Dikkatinizi çekerim, taktiği Skibbe değil, futbolcular belirlemiştir diyorum.
Bu kadar displinsiz, neredeyse başıboş bir oyunu hoca tavsiyesiyle oynadıklarına inanmam mümkün değil.
* * *
İlk 45 dakika boyunca rakibini öfkesiyle ezmeye çalışan ve bu çabası boşa çıktıkça çileden çıkan bir takım görüntüsündeydi Galatasaray.
Sıvasspor’un hafta sonu ligde oynanan maçı kazanması herhalde gücüne gitmiş sarı-kırmızılı futbolcuların.
Derdin buysa çıkarsın sahaya, tıkır tıkır top oynarsın.
Ama Galatasaray öfkeyle rakibin üstüne yürümenin yeterli olacağına inanmış bir kere, tutabilirsen aşkolsun.
* * *
Sıvas ise iki maçlık eşleşmeden sadece futbol oynayarak çıkılmayacağının bilincinde, maksadına uygun ve akıllı bir şekilde Galatasaray’ın sinirli hallerini "Tabii canım, tabii balım" diyerek idare etmekle yetindi.
Rakibinin "Beni yenersin ha!.." şeklindeki öfke nöbetini kontrolü altında tutmayı başaran Bülent Uygun ve ekibi, maçı istedikleri kıvamda sürdürmeyi becerdi.
Galatasaray’ı kendi yarı sahasında misafir eden, oyalayan, bu esnada rakip kaleyi karşı ataklarla yoklayan Sıvas, gol de buldu.
Hatta "90 artı"da Ayhan golü atamasa yarı final vizesini neredeyse alıyordu.
Şimdi 3 Şubat’ı bekleyeceğiz. Ben "Galatasaray-Sıvasspor" maçı yazmaktan sıkıldım, siz futbolcuların halini düşünün.
Hakan Balta eşinden çocuğundan fazla Mehmet Yıldız’ı görüyor herhalde şu sıralar.
Rövanş maçı öncesinde "yetkili ve sorumlu ve sözü geçen" birilerinin takımla iki çift laf etmesinde fayda var.
Böyle geyik avına çıkmış yerli kabile gibi "AROG" futboluyla bir yere varılmaz.