BİLİYORUM ‘‘90'lara veda edeli daha ne kadar oldu ki? Neyi özlüyorsun birader?’’ diyeceksiniz. Aslında bende bir özlem filan yok 1990'lara karşı.
Daha önce 1980'lerle ilgili bir iki tane sağlam geyik çevirmiştik beraberce. Ben ve benim kuşağım için 1980'ler geyiği yapmak çok normal bir hadise. Sadece 1980'lerin Adidas ve Nike modelleri üzerine 5-6 saat konuştuğum arkadaşlarım var.
Fakat 1990'ları özlemek, hele 2002 senesindeyken özlemek hakikaten manasız gözüküyor değil mi? Yok kardeşim, bazılarına hiç de öyle gelmiyor.
* * *
Geçen hafta Topesto biraderimle evde oturmuş laflarken kapı çaldı. Gelen bizim Mandrake Ali. ‘‘N'ooldu lan modemini mi yamulttular?’’ diye karşıladı Topesto, Mandrake Ali'yi.
‘‘Yok, sıkıldım’’ şeklinde cevap verdi Mandrake Ali. Bizim Mandrake, internet icat edildikten sonra çok az gördüğümüz bir arkadaşımız. Kafayı sanal aleme bağladı, orada takılıyor sürekli.
Oturdu karşımıza ve yekten şöyle dedi: ‘‘Beavis'le Butthead ne yapıyor acaba?’’
Topesto'yla endişe içinde birbirimize baktık sadece. Şimdi bu 1996'da filan hayatını kablolu aleme adadı ya, bir nevi şuuru dondurmuş oldu tabii.
Dünyadaki bütün gelişmeleri takip ediyor etmesine ama, bizimle konuştuğu mevzularda filan kopukluklar olabiliyor. ‘‘Usta sene 2002... Ne Beavis'i, ne Butthead'i... Sayıyla kendine gel’’ dedik.
‘‘Yok’’ dedi, ‘‘Harbiden merak ediyorum...’’
‘‘Usta, kafa yapma bizle’’ dedik.
‘‘Harbi özlüyorum ben’’ dedi.
Meğer eleman internet üzerinde seyrüsefere takılmış giderken enteresan bir web sayfasına dalmış.
Sayfa tamamen 1990'lara adanmış. Ben de girdim sonra (www.inthe90's.com) adresindeki bu siteye. İnsanın sinirlerini hafiften bozuyor ama aynı zamanda eğlenceli.
1990'ların filmleri, albümleri, dizileri... Özellikle dizi kısmı biraz manasız bizim için. Çünkü bahsi geçen dizilerin bir bölümünü ya hiç seyretmedik, ya da yeni yeni seyrediyoruz (bkz. Seinfeld...)
* * *
Konuyu açınca Mandrake biz de takıldık tabii kuyruğuna. Nirvana'dan bahsettik, Milli Vanilli'den bahsettik. Kazak üstüne kolları kıvrılmış oduncu gömlekleri giyilen günleri, ilk özel radyoların yarattığı heyecanı, öncü konumundaki ve hepsi birbirinden berbat olan talk-show'ları, yapılmış en kötü Türkçe pop albümlerini hatırladık...
Daha bir sürü mevzu üstüne konuşuldu ama konu 1990'lar gibi henüz çok taze bir dönem olunca, ister istemez özel meselelere girildi.
O gün daha sağlıklı bir 1990'lar listesi hazırlama kararı alarak dağıldık. Katkılarınızı beklerim...
Bir Cimbom daha var
MALUM, Galatasaray taraftarı çarşamba akşamından beri pilaki vaziyetinde geziyor. O konuya alakalı alakasız herkes girdiği için, daha fazla girmeyeceğim.
Ben başka bir Galatasaray'dan bahsedeceğim. Biliyorsunuz, Basketbol Ligi'ne son anda katılma kararı aldı üç büyükler bu sene. Efes Pilsen ve Ülker gibi iddialı ve oturmuş takımların yanında üç büyüklerin basketbol takımlarının pek şansı olmadığı düşünülüyordu.
Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın durumu parlak değil ama Galatasaray Basketbol Takımı, mütevazı kadrosuna rağmen büyük işler başarıyor. İki ezeli rakibini de farklı yendi, 4 maçta 3 galibiyet, 1 mağlubiyet aldı.
Erman Kunter ve talebeleri Galatasaray taraftarının desteğini istiyor haliyle. Bu karanlık günlerde ‘‘Bir başka Cimbom’’a destek vermek isteyenler, yarın (Pazar) Abdi İpekçi'ye gelsin. Saat 17.00'de Oyak Renault ile oynuyor Galatasaray. Kafa dağıtmış olursunuz...
Adres değişikliği
KABAKULAK'a (Müzik sayfasında yazdığım albüm eleştirileri bu isimle yayınlanıyor) başlayalı biraz eksik biraz fazla, 5 yıl oldu. Pazar günleri yayınlanıyordu o yazılar. Sonra, adres değişikliği gerekti ve cumartesi gününe taşındı. Şimdi yine taşınma vakti geldi. Kabakulak bundan sonra, Hürriyet'in yeni ilavesi Hürriyet Cuma'da... ‘‘Kabakulak'a ne oldu?’’ diye sormayın diye böyle bir açıklama yaptım. Eeee, başka?.. Başka yok söyleyeceğim bir şey, hürmetler.