Paylaş
Akıllı telefonuna uygulamayı indiren kadınlar, kendilerini tehdit altında hissettiklerinde, bir saldırıya uğradıklarında uygulama sayesinde direkt polis yardımı alabilecekti.
Kadına yönelik şiddet, Türkiye’nin büyük ve derinleşmeyi sürdüren problemlerinden...
KADES’in mobil uygulamasına dair veriler yayınlandı bir soru önergesi vesilesiyle.
İçişleri Bakanlığı, CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi’nin önergesine verdiği cevapta “24 Mart 2018 tarihinde hayata geçirilen KADES uygulamasını 02.06.2020 tarihi itibari ile indiren kişi sayısı 453 bin 12 olup, 30 bin 601 kadın ihbarda bulunmuştur...” dedi.
Yani günde 38 kadın... Yani saatte 1.5 kadın...
Bu rakamın buzdağının görünen kısmı olduğunu görmemek mümkün değil. Akıllı telefon kullanan, bu uygulamayı telefonuna indirmiş ve bir tehdit anında kullanabilmiş kurban sayısı 453 bin 12 ise bu imkâna sahip olmayanları siz hesap edin...
Kamuoyunda “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni 11 Mayıs 2011’de ilk imzalayan ülke Türkiye olmuştu.
Zaten o yüzden İstanbul Sözleşmesi, malumunuz...
Özeti, kadınlara yönelik şiddet konusunda yasal düzenlemelerden eğitime uzanan bir mücadele planıdır.
Farklı dünya görüşlerinden kadınların uğrunda mücadele ettikleri önemli bir sözleşmedir.
Dönem dönem itirazcıların gönlünü hoş tutmak için kaldırılabilir mi diye zemin yoklanır hale geldi, içinden geçtiğimiz şu kaotik günlerde yeniden vitrinde öne çıkarılıyor.
İktidar partisinde özellikle kadın milletvekillerinden gelen itiraz haberlerini daha önce okumuştuk.
Bu kez “Araştırmalar ortada, toplum İstanbul Sözleşmesi’ni tanımıyor, çoğunluğun zaten haberi yok” argümanı belirdi bir de.
Toplum tanımıyor diye sözleşme kaldırmak bir yöntem olarak görülürse “Açık Semalar Antlaşması”ndan “Avrupa Peyzaj Sözleşmesi”ne yüzlerce antlaşma, sözleşme var...
Onları ne yapacağız?
Kadınları koruyan çok önemli bir uluslararası sözleşmeyi kaldırmak için sadece ahlak bariyerleri ve sözleşme tanınırlığı argümanlarını sunmak da, ne bileyim?..
Paylaş