Paylaş
Selam örgüt!...
Öyle bir örgüt ki Şule Perinçek ile Sebahat Tuncel’i, Defne Samyeli ile Haydar Baş’ı, CHP Genel Merkezi ile Yalçın Akdoğan’ı aynı çatı altında buluşturuyor.
Selam örgüt!...
Dün sabah televizyon kanalları 7 bin kişilik listede adı geçenlerle –ironiye gel- telefon bağlantısı kurarak görüşlerini alıyordu.
Çok haklı olarak üzülen, kırılan, isyan eden, suçlayanlar vardı ancak şaşıran bir kişi bile yoktu.
Zamanında bu dinlemelerle tuzak kurulanlara, özel hayatları da dahil olmak üzere her görüşmesi çarşaf çarşaf yayınlananlara bıyık altından gülenler de var bu kez dinleme listelerinde.
*
Zamanında “Yapmayın, etmeyin; bir gün sizin de başınıza gelir” diyenlere, nalıncı keseriyle kendilerine yonttukları telefon santralına yaslanarak “Gonuşmayaydın, ehe!” diyenler de var bu kez...
Yaranmak istedikleri merkezlerin işine gelen dinlemelere payanda olanlara, tapelere leş kargası gibi üşüşenlere, masumları cezaevine götüren yola taş döşeyenlere, “Ne istediniz de vermedim”cilere daha fazla yüklenmek gereksiz bu kara günlerinde.
Hepsine, hepimize samimi olarak geçmiş olsun.
Ama aynaya bakıp “Safmışız, sarımsakmışız, Polyanna’yla arkadaşmışız” diye söylenirken, hafızalarını tazelesinler isterim.
2005’te dedemin kuzeninin bakkal komşusunun ineğini sağan teyzenin küçük oğlu açmamıştı telekulakın kapılarını; iktidar partisi açmıştı.
Telekulak mevzuunda o “küçük oğlan” dememişti şu sözleri: “Yanlış işiniz, yasal olmayan işiniz yoksa dinlenmekten korkmayın.” Binali Yıldırım demişti.
*
Daha yakına gelip, bir örnek vereyim...
Kasım 2009’da Yargıtay’ın dinlendiği ortaya çıkınca MHP “yasadışı dinleme ve takip iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla” Meclis araştırması istemiş, önerge vermişti. O önergeyi “küçük oğlan” reddetmemişti; AKP’li vekiller el kaldırmıştı.
Genel Kurul’daki o görüşmede AKP adına söz alan Ayhan Sefer Üstün’ün “Bu dinleme kararlarını almayalım, teröristler, çeteciler, uyuşturucu kaçakçıları, insan tacirleri memlekette fink atsın. Bunu mu istiyoruz yani? Bunu mu istiyoruz arkadaşlar?” sözlerini “küçük oğlan” alkışlamamıştı, “AKP sıraları” alkışlamıştı.
Aynı görüşmede yine AKP adına savunma hattına geçen Hakkı Köylü’nün, “Herkesin telefonlarının öyle uluorta dinlenmesi, herkes tarafından telefonların rasgele dinlenmesi söz konusu değildir. Böyle sokaktan geçerken birisi birinin telefonunu dinleyemez” sözlerini de “küçük oğlan” alkışlamamıştı.
*
Son olarak şunu da söyleyip konuyu kapatalım.
Bu son rezalet de gösterdi ki...
Telekulak’tan HSYK’ya, MİT’ten Parklar ve Bahçeler’e kadar her sorunu beyefendiye uyumlu şekilde kılıflamak bizi demokrasiye, özgürlüklere, huzura kavuşturmuyor, kavuşturmaz.
Keser döner, sap döner, hesap döner, kulak döner...
Kıssadan hisse böyledir işte.
Tekrar, cümleten, geçmiş olsun.
Paylaş