Afrika, palamut ve posta pulu

YAZININ başlığı sanat filmleri kulvarında yarışan filmlere benzedi, ben de farkındayım. Ancak başlıkta sıralanan "Afrika, palamut ve posta pulu" Erman Toroğlu’nun Maraton’daki müthiş performansından aklımda kalanları temsil ediyor.

Erman Hoca, sanırım kendisi de kabul edecektir, bazı programlarda diğerlerine göre daha renkli yorumlar yapabiliyor.

İlk yarının son haftasının ardından Maraton’un karşısına kurulanlar, Erman Hoca’nın çarpıcı benzetmeler, fantastik örneklemeler ve tabii bol bol orijinal cümlelerle süslediği yorumlarını dinlediler.

Arada Erman Hoca öyle bir yere geliyor ki; "Yahu biz bu konuya nereden gelmiştik?" diyorsunuz. Örneğin Afrika temalı konuşmasında bu hisse kapıldım.

Erman Hoca, lafı daha önce de birkaç kez örnek vermek için kullandığı Afrika gezisine getirdi ve "Biz hani hayvanat bahçelerine gideriz ya. Afrika’da durum farklı. Orada biz insanat bahçesindeyiz. Hayvanların arasında insanat bahçesindesin. Elektrikli, dikenli tellerin arkasında aslan, kaplan var. Bir timsah var, bana böyle tek gözle bakıyor..."

* * *

Ankaragücü-Fenerhabçe maçında şeref tribününde yaşananlarla ilgili yorum yaparken de palamuttan bahsetti Erman Hoca: "Tribüne girerken akreditasyon kartını palamut gibi takıyorum boynuma..."

Stüdyoda "Uzun eşek nasıl oynanır?" temalı küçük bir gösteri sergileyen, bu arada Şansal Büyüka’yı tedirginlikler diyarına sürükleyen Toroğlu, bir ikili pozisyon için de (Bursa’nın verilmeyen penaltısı) şu yorumu yaptı:

"Kameranın görüntüyü yapıştırmasına gerek yok bu durumda, rakip zaten tekmeyi posta pulu gibi yapıştırıyor..."

G.Saray marka televizyon

FUTBOLMANİA’da Ergün’ün ceza sahası içinde gerçekleştirdiği ’araçsız uçuş" denemesi değerlendiriliyor. Ergün gibi efendiliği ve soğukkanlılığıyla tanınmış bir futbolcunun bile böyle bir harekete kalkışması ayrıca üzücü aslında ama her neyse...

Aziz Üstel: O pozisyon penaltı gibi gözüktü bizim televizyonda.

Faik Gürses: Ne marka sizin televizyon?...

Aziz Üstel: Galatasaray marka...

Kötü maçlar güzel goller

LİGİN ilk yarısında bol bol kötü futbol seyrettik. Canını kurtarmak isteyen futbolseverler İspanya, İngiltere, İtalya liglerindeki maçlara filan sığındılar bu zorlu süreçte!

Ancak son hafta futbol olarak yine pek bir şey görmesek de güzel goller seyrettik üç büyüklerden.

Ricardinho’nun taraflı tarafsız herkese "Oley!" çektiren ’butik işi’ gol pası müthişti. Burak da görevini yerine getirdi, hakkını teslim edelim...

Appiah’nın golü de çok güzel bir goldü. Harika bir pas, zekanın yanı sıra üstün teknik gerektiren kontrol ve son vuruş!.. Appiah kadar doğru bir transfer hatırlamıyorum son yıllarda zaten.

Ve ligin ilk yarısının son saniyesinde, Galatasaray maçının bitiş düdüğüne yakın bir anda belki de sezonun en güzel gollerinden biri geldi. Sabri, 92 dakika futbol oynadıktan sonra o deparı nasıl atttı, sahayı boydan boya nasıl geçti ve en ilginci o teknik açıdan mükemmel vuruşu yapmaya nasıl karar verdi ve nasıl becerdi; hayranlık ve şaşkınlıkla seyrettim.

Sabri bu golüyle Okan’ın ve Ümit Karan’ın gollerini de gölgede bırakmış oldu.

İkinci yarı daha çok güzel goller görmek ümidiyle...

Hakemler en kötü olmak için yarıştı

GEÇEN hafta Selçuk Dereli’nin derbi hataları gündemi belirlemişti. Bu havanın da etkisiyle gözler iyice hakemlere çevrildi, hakemler de sağolsunlar berbat bir hafta daha geçirdiler.

Galatasaray-Bursaspor maçında Kuddusi Mütfüoğlu, maç 1-1’ken Bursaspor’un yüzde yüz penaltısını vermedi ve sonucu etkiledi. Ayrıca İliç’in de kart görmesi gerekirdi.

Ankaragücü-Fenerbahçe maçında Alex’e yapılan penaltıyı görmedi hakem. Sonra bir de Ankaragücü’nün penaltısını vermedi Halis Özkahya... Alex’in pozisyonunda da, Ankaragücü’nün pozisyonunda da durum 1-0’dı, yani o da sonucu etkiledi.

Beşiktaş-Kayserispor maçının hakemi de ’muhteşemdi’! Toledo’ya kart göstermedi, Beşiktaş’ın golü öncesindeki faulü göremedi, Baki’nin yaptığı penaltıyı veremedi...

Futbol dünyasında ortam bu kadar gerginken devre tam vaktinde gelmedi mi sizce de? Hakemler başta olmak üzere herkes biraz toparlanmalı yoksa işin tadı tuzu kalmayacak.
Yazarın Tüm Yazıları