Paylaş
Önce Ahmet’i hatırlayalım, Ahmet’i hiç unutmayalım, Ahmet’i unutturmayalım.Adana’da yaşıyordu, 13 yaşındaydı, 7’nci sınıf öğrencisiydi, 7 çocuklu bir ailenin en küçüğüydü.Yüreğir ilçesi Keresteciler Sitesi’nde bir plastik fabrikasında işçi olarak çalışmaya verilmişti.14 Mart 2013’te kaçak olarak 2 aydır çalıştırıldığı fabrikada, pres makinesine kafası sıkıştı ve hayatını kaybetti Ahmet.İşyeri temizlendi, çocuk hastaneye “Araba çarptı” diye bırakıldı.
ECELİ ÖYLEDİR, KADERİ ÖYLEDİR
Doktorun Ahmet’in “trafik kazasında ölmediğini” fark etmesi üzerine polis devreye girdi ve Ahmet’in fabrikada öldüğü belirlendi.Yüzde yüz suçlu bulunan işyeri sahibi kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest kaldı.Ahmet’in babası “maddi ve manevi zararlarının karşılandığını” belirterek davacı olmadığını söylerken ekledi: “Oğlumu Allah verdi, Allah aldı. Eceli öyledir, kaderi öyledir...”Neticede işyeri sahibinin 4 yıl 2 aylık hapis cezasını “günlük 20 lira” üzerinden bir hesapla 30 bin 40 TL şeklinde ödemesine karar verildi.Bu cezayı da 24 eşit taksitle ödemesi uygun görüldü.Ahmet, günlük 18 lira karşılığında çalıştırılıyordu...Ahmet’in durumu istisnai değildi; 2013’te 59, 2014’te 54 çocuk işçi hayatını kaybetmişti.
BAK, TÜİK NE DİYOR?
Yüz binlerce (gerçekte milyonlarca) çocuğun işçi olarak, berbat koşullarda çalıştırıldığı bir ülkeyiz.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013’te durumu şöyle ortaya koyuyordu ki; TÜİK’in yaklaşımından daha “iyimserini” bulamayacağımız bir memlekette yaşadığımızı da hatırlatayım!TÜİK 2013 tespitlerinden bazıları şöyleydi:6-17 yaş çocukların haftalık çalışma süreleri ortalama 40 saati buluyor.2012’de çalışan çocukların yüzde 52’si aylık 400 TL kazanıyordu. (Çocuk işçiliğinin en acımasız ve yaygın olduğu alan ev içi ücretsiz istihdam. Tarım işçiliği vb. alanlarda çocuklar çok kötü koşullarda ücretsiz çalıştırılıyor. Hatırlatayım.)Ücretli çalışan çocukların yüzde 3.4’ü sakatlanma ve yaralanma yaşamış.Yüzde 34’ü “aşırı yorulmakta”, 3’te birine işyerinde yemek verilmemekte, yüzde 36’sı haftalık izni olmadan çalışmaktadır.Ve yüzde 89’unun yıllık ücretli izin hakkı yoktur TÜİK’e göre...
UTANMAZ, UTANMASI YOK
Dün İngiltere’de yayınlanan Independent’dan alınan bir haber belirdi “bu işlerle uğraşamayacak kadar yoğun” gündemimizde.İngiltere’nin iki dev tekstil firmasının, Next ve H&M’in Türkiye’de kendilerine üretim yapan atölyelerde Suriyeli çocukların işçi olarak çalıştırıldığını kabul ettiğini duyuruyordu haber.Peki bu haber bizim memlekette şok etkisi yarattı mı? Hayır!Yetkili ağızlar demeç üstüne demeç patlattı mı? Yahu, yoksa şaka mı yapıyorum ben? Ne demeci!Bir yalanlama, bir doğrulama, minnacık bir açıklama geldi mi? Altında imzası bulunan uluslararası anlaşmalara rağmen çocuk işçiler konusunda uzaklara bakarak ıslık çalmayı tercih eden sistemimizde bir utanma, bir yüz kızarması hissettik mi?Yahu 13 yaşında ruhsatsız işyerinde kaçak çalıştırılırken ölen...Cansız bedeni “araba çarpıp kaçmış” diye acile bırakılan...Hayatının bedeli 30 bin 40 TL (aileye verileni bilmiyoruz) olarak belirlenen ve 24 taksitte ödenen...“Eceli öyledir, kaderi öyledir” diye toprağa verilen Ahmet Yıldız’dan utanmamış bu sistem.Daha geçen hafta Kocaeli Körfez ilçesinde fırında çalışırken kolunu ekmek yükleme robotuna kaptırarak ölen 15 yaşındaki Serhat Bilmez’in hikâyesine gözlerini kapatmış... Ötesi mi var?Utanmaz, utanmıyor işte...
Paylaş