirit

Listem III. Selim, Halit Akçatepe, Nimet Çubukçu, Kemal Sunal, Mihrişah Sultan, Rıfat Ilgaz, Bezmiâlem Vâlide Sultan, Ertem Eğilmez, Sultan Abdülaziz ve Şener Şen gibi ilk bakışta “Ne alaka?” dedirten isimleri içeriyor.
Oysa ortak bir noktaları var: Adile Sultan Kasrı.
Karışan kafaları hemen toparlayacağım.
* * *
Salı günü NTV muhabiri Çamlıca eteklerindeki şahane binanın merdivenlerinden bildiriyordu. Bu merdivenler ortak hafızamıza Adile Naşit’in (Hafize Ana) elinde zille hoplaya zıplaya indiği merdivenler olarak kayıtlıdır.
Usta yönetmen Ertem Eğilmez’in Rıfat Ilgaz’ın eserinden yola çıkarak çektiği filmin (kitapla pek alakası olmasa da) dekoru olan Adile Sultan Kasrı yenilenmiş, “fıstık gibi” olmuş ve öğretmenevi olarak kapılarını açmış.
Öğretmenler Günü için eşsiz bir hediyedir bana sorarsanız.
Tarihi III. Selim’e kadar uzanan, 30 küsur yıldır hayalet bina olarak yaşayan bina Milli Eğitim Bakanlığı tarafından nihayet onarılmış; Nimet Çubukçu’ya teşekkür bu noktada gidiyor.
Muhabir arkadaşımızın yanında Halit Akçapete, nam-ı diğer Güdük Necmi (Kemal Sunal gibi söylersek Güdükçüğüm) var.
Akçatepe yaşlanmış ama hâlâ çakı gibi (tahtaya vuruyoruz bu noktada) maşallah. Zaten hep gençtir. İlk Hababam Sınıfı çekildiğinde 37 yaşındaymış, öğrendiğimde ufak bir şok geçirmiştim.
Soruları cevaplayarak binanın ana kapısına çıkınca hafiften gözleri doldu. Mahmut Hoca’nın okulu kırıp Fener’in maçına giden Hababam’ı karşıladığı kapıyı görünce benim de içim ısındı.
* * *
Badi Ekrem’in (Şener Şen) “dünyada daha önce denenmemiş bir tarzla, dönerek” attığı ciritin binaya giriş yaptığı görkemli pencere...
Ciritin kikirdeyen Adile Naşit’in yanından geçip saplandığı duvar...
“Tek ayaküstünde cezaya kalmış” Hababam’a ufaklığın yaklaşıp “Abi siz niye hep burada böyle duruyorsunuz?” diye sorduğu bahçe...
Hepsi pırıl pırıl olmuş.
Öğretmenlerimize yaraşır, Hababam’a yaraşır bir güzellik.
Daha fazla dayanamadım ve onlarca kez seyrettiğim filme sarıldım yeniden...
Sanki ilk kez seyrediyormuşum gibi katılarak güldüm İnek Şaban’a, Güdük Necmi’ye, Tulum Hayri’ye, Domdom’a, Damat Ferit’e, Paşa Nuri’ye.
* * *
Sonra da oturdum ve annesi Mihrişah Sultan’a Çamlıca eteklerinde bir bağ evi yaptıran III. Selim’e...
Evi ve bahçeyi geliştiren Bezmiâlem Vâlide Sultan’a...
Eski evin yerine bugünkünü yaptıran Abdülmecid’e...
Yazlık saray olarak kullandıktan sonra kimsesiz kızların eğitimi için tarihe devreden Adile Sultan’a...
Kuşaklardır yüzümüzü güldüren Hababam Sınıfı’nı bu binada çeken Ertem Eğilmez ve ekibine...
Gözlerim gülmekten yaşarmışken bir teşekkür listesi yapmaya karar verdim.
* * *
Validebağı Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi dün akşam kapılarını yeniden açtı.
Pırıl pırıl duran binayı ilk fırsatta gezeceğim.
Yakın gelecekte içinde bir de Hababam Sınıfı Müzesi açılacakmış.
Badi’nin “dönerek” attığı cirit de sergilenecek mi acaba?
Emeği geçen herkes sağolsun.