Paylaş
Hikâyenin kahramanlarını tanımıyor olabilirsiniz; müzikseverler kahramanlardan birini biliyor olabilir...
Ama hikâye aşkla, ayrılıkla, ölümle, şarkılarla, hayatla ilgili neticede; hepimiz onları tanıyoruz...
Dünyanın sayılı rock yıldızlarından Thom Yorke (ki Radiohead grubunun solistidir), 2015’in ağustos ayında 23 yıllık ilişkisinin sona erdiğini duyurdu.
Kısa açıklamada “Mutlu 23 yılın ardından çeşitli nedenlerden dolayı dostça kendi yollarına gitme kararı aldıklarını” söylüyorlardı.
PAPARAZZİ GELEN EVRAK
Daha uzununu da kimse beklemiyordu zaten. Hatta bu açıklama 23 yıllık ilişki için yapılmış ilk ve tek açıklamaydı; uzun bile sayılabilir, bilemedim...
Dışına da içine de kapalı bir karakter olarak bilinen Thom Yorke’un Exeter’de öğrenciyken tanıştığı sanatçı ve akademisyen Rachel Owen ile ilişkisi de kapalı kutuydu. İki çocukları vardı, birlikteydiler, o kadar...
Halen “müzik dünyasının dâhileri” arasında zirvede görülen Thom Yorke’un 23 yıllık “öyle veya böyle rock’n roll hayatı” skandallarla dolu değildi; paparazzi gelen evrak bölümünde adı yazmazdı...
Bu sebepten ayrılık haberini en “şok, şok, şok” tavrıyla duyuran İngiliz ‘tabloid’i Daily Mail bile “22 milyon pound’luk serveti de bölüşürler artık, o 3 milyon pound’luk ev de kadına kalır” şeklindeki yorumdan, mahalle dedikodusundan öte bir şey yazamadı.
Bu ayrılık haberinin Radiohead hayranları üzerindeki etkisini izninizle kendimden bir örnek vererek anlatayım.
Şanslı veya şansın kapısını fazla zorlayan bir hayran olarak 3 kez canlı izleme şansım oldu Radiohead’i.
TERS MANYEL DEPRESYON
29 Eylül 2000’de Glasgow’da izlediğim konserleri müthişti. Daha sonra 2012’de Berlin’de, son olarak da bu yıl Barcelona’da, Primavera Festival’deki şanslı on binler arasındaydım.
Bu yıl, tam olarak 3 Haziran 2016’da Primavera’da izlediğim Thom Yorke’ta önemli bir değişiklik vardı.
Seyirciyle iletişim kurdu, şarkılar dışında konuştu, espri yaptı ki normalde bir “Teşekkür ederim” güç çıkar ağzından.
Konseri beraber izlediğim arkadaşım “Manitadan ayrıldı Thom Abi, biliyorsun?” şeklinde konuştu.
“Biliyorum ama ondan neşeli olduğuna ihtimal veremiyorum. İlişkisi mutlu mesut giderken depresyonun şahını yaşadı, yaşattı bize. Şimdi neşeli gibi duruyor, feci ağır bunalımda olabilir” cevabını verdim.
Sonra zaten asırlardır söylemedikleri “Creep”i söylediler, konu dağıldı.
Bu kadar...
Ölüm, aşk, ayrılık, şarkılar, hayat demiştik...
Rachel Owen, Pembroke College’da özellikle de Dante’nin “İlahi Komedya”sı üzerine çalışmalarıyla tanınan bir öğretim üyesi ve sanatçıydı.
18 Aralık’ta hayatını kaybetti Rachel Owen. 48 yaşındaydı.
Thom Yorke hakkında biraz fikir sahibi olan biri, 23 yıllık büyük aşkını ölüme yaklaşırken terk edeceğine zerre ihtimal vermez.
ÖMRÜMÜN YARISI
Son albümü Rachel Owen’a seslenişlerle, işaretlerle doluydu; “Ömrümün yarısı...” diyordu defalarca “Daydreaming”de...
Bahsettiğim şarkının bir video analizi dönmeye başladı Rachel Owen’ın ölüm haberinin ardından.
Çoğu zırva çıkarımlar ama şarkının video klibinde Thom Yorke’un 23 yılı işaret eden 23 kapıdan geçmesi gibi ilginç detaylar da vardı açıkçası...
Bu analiz ölüm haberinden önce yapılmıştı, belirtmekte fayda var.
Zaten sonrasında yapılsa da benim sorumu cevaplamaya yetmiyor.
“Hassas bir sanatçı, 23 yıllık ilişkisini, sevdiği kadın ölmek üzereyken noktalayabilir mi?”
İçinden çıkamadığım bu soruyu “bir bilen kadına” sordum...
Hikâyeyi dinledi ve “Kadın terk etmiştir adamı; öyle büyük bir aşkmış” dedi...
Cevap ikna ediciydi; aşka, ayrılığa, ölüme ve şarkılara inancımı koruma kararı aldım...
Paylaş