LİGİN ilk yarısı sona erdi. Kimine tebrikler, kimine büyük geçmiş olsun demek ve kalan 17 maçı beklemek durumundayız.
Süper Lig’in ilk yarısıyla ilgili değerlendirmeler bugünden itibaren başlar. Bir de benim değerlendirme yapmama gerek yok.
Ancak, ligin ikinci yarısı başlayana kadar ara vereceğim bu sütunda bir başka meseleye değinmeden geçemeyeceğim. Fenerbahçe-Denizlispor maçının ardından Daum, "Denizli’ye karşı 6 gol atmak bir başarı" demiş.
Maksadım Fenerbahçe’nin başarısını gölgelemek değil, bunu baştan söyleyeyim sonra diyeceğime geçeyim. 6 gollü galibiyet tabii ki kendi içinde bir başarı.
Yalnız 6 gol attığınız takım (6 Kasım’daki 6-0’lık Galatasaray maçı esprileri için zahmet etmeyin hepsini biliyorum sevgili Fenerliler...) kimdir bir de ona bakmak lazım.
Denizlispor, geçmişteki görkemli günlerinde değil, ligin son sırasında. Ligin en çok gol yiyen takımı değildi Denizlispor (Zaten Samsunspor dışında karnesi berbat olan başka takım yok bence bu konuda...)
Ancak Denizlispor’un ilk yarıdaki asıl sıkıntısı gol atamamaktı. 16 maçta toplam 10 gol atabilmişti yeşil-siyahlı ekip. Fenerbahçe deplasmanında ise 2 gol buldu, pek çok pozisyondan da yararlanamadı.
Şimdi sadede geliyorum merak etmeyin. Spor programlarında "şok gelişmeler", "ilginç açıklamalar", "gündem belirleyecek demeçler", "ağzınızı açık bırakacak yorumlar" dinlemeye alıştık hepimiz.
Fakat artık bazı spor yorumcularının da çıkıp somut meseleler üzerine makul şeyler konuşacakları zaman gelmedi mi?.. Kendi adıma, "Fenerbahçe 6 gol attığı için başarılı ama biz o yediği iki golü tartışmalıyız" diyecek birilerini bekliyorum ekranda.
Ben futbol uzmanı değilim. Eli kalem tutan bir futbol meraklısıyım diyelim durumum için. Ama Kayserispor-Galatasaray maçı yorumlanırken sadece pozisyonların konuşulması kesmiyor beni. İstiyorum ki birileri de çıksın ve Saidou ile Song’un yokluğunda Gerets’in nasıl bir kurgu planlayabileceği üzerine ufkumu açsın bazı yorumcular.
Bazen bir maç yazısı yerine Alex’in bir asistini, Cordoba’nın bir kurtarışını, Ümit Karan’ın bir volesini veya 11 gol atan Gençlerbirliği’nin 6’ıncı sırada bulunmasının sırrını teknik açıdan değerlendiren bir yazı okumak istiyorum...
Günlük, haftalık hayhuylar içinde debelendikten sonra, üstümüzü başımızı silkeleyip Türkiye-İsviçre maçını yorumlamamız da mümkün olmuyor mesela. Derdimi anlatabildiğimi umuyorum.
Ligin ikinci yarısında tüm futbol kamuoyunun içine sinecek güzellikte maçlar, huzur, sağduyu ve biraz daha makul yorumlar istiyorum hepimiz için.
Görüşemeyeceğimiz süre içinde hem yılbaşı hem de bayram var. Bu vesileyle ikisinin de herkese mutluluk, huzur ve sağlık getirmesini dilerim...
Görüşmek umuduyla...
CNN Türk’ün anketi
CNN Türk’te "Futbolmania"da Türkiye’de geniş halk kitleleri arasında bir anket yapılsa "Neşe’nin kepek sorununu" bile sollayarak birinci gelebilecek bir soruya cevap aranıyordu: Özhan Canaydın Galatasaray’ın mali problemlerini çözebilecek mi?.. Anket sonucunda "Evet, çözer" diyenlerin yüzde 60, "Hayır, çözemez" diyenlerin oranı yüzde 40’tı. Hakikaten oy kullananların yüzde 60’ı Canaydın yönetiminin bu problemi aşabileceğine inanıyor mu?.. 10 yılda 7 şampiyonluk, Avrupa kupaları, mükemmel bir stadyum, dev transferler gibi masallara inananlar da vardı zaten di mi?.. Merak etmeyin ben de inanmıştım!..
Melih Şendil’in kibar çevirisi
LİG TV spikeri Melih Şendil, Beşiktaş-Trabzonspor maçı sonrasında seyircinin tepkisini aktarırken, "Yılbaşında büyük değişiklikler bekliyor Beşiktaş seyircisi" dedi. Gayet profesyonelce ve gayet kibar bir çeviri yapmış oldu Şendil. Çünkü o sırada Beşiktaş tribünü, "Yılbaşında hepiniz s.... gidin" diye bağırmaktaydı. Hiç tanımamama rağmen bir kez daha sempati besledim Melih Şendil’e..
Fatih Tekke’nin silahı
FATİH Tekke, İstanbul’a bir futbol maçı oynamaya geliyor. Futbol maçı oynamak için eşofmanla filan seyahat eden bir sporcunun yanında silah bulunması dünyanın her yerinde, "Yok devenin kırmızı bağcıklı bale pabucu" dedirtecek bir haberdir.
Fatih, Beşiktaş maçı sonrasında soruları cevaplarken, "Muhabir arkadaş da iyi niyetli davranmadı" dedi. Futbol maçı için çıkılan yolculukta yanına tabanca almak iyi niyet belirtisi, bunu haber yapmak kötü niyet öyle mi?
"Lütfen" diyorum sadece Fatih Tekke’ye. Milli sporcu olarak herkesten daha dikkatli olman gerekmez mi? Çocuklarına seni örnek gösteren anne ve babaların en azından bir bölümünün bu manzaradan sonra fikirleri değişmiş olabilir Fatih Tekke. Olgun tavırlarıyla sevilen bir futbolcuyken, beli silahlı kovboy görüntüsüne gerileme. Bir de o gazeteci arkadaşa kötü niyetli deme lütfen. O sadece görevini layıkıyla yapmış bir gazeteci..