- Daha 40 dakika var. Yok yok 38. Ama, biraz sonra 37 olucak. Ba-ba-bah! Oldu.
- Bülent Arınç’la kafadan bir yarım saat yedik zaten.
- Ama asıl konuşma 14.30’da di mi? Bak, dur bir saniye... 35 dakika kaldı. Ne diyecek acaba?
- Bence "Adayım" diyecek!
- Sen kahvene tekila mı katıyorsun abi?
- Yok abi. Ama ben tahmin edilen konuların üstüne çıkacak bir bomba bekliyorum Büyükanıt Paşa’dan... Yani aday olmaz tabii ama böyle gündemi tamamen değiştirebilir bir şeyler bekliyorum...
* * *
- "İkinci bir emre kadar Futbol Federasyonu’nun yönetimine el koyuyoruz. Fener Şampiyon!" gibi bir açıklama acayip olmaz mı?
- Yuh abi! Nasıl saçmalıyorsun ya?!.
- Aslında toplantının havasının yumuşaması için Runje’ye büyük görev düşüyordu. Mesela Fenerbahçe kazansaydı Paşa daha mutlu olurdu, dünyaya daha iyimser bakardı... Ama belki de kafasına çok takmamıştır. 1-0 da iyi sonuç... Hani bu maçın rövanşı da var nasıl olsa diye düşünüyor olabilir... Anladın mı demek istediğimi?..
- Usta bu heyecanlı bekleyiş sürecinde senin sorumluluğunu saat bildirmekle sınırlasak?..
- Ben de heyecandan saçmalıyorum ama bir yandan da niye heyecanlandığımı tam olarak bilmiyorum...
- Paşa konuşacak...
- Evet abi, Büyükanıt Paşa konuşacak biliyorum ama normal bir vatandaş olarak ben niye gerim gerim geriliyorum.
- Çünkü tüm Türkiye 14.30’a kilitlendi. Veya yarın (yani bugün) ayın hem 13’ü hem de cuma. Çaktın mı köfteyi? 13’üncü Cuma gibi... Ceysın...
- Televizyonda 14.20 yazdı demin ama?..
- Neyyyy? Saat kaç?
- Yok ya, ehe! Yanlış görmüşüm. 14.12 şu anda... Hattaaaaaaa 14.13...
* * *
- Çok heyecanlıyım. Bir spor bülteni filan bulsana arada. Veya aç bir müzik kanalı.