Kadir Kır

Eğlencesi bol büyükşehir marinası SETUR KALAMIŞ - FENERBAHÇE

30 Temmuz 2007
Dünya deniz trafiğinin en yoğun bölgelerinden birinde bulunan İstanbul, ne yazık ki iki marinayla yetinmek zorunda. Bunlardan Ataköy Marinası’nı iki hafta önce tanıtmıştım. Bu hafta Anadolu Yakası’ndaki Setur Kalamış - Fenerbahçe Marinaları’nı tanıtacağım.

Kalamış Marinası, genç yaşta elim bir olay neticesinde hayatını kaybeden mühendis İsmet Uran’ın eseri. Uran, inşaatı /images/100/0x0/55eb0f8bf018fbb8f8a87ae6bitirdikten sonra tesisi belediyeye teslim etmişti. İşletmesini üstlenmek istese de, hayali gerçekleşmedi. Özenle yapılan marinanın karadaki tesisleri bir süre Kadıköy Belediyesi’nce düğün salonu, kafeterya olarak kullanıldı. 1998’de Koç Grubu’na geçip, Setur Marinalar Zinciri’ne katılınca makus talihi değişiverdi. Değişim sırasında Amiral Fahri Korutürk Marinası ismi, Setur Kalamış - Fenerbahçe Marinaları’na dönüştü.

1200 TEKNE KONAKLAYABİLİYOR

Tesis, denizde 1200, karada 200 tekneye ev sahipliği yapabiliyor. Girişteki bölümünde uzunluğu 70 metreye kadar olan süper yatlara yanaşma imkanı sunuyor. Ortalama derinliği 6,5 metre. Bazı bölümlerinde sığlıklar bulunuyor. Tonoz döşeli olduğu için demir atılmıyor. Çekek yerleri güvenli. Makineden, boyaya, yelken onarımına kadar birçok konuda teknik servis desteği veriliyor. Helikopter pisti, otoparkı var. Diğer marinalarda daha yaygın olan tuvalet ve duş sayısı Kalamış’ta sınırlı.

Genel Müdür Vedat Midillili yelken dünyasını iyi bilen bir yönetici. Çabaları sayesinde müşteri memnuniyetinin ön plana alındığı, örnek bir tesis yaratıldı. Yardımcısı Emre Doruk da aileden yelkenci. Bu sayede yıl boyunca marinada ilgi çeken etkinlikler, yarışlar düzenleniyor. Koç Grubu yöneticileri marinayı geliştirmeyi, bu alanda yeni yatırımlara gitmeyi hedeflediklerini söylüyor.

SÖZLEŞME ZORUNLU

Kalamış Marinası, tam bir büyük şehir marinası. Kafe, restoran zincirleriyle, yaz aylarında eğlencesi bol olan bir mekan. İçindeki Develi, Suşi restoranları farklı zevklere yönelik seçenekler sunuyor. Migros şubesinden erzak desteği almak mümkün.

Yoğun talep olan Kalamış Marinası’nda konaklamayı düşünüyorsanız önceden harekete geçmenizde yarar var. Marinaya giren her tekneyle bir sözleşme yapılıyor ve konaklama süresince kurallara uyması güvence altına alınıyor. Ayrıca ödemenin nakit olarak yapılması tercih ediliyor.

Bu vesileyle şunu belirtmek isterim. 2010’da Avrupa’nın kültür başkenti olmaya hazırlanan İstanbul’a iki marina yeterli değil. Sayılarının artırılması, megayatlara hizmet verecek tesislerin yapılması gerekiyor. Çünkü İstanbul’a talep hızla artıyor.

Çevrede görülecek bölgeler

ADALAR

Marina ile adalar arasında yaz aylarında neredeyse her hafta sonunda yelken yarışları düzenleniyor. İstanbul Yelken Kulübü ve AYK’nin internet sayfalarından bu yarışları takip edebilirsiniz. Adalar çevresinde keyifle yelken seyri yapabilirsiniz. Heybeli’nin arkasındaki Çamlık Koyu, doğal liman gibidir. Hafta sonunda birçok tekne gece konaklamak için bu koya girer. Büyükada’da Dilburnu’nun koyu, Burgaz’da Kalpazankaya yatçıların tercih ettiği bölgeler. Kalpazankaya’da sahile çıkıp, tepedeki restoranda günbatımına karşı akşam yemeği yiyebilirsiniz.

ERDEK YARIMADASI

Uzun seyir yapmak isteyenler için ideal nokta. Yaklaşmak yasak olan İmralı Adası’nın açıklarından geçip, Erdek Yarımadası’nın kuzey ucuna varırsınız. Karşıyaka, Çakıl, Kestanelik, Çayağzı barınaklarında geceleyebilirsiniz. Denizi sakin, limanlar fazla rüzgar almaz. Erdek merkezindeki limandan Marmara Adası ve Tekirdağ’a düzenli feribot seferi düzenleniyor.

KOÇ ADASI

Tuzla tersaneler bölgesini geçince, Deniz Harp Okulu’nun önündeki burundan 5 mil açıkta. Özel bir ada olduğu için sadece izinle, bazı bölgeleri gezilebiliyor. Etrafında dolaşmak serbest.

DÜZELTME

Geçen hafta Marmaris Netsel Marina’yı tanıtırken bir Setur işletmesi olduğunu belirtmiştik. Netsel Marina, Setur zinciri içinde yer almakla birlikte işletmesi Setur ile Torunlar Şirketi’nce oluşturulan ortak yönetim kurulunca yürütülüyor. Marina işletme ismi olarak sadece "Netsel Marina" kullanılıyor. Yanlış ifade için yazarımız Kadir Kır ve Netsel Marina’dan özür dileriz.
Yazının Devamını Oku

Doğu Akdeniz’in en donanımlı marinası SETUR NETSEL

23 Temmuz 2007
Marmaris’teki Netsel Marina, dünyanın en ünlü yat yazarlarından, yelkenci Rod Heikell’in uğrak yeri. Doğu Akdeniz’in en donanımlı tesisi, 750 yat kapasiteli. İki yıl önce Setur tarafından işletilmeye başlanan marina süper yatlara da hizmet verebiliyor.

Türkiye’de özel girişimcilerin ilk kurduğu marinalardan biri Netsel. Geçmişi epeyce maceralı. Net Holding ve Yüksel İnşaat tarafından kurulmuştu. Erbil Töre’nin çabalarıyla tamamlanan tesis o dönemde kamuoyunda ciddi bir tartışma yaratmıştı. Ekonomik krizler sırasında firmalar sorun yaşayınca marina yönetimi kayyuma geçti. Bu dönemde tesis /images/100/0x0/55ea75cdf018fbb8f88166ffkaderine terk edildi. TMSF tarafından satışa çıkarıldı. Nihayet 2005 Temmuzu’nda yüzde 55 hissesi 13.4 milyon Euro’ya Koç Holding tarafından satın alındı. Geri kalan hisse ise Torunlar Holding’e ait. İki firma güç birliği yapıp, kısa sürede örnek bir marina işletmesi kurdu. Netsel şu anda Setur’un marinalar zincirinde yer alıyor.

ÜÇ RESTORAN, İKİ KAFE

Setur Netsel’in müdürlüğünü, daha önce Finike Marinası’nda görev yapan Çağlar Altuntaş yürütüyor. Geçmişte yatların pek uğramadığı Finike’de 800 yatlık bir tesis kuran Altuntaş, tecrübesini Netsel’e aktardı. Yönetimi devraldığında eksiklerini tespit edip, bunların tamamlanması için çaba gösterdi. Tesisin, yatçılık dünyasında hızla tanınmasını sağladı. Rod Heikell’in Marmaris’i uğrak yeri seçmesinde onun da önemli payı oldu.

750 yat kapasiteli marinada 20 ve 100 tonluk olmak üzere iki vinç bulunuyor. Kışlık çekek yeri alanı sınırlı. Sadece 50 tekne sığabiliyor. Marinada tamir, bakım, akaryakıt ikmali, giriş ve çıkış işlemleri hızla yapılıyor. Atölyelerde boya, marangozluk işleri, kaynak işleri, motor bakımı, yelken ve branda tamiri yaptırmak mümkün.

Teknelere su, elektriğin yanı sıra telefon bağlantısı hizmeti de veren marinanın en sığ yeri 3,5 metre, en derin bölgesi ise 18 metre. 40 metrenin üstündeki yatlara da hizmet verebiliyor ve tek fiyat uyguluyor. Stüdyo tipindeki 13 dairesiyle karada konaklama imkanı sunuyor.

Setur Netsel, Dalaman Havaalanı’na 90 kilometre uzaklıkta. Her türlü hava koşulunda emniyetli. Mendireğinin dışındaki iskelesine yaz aylarında dev tatil gemileri, kış aylarında ise askeri gemiler yanaşıyor.

Marinada Sisley, Tommy Hilfiger, Edwards gibi birçok ünlü marka şube açmış. Üç restoranından en ünlüsü Antique. Tesiste Migros’un şubesinden her türlü erzak ikmali almak mümkün. Birçok tekne ve yelken şirketinin ofisi bulunuyor. Tesisin havuzu ve tenis sahası da yatçıların hizmetinde. Netsel Marina’da yaz aylarında birçok sanatsal etkinlik düzenleniyor. (www.netselmarina.com)

Gezilecek adalar, koylar

BEDİR ADASI

Marinanın tam karşısında. Teknenizle günübirlik gezi için gidebilirsiniz. Denizi çok temiz. Kuzey bölgesi melteme karşı korunaklı. Kıçtan kara yapabilirsiniz. Çam ormanıyla kaplı adanın Yıldız Ada yönüne demirlediğinizde manzaraya doyamayacaksınız.

AMOS KOYU

Kumlubük ve Turunç koyları arasında. Tepesinde antik Amos harabelerini göreceksiniz. Koy içinde plaj var. Yamaçlarına siteler yerleşmiş. Çevredeki döküntü kayalar ve karga taşı adacıklarına dikkat etmeniz gerekir. Plaj önünde demirleme yapabilirsiniz.

KEÇİ ADASI

Marmaris’in girişinde İçmeler ve boğaz geçişinde. Etrafındaki sular epeyce derin. Ucunda Keçi Feneri bulunuyor. İçmeler Koyu’na bakan adanın denizi çok temiz. Rüzgarın kayalarda çıkardığı ses büyüleyici. Küçük Boğaz’la İçmeler’e bağlanıyor. Çevresinde kayalık döküntüler bulunuyor. Eğer Keçi Adası ile Yıldız Adası arasındaki boğazı kullanacaksanız, dikkatli olmanızda yarar var. Çünkü özellikle Rodos seferi yapan tekneler nedeniyle deniz trafiği epeyce yoğun.

YILDIZ ADA

Antik Çağ’da ismi Nimara’ydı. Haritalarda Yıldız Ada olarak geçer, ancak bölgede Cennet Ada olarak bilinir. Aslında bir yarımada. Yalancı boğazla karaya bağlanıyor.
Yazının Devamını Oku

İskelede Hisarönü, sancakta İztuzu, kuzeyde Tavşanbükü: MARTI MARİNA

16 Temmuz 2007
Marmaris Martı Marina, Orhaniye Koyu’nun burnunda, yeşil dağların arasında. Antik Bizans harebelerinin bulunduğu Kale Adası’na ve Hisarönü Körfezi’ne bakıyor. Liman içi bölgesi derin olduğu için, önce kazıklı iskeleler kuruldu. Sonra yüzer pontun yapıldı. 350 yat kapasiteli tesis, özellikle sonbahar ve kış aylarında sakin suları, çam kokusunu seven yatçıların gözdesi.

Martı Marina, sanayici, denizci Halit Narin’in eseri. İngiltere’deki eğitimi sırasında, ünlü denizci Sadun Boro’yla aynı /images/100/0x0/55eb63d2f018fbb8f8be0600odayı paylaşan Narin, deniz merakını da bu dostluk sayesinde ilerletmiş. Yıllarca Marmaris koylarını teknesi Nurullah Bey’le gezmiş.

Narin, "Marina işine girerken bir hata yaptım, sadece Orhaniye Koyu’na odaklandım. Oysa birkaç marina birden yapmam gerekirdi" diyor. İyi ki tek noktaya odaklanmış, ortaya uluslararası standartlarda bir tesis çıktı.

1998’den bu yana hizmet veren marinanın en önemli özelliği, doğal güzellik açısından muhteşem, korunaklı bir koyda bulunması. Akdeniz’de ender bulunan kalitede bir restorana sahip olması. Fanari’de (fener) Tayland mutfağı uzmanı, gitarcı, yazar, tenis hocası Okan Kitapçı, Ege mutfağının lezzetlerini sunuyor.

Martı Marina, baştan kazıkla sabitlenen üç yüzer iskeleye sahip. İskele personeli 24 saat görevde. 350 yat kapasiteli. Çekek alanı 100 tekneye hizmet verebiliyor. 60 tonluk bir gezer vinci var. Bağlama yerlerinde su ve 16 amperlik elektrik ücretsiz sunuluyor. Sahildeki duş ve tuvaletleri, tesis tamamen dolu olduğunda yetersiz kalıyor. Mavi bayraklı tesiste, yatların atık sularını boşaltmak için özel bir pompa sistemi kullanılıyor. Bu hizmet de ücretsiz veriliyor. Küçük onarımlar ve bakım için marina tesislerinden yararlanmak mümkün. Ancak teknik atölyesi ayrıntılı ve büyük onarımlar için yeterli değil.

MARMARİS’E ÜCRETSİZ SERVİS

Marinada bir süpermarket, çamaşır merkezi bulunuyor. Çamaşırhane gece de açık. Dileyen kendi çamaşırını kendi yıkıyor. Sakin ve huzurlu bir tesis olan Martı Marina’da akşamların eğlencesi lezzetli yemekler, mehtap ve gökyüzü manzarası. Gündüzleri ise yarışlar düzenleniyor.

Çoğunlukla orta ve küçük boydaki tekneler tarafından kullanılıyor. Marinadan, sayısı bir ya da ikiyi geçmemek koşuluyla, megayatlar da yararlanabiliyor. Tesis, karayoluyla Marmaris’e 25 kilometre, Dalaman Havaalanı’na 115 kilometre uzaklıkta. Günde üç kez Marmaris’e ücretsiz servis kalkıyor.

(www.martimarina.com)

Çevrede gezilecek koylar

BENCİK KOYU

Kıvrıla, kıvrıla derinlere uzanıyor. Sahilden yaklaşık üç kilometre açıldıktan sonra bile koyun devam ettiğini görürsünüz. Girişi geniş. Koyun başlangıç noktasında yıkıntı dev kayaların oluşturduğu, dev bir doğal heykel görünümlü Dişlice Adası bulunuyor. Koy, meltem ve diğer rüzgarlara kapalı. Bu nedenle hep sakin. Bir bölümünde MTA’nın dinlenme tesisi, en dibinde parlamenter evleri bulunuyor. Kimi zaman bu bölgeye yavru köpekbalıkları geliyor. Akşamüstü, koyun dip bölgelerindeki patikalarda, tali yollarda yürüyüşe çıkabilirsiniz. Çatı koylarını görebilirsiniz. Çevrede bol miktarda kovan bulunduğu için, arılara karşı uzun kollu tişört ve pantolon giymenizi tavsiye ederim. Çevre o kadar güzel ki, havanın karardığını unutabilirsiniz. Bu nedenle yanınızda fener bulundurmanızda yarar var.

TAVŞANBÜKÜ

Bencik Koyu’nun başladığı noktada. Denizi pırıl pırıl. Kalkavan Grubu’na ait iddialı bir tesise ev sahipliği yapıyor. Manzarası büyüleyici. Tropik ülkelerde görülen dev kızıl kayalar, çam ormanlarıyla çevrili. Bölgede birçok nadir bitki türü bulunuyor.

ORHANİYE KOYU / KEÇİBÜKÜ

Orhaniye, Babaç Burnu ile Tulu Burnu arasında. Sıcak yaz günlerinde esintisi tükenmeyen, tek sakin koy. Koyun ortasındaki Kale Adası’nda Bizans kale kalıntıları bulunuyor. Adanın Selimiye Koyu’na bakan kıyısına korunaklı, küçük bir marina, birkaç yelken bağlama yeri yapılmış. Orhaniye’de denizin ortasında yürüyenlere rastlarsanız hiç şaşırmayın. Sahilden 400 metre açığa kadar kızıl kumdan bir patika uzanıyor suyun altında. Dağlardan inen iki su kaynağı, koyun rengini kahverengi tonlarına döndürüyor. Orhaniye Koyu, göl gibi; geniş ve dibi balçık. Demir tutturmak kolay ama daha sonra çıpa temizlemek için epey uğraşmanız gerekir. Kale arkası tekneler için popüler bir demirleme yeri.

HURMALIBÜK /AZMAKBÜKÜ

Sahili çakıl. İsmini arka bölümündeki hurma ağaçlarından alıyor. Meltem rüzgarına karşı korunaklı. Büyüleyici bir atmosferi var. Çevreyi kaplayan çam ormanları burada yerini hurma ağaçlarına bırakıyor. Tunus, Cezayir’i çağrıştıran bir görüntü çıkıyor ortaya. Tekneler de hurma ağaçlarına bağlanıyor.

KNİDOS

Datça Yarımadası’nın en ucunda, iki denizin sınırında. Antik kent, bir yarımadanın karaya bağlantığı noktada. Kullanılmayan antik limanı Ege’ye, 20 metre derinlikteki yeni limanı Akdeniz’e bakıyor. British Museum’da sergilenen 6 tonluk aslan başı, bu kentten alınmış. Kazıların devam ettiği Knidos bir açıkhava müzesi görünümünde. Sahilinde bir balıkçı lokantası bulunuyor. Rakı ve balık eşliğinde günbatımına doyum olmuyor.
Yazının Devamını Oku

İstanbul’un merkezinde, üç denizin kesişme noktasında Ataköy Marina

9 Temmuz 2007
Bakırköy sahilindeki Ataköy Marina, Marmara kıyısında, Karadeniz’le Ege’yi birbirine bağlayan koridorun üzerinde. Atatürk Havalimanı’na yaklaşık beş kilometre uzaklıkta. 700 tekne kapasitesi olan tesisler mega yatları da ağırlıyor. Kaptan Yılmaz Dağcı Ataköy Marina’nın kurulmasını sağlayan kişi, aynı anda canlı tarihi. Şu anda 83 yaşında. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar Norveç’te yaşamış, kaptanlık yapmış. Daha sonra Türkiye’ye dönmüş. Dağcı’yla, 1980’lerde, marinanın mendirek taşlarının atıldığı günlerde tanışmıştık. Ne kadar heyecanla çalıştığını hálá hatırlıyorum.

Tesisin kurulmasında, dönemin başbakanı Turgut Özal’ın önemli bir rolü var. Ataköy Marina, devrim niteliğindeki yap,işlet,devret projesi kapsamındaki ilk örneklerden biri. Yenilikçi yaklaşımıyla, Türkiye’de marinacılığa ufuk açtı. Marina Regatta, Marina Otel ve Tower Otel’i içeren geniş kapsamlı bir tesisin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini gösterdi. Bayraktar Grubu’nun 1985’te gerçekleştirdiği projenin, o dönemde Miami’de bile örneği azdı.

MARİNA KABUK DEĞİŞTİRİYOR

Zamanla marinanın eğlence yerlerinde ciddi problemler yaşanmaya başladı. 1998’de Özelleştirme İdaresi’ne geçti. 2005 Martı’nda, marina kompleksi Şadan Kalkavan, Fuat Milas, Gündüz Kaptanoğlu, Eşref Cerrahoğlu, Metin Kalkavan gibi 45 ünlü işadamının kurduğu Denizciler Ataköy Turizm ve İnşaat’a (DATİ)devredildi. Tesise 120 milyon dolar, çevresindeki 300 dönümlük arazinin işletme hakkı için de 199 milyon dolar ödeyen DATİ, 456 milyon dolarlık yatırımla yepyeni bir marina oluşturmak için kollarını sıvadı. Kadrolarını yeniden yapılandırarak ilk yılın sonunda kár elde eden bir işletme haline getirdi.

Marinanın müdürlüğünü Osman Serdar Çıtak yürütüyor. 700 tekne kapasiteli marinanın, 70 teknelik çekek yeri, bir küçük vinci bulunuyor. Marina, çekek alanı olmaya pek müsait değil. Yakıt iskelesi, sahil güvenlik tesisleri, havuzu, club’ı ve bir lüks restoranı bulunuyor. Ancak yemek kalitesinin çok iyi olduğu söylenemez. Geniş bir otoparkı var. Şehir merkezine ve Atatürk Havalimanı’na kolayca ulaşmak mümkün. Deniz Otobüsü’yle 30 dakikada, şehrin öteki kıyısındaki Bostancı’ya geçilebiliyor.

BOŞ YER BULMAK ZOR

Ataköy Marina talep yoğunluğu nedeniyle, daima dolu. Boş yer bulmak zor. Birçok önemli yarış, Ataköy Marina’sından başlıyor. Geçen yıllarda Teoman Arsay’ın liderliğinde Karadeniz ve Marmara rallileri yapılmıştı. Şu anda Açıkdeniz Yat Kulübü (AYK) yat yarışları düzenliyor.

Ataköy Marina, yeni yatırımlarla megayatların ve dev yolcu gemilerinin uğrak yerlerinden biri olmaya hazırlanıyor. Zeytinburnu Port projesiyle birlikte bölgenin dokusunu değiştirmeye aday.

Marina çevresinde tekneyle gezilecek yerler

İSTANBUL BOĞAZI

Yaklaşık 15 mil uzunluğundaki Boğaziçi, dip ve üst akıntıları, yoğun gemi trafiği nedeniyle çok dikkatli seyir yapılması gereken bir bölge. Ters akıntıları nedeniyle ciddi sorunlara yol açabiliyor. 6 milden fazla sürat ve yelkenle seyir yapmak yasak. Büyük gemilerin dalgalarından etkililenilebileceği hep akılda tutulmalı. Avrupa Yakası’ndaki fenerlerde yeşil ışık yanar. Ahırkapı’dan başlayan fener zinciri, Salıpazarı, Ortaköy Burnu, Kuruçeşme Parkı, Arnavutköy Akıntı Burnu, Bebek Koyu, Aşiyan Burnu, İstinye Kireçburnu ile devam eder. Karadeniz çıkışında Büyükdere, Rumeli Kavağı ve Rumeli Feneri’yle son bulur. Kırmızı yanan Anadolu Yakası fenerleri ise Kadıköy, İnciburnu, Haydarpaşa, Kızkulesi, Beylerbeyi, Çengelköy, Kandilli, Kanlıca, Selvi Burnu, Paşabahçe zinciriyle Karadeniz’e kadar devam eder. Boğaziçi’nin sakin koyları Bebek, İstinye ve Tarabya.

POYRAZKÖY

Anadolu Feneri’ni geçtikten sonra, askeri bölgeye yakın bir alanda bulunuyor. Boğaziçi’nde gezinti yapan teknelerin son durağı. Aynı zamanda balıkçı barınağı. Sahilde birkaç kır lokantası bulunuyor. Bağlama ve gece konaklamak için uygun değil. Karadeniz’in sert lodosuna açık.
Yazının Devamını Oku

Bodrum Kalesi’ne karşı yaz ve kış yarış Milta Bodrum

2 Temmuz 2007
Milta, dört mevsimde yarışların düzenlendiği, etkinliklerin yapıldığı capcanlı bir marina. Bodrum Kalesi’nin hemen yanıbaşında. Kimi zaman 80 teknenin katıldığı büyük organizasyonlar gerçekleştiriliyor. Eğlencesi bol, kafeleri, restoranları çok revaçta.

Ege’nin en köklü marinalarından biri Milta. Geçmişi 30 yıl öncesine uzanıyor. Zamanla gelişti ve bugünkü şöhretine kavuştu. 1976-1988 arasında Turban adı altında hizmet veriyordu. O zamanlar yat kapasitesi azdı. 1992’de iki yüzer iskele ilave edildi ve kapasite 125’ten, 275’e çıkarıldı. 1997’de marinayı 49 yıllığına kiralayan Karada AŞ, yeni iskelelerle kapasiteyi 375’e yükseltti. 2002’den bu yana işletmeyi üstlenen Milta Turizm, yapılan yeniliklerle marinayı /images/100/0x0/55eaaa5ef018fbb8f88ee8e2475 yat kapasiteli modern bir tesise dönüştürdü.

Milta Marina’nın ön bürosu her gün gece 24.00’e kadar açık. Tesisin internet sayfasından, teknenin boyutlarını belirterek, konaklama bedelini hesaplamak, hatta ödemeyi yapmak mümkün. Teknik hizmetler verilen, yakıt iskelesi bulunan marinanın çekek yerleri kısıtlı sayıda.

Dünya mutfağının sunulduğu üç restoran, canlı müzik yapılan dört barı marina dışından gelenlere de açık. Günde yaklaşık 1500 kişi ağırlıyor. Tamamen dolu olduğu yaz aylarında günde 340 ton su, 15 bin kilovat elektrik kullanılıyor, 600 kilo çamaşır yıkanıyor. Tüm bu işleri yapanlar, denize düşenleri çıkaran dalgıçlardan, sağlık personeline 115 marina görevlisi ve 100 restoran personeli.

ÜNLÜLERİN UĞRAK YERİ

Marina, Bodrum’un çılgın kalabalığının yanı başında, sakin, güvenli bir atmosfer sunuyor. İtalyan dergisi Capital’in Avrupa’nın en iyi 10 marinasından biri seçtiği Milta, megayatların, ünlü isimlerin tercih ettiği bir tesis. Yaz aylarında Robert De Niro, Pamela Anderson, Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses gibi yıldızlara, Mesut Yılmaz, Erkan Mumcu gibi siyasilere, Ürdün, İngiliz kraliyet ailesinden aristokratlara rastlamak mümkün.

Marinada, gönüllülerden oluşan sivil toplum kuruluşu Bodrum Kurtarma, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın denetiminde 24 saat acil yardım hizmeti veriyor. Ekip denizden kazazede çıkarıyor, yanan ya da tehlike yaşayan teknelerden kurtarma operasyonları yapıyor. Gerektiğinde marinadaki hastane teknesinden destek alınıyor. Yaz aylarında Bodrum Yarımadası’nda ve Gökova’da 10 bin tekneye ulaştığı düşünülürse, acil yardım hizmetlerinin önemi rahatça anlaşılabilir.

Marinanın müdürü Ömer Karacalar iddialı bir yelkenci. Bodrum Açıkdeniz Yat Kulübü’yle birlikte, dört mevsim birçok yarış düzenliyor. Marina, Kos - Kalimnos - Bodrum Cup 2007’nin sponsorluğunu üstlendi. Kış aylarında, hafta sonlarında marinadaki etkinlikler nedeniyle İstanbul, Ankara’dan Bodrum’a çok sayıda yatçı geliyor. Kimi zaman 80 tekne katılıyor yarışlara.

Bölgede gezilecek koylar

ÇÖKERTME /FESLEĞEN KOYU

Sakin bir koy. Çevresi çam ormanı ve zeytinliklerle kaplı. Tura çıkan tekneler genellikle geceleri bu koyda konaklar. Gerekirse yatınıza gıda ikmali yapabilirsiniz. Koyda birçok çardak lokantası bulunuyor.

YUNAN ADALARI

Kos Adası, marinanın hemen karşısında yer alıyor. Ayrıca Bodrum’dan Kalimnos ve Rodos’a da kolayca ulaşmak mümkün. Bodrum ile Kos arasında çok sık yelken yarışları düzenleniyor. Eğer teknenizle karşı sahile geçmek istemiyorsanız, yaz boyunca deniz otobüsleriyle Kos’a, oradan Rodos’a geçmek mümkün.

OKLUK KOYU

Saatte 20 mil hızla giden bir tekneyle, marinadan birkaç saatte bu koya varabilirsiniz. Cumhurbaşkanlığı Koyu adıyla da bilinir. Girişinde Sadun Boro’nun girişimiyle, Tankut Öktem tarafından yapılan denizkızı heykeli yer alır. Koydaki sekiz numaralı ağaçta Kısmet adlı tekneyi, içinde de Sadun Boro’yu görebilirsiniz. Koyun en güzel zamanı ekim ayı.

KARACASÖĞÜT VE SEDİR ADASI

Mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ada, mitoloji kahramanları Cleo ve Antonio’nun aşk hikayesine ev sahipliği yapmış. Burada, Kıran Dağları’nı seyrederek denize girmenin keyfine doyum olmaz. Geçmişte Bodrum merkezinden bu bölgeye ulaşmak en az bir gün alırdı. Şimdi süratli teknelerle birkaç saatte varılabiliyor. Çevrede büyüklükleri 60 metreye kadar ulaşan, helikopterli yatlara rastlamak bile mümkün.
Yazının Devamını Oku

Antik Likya Yolu’ndaki huzur durağı ECESARAY MARİNA

25 Haziran 2007
Ecesaray küçük ölçekli bir butik marina ve otel. Fethiye’de merkezi bir noktaya kurulmuş. Denize kadar uzanan limon ağaçları, turkuvaz renkli berrak sularıyla tam bir huzur mekanı. Avrupalı yatçılar, özellikle teknede yaşamayı seçen emekliler çok seviyor bu marinayı. Dalaman Havaalanı’na karayolundan bir saat mesafede. 400 yat kapasitesindeki tesiste gümrük hizmeti de sunuluyor. /images/100/0x0/55ea892af018fbb8f8865dd4

Fethiye uzun yıllar marinasızdı. Bir iskelesi vardı sadece. Toz duman içinde tankerler, küçük tonajlı gemiler gelir giderdi. Birkaç yazlık tesisi bulunan bölgede, 2004 yılına kadar ciddi bir tesis bulunmuyordu. Öğretim üyesi bir turizmci, Dr. Serdar Baş, girişimci işadamlarıyla el ele verdi. Önemli bir dönüşümü gerçekleştirdi. Ecesaray Marina ve Resort’u kurdu.

Bu tesis bana hep Boston’u çağrıştırır. Hamamı, saunası, suitleriyle hoş bir atmosfere sahip. Tesis, bir butik otel gibi planlanmış. Odalardan tekneleri görmek mümkün.

Gümrük hizmeti de verilen marina yurtdışına giriş çıkışlarda uğrak noktası. Akaryakıt ikmali yapılıyor, pasaport hizmeti sunuluyor. Bar, market, yüzme havuzu, spor merkezi gibi açık ve kapalı mekanlara sahip. Sağlık hizmeti alınabilecek merkezlere yakın. Sahil Güvenlik Komutanlığı hemen bitişiğinde. Acil durumlarda denizdeki yatçıların yardımına koşuyorlar.

Marinanın restoranı farklı mutfaklardan seçenekler sunuyor. Örneğin Akdeniz’in en güzel suflesini burada yiyebilirsiniz. Büyük davetler verilebilen restoranda, yaz aylarında nikah törenleri çok sık yapılıyor. Özellikle İngiliz çiftlerin gözdesi.

ÇEVRECİ TESİS

Marinanın ön bürosu 24 saat açık. Otelin çamaşır servisi yatçılara da hizmet veriyor. Atıklar için marina pontoonlarının hemen çıkışına dört ayrımlı bidonlar yerleştirilmiş. Cam, kağıt, plastik gibi atıklar ayrı ayrı toplanıyor. Marina girişinde, yakıt istasyonuyla birlikte bir de atık toplama bölümü bulunuyor.

Marinanın berrak sularında daima yüzlerce kefal görürsünüz. Kış aylarında bunları avlamak için yunuslar gelir.

Marina içinde çekek yeri yok. Bu hizmeti karşı kıyıda, marinaya yaklaşık bir mil uzaktaki tesislerden almak mümkün. 100 tonluk teknelere çekek hizmeti veren tesisin kaldırma vinci de bulunuyor.

Ecesaray Marina, kışlamak için de ideal bir tesis. Bu özelliği nedeniyle özellikle Avrupalı emekliler tarafından tercih ediliyor. Ne yazık ki Türkiye’nin turizm gelirleri açısından bu bir dezavantaj. Kısıtlı bütçeyle konaklayan yabancı yatçıların, harcamaları da düşük oluyor. Oysa bu tesislere üst gelir grubunun süper yatlarını çekecek önlemler alınmalı.

Ecesaray’ın çevresi konuk yatçılara dört mevsim gezecek, görecek birçok seçenek sunuyor. Kaş, Kalkan, Göcek gibi bölgelere ulaşmak çok kolay. Ayrıca Ölüdeniz’e günü birlik turlar düzenleniyor. Yürüyüşçüler, bisikletçiler için Likya Yolu doğa güzellikleriyle bezeli, nefes kesici bir rota. Bu arada kış aylarında bölgede sörf, yelken yapılabiliyor.

Eğer daha heyecanlı etkinlikler arıyorsanız, kalbiniz sağlamsa size Babadağ’dan paraşütle atlamayı önerebilirim.

Bu arada dikkatli okurum Feyzan Yüksel üç hafta önce, Port Göcek yazımda geçen Gemiler Koyu’nun adının Gemile Koyu olması gerektiğini yazmış. Dikkatli okuruma bilgisini bizimle paylaştığı için teşekkür ederim. Yazılarımda, yöre halkının kullandığı isimleri esas alıyorum. Sadun Boro da yazılarında, kitaplarında koyu bu isimle anıyor. (www.ecesaray.net)

Fethiye çevresindeki gezilecek, görülecek yerler

GÖCEK ADASI

Bir başka adı Kızlan Adası. Günlük gezi teknelerinin rotasında bulunduğu için çevresinde yoğun bir tekne trafiği var, sakin koy bulmak mümkün değil. Tavsiyem çevresinde tekneyle gezmeniz ya da açıklarında su sporları yapmak için uğramanız. Demirleme yapacaksanız batı yakasını tercih edin. Yine de gelen, geçen tekneler nedeniyle konaklamanız süresince sallanmaya hazır olun.

TURUNÇ PINARI KÖYÜ

Bölgenin en meşhur koylarından biri. Süper yatların, VIP teknelerinin uğrak yeri. Buna karşın sakin bir koy. Kıyıda güzel pınardan su için, ceviz ağacının altındaki restorana uğrayın. Bir aile işletmesi olan restoranda taze balıklar, ekolojik ürünler eşliğinde sunuluyor. Hele flüt ve gitar eşliğindeki klasik müzik dinletilerine rastlarsanız keyfinize diyecek olmaz.

ÖLÜDENİZ

Denizden ulaşmak isterseniz, uzun bir yolculuğu göze almanız gerekiyor. Ayrıca bölgede ölü dalga çok, gece tekneyi bağlamak zor. Tavsiyem teknenizi marinada bırakıp, Fethiye’den karayoluyla Ölüdeniz’e gitmeniz. Ölüdeniz, iyi bir yürüyüş alanı. Plajı iri taşlı. Belcekız kıyısı ise kumsal. Hafta sonlarında çok kalabalık olduğu için hafta içi günlerde gitmenizde yarar var. Ölüdeniz’e uğramışken, 2000 metrelik Babadağ’a çıkıp, bir uçuş öğretmeninin eşliğinde paratent ile maviliklere süzülmeyi deneyebilirsiniz.
Yazının Devamını Oku

Karlı yalçın dağlar ve ormanlar arasındaki marina Kemer Türkiz

18 Haziran 2007
Türkiz Marina, 2600 metre yüksekliğindeki Tahtalı Dağı’nın eteğinde, ormanlarla çevrili. Çevresindeki dağlar bulutlara geçit vermediği için çoğunlukla havası güneşli, günleri sıcak geçiyor. 300 yat kapasiteli marina yıl boyunca açık. Yakında süper yatlara, Akdeniz turu yapan gemilere hizmet vermeye hazırlanıyor.

Kemer, Türkiye’de ilk turizm yatırımlarına ev sahipliği yapan, üstelik gelişmenin planlı yürütüldüğü ilçemiz. VALTUR, Club MED gibi tesisler sayesinde bir zamanlar bölgeye sadece Fransız, İtalyan turistler gelirdi. Küçük tesisleriyle şirin bir bölgeydi.

Kemer’i ilk marina yaklaşık 20 yıl önce, TÜRBAN tarafından kuruldu. Küçük ölçekli bir yatırımdı. 200 yat /images/100/0x0/55ead4fbf018fbb8f8998c9akapasiteliydi. Marina zaman içinde önce özelleştirildi, ardından el değiştirdi. Şu anda Türkiz Oteli’nin sahibi, bölgenin tanınmış yatırımcılarından Ahsen Holding tarafından işletiliyor. Türkiz Oteli, bölgede "herşey dahil" kervanına katılmayan nadir tesislerden.

SARDUNYALI MARİNA

Marina, Türkiz Oteli’nin önündeki alanda kurulu. Çevresi sardunyalarla çevrili. İçinde birçok tenis sahası, "Kaptan Köşkü" adı verilen bir denizci odası bulunuyor. Denizci odasında TV seyretmek, satranç oynamak mümkün. Giriş-çıkış yapılan bölgenin uygun olmaması nedeniyle, marina çok büyük yatlara hizmet veremiyor. 100 tonluk bir vince sahip. Çekek bölgesi tonajı düşük teknelerce kullanılıyor. Yatlara teknik servis de veriliyor. Marinada kışlamak mümkün, emeklilik günlerinde teknede yaşamayı seçen yabancı yatçılar bu marinaya da uğruyor. Müdürü Kamil Erenyatır, deneyimli bir turizmci. Kemer Belediyesi, ilçedeki işletmelerle işbirliği yapıp, marina etrafında çevre düzenlemesi gerçekleştirmiş. Çarşının giriş ve çıkışlarına yeni bir biçim vermiş. Yaz aylarında marina günlük tur teknelerince iskele olarak kullanılıyor.

Otelin restoranı, apart oteli, deniz suyuyla gençleştirici terapi yapılan talasso merkezi yatçıların kısa bir yürüyüşle ulaşabileceği mesafede. Marinaya bağlı Ayışığı bölgesi yaz aylarında plaj hizmeti veriyor. Burada ayrıca kumsal partileri ve çeşitli eğlenceler düzenleniyor.

Sahil Güvenlik Komutanlığı, marinanın sancak bölümündeki alanda hizmet veriyor. Marinanın kuzey yönünde bir de helikopter iniş sahası bulunuyor.

TESİSLER GENİŞLEYECEK

Ahsen Holding, büyük bir yatırımla marinanın yanı başında yeni bir mendirek inşa etmeyi planlıyor. Bu kapsamda Akdeniz turu yapan büyük gemiler Kemer’e yanaşabilecek. Hazırlanan avam proje kapsamında marinanın da megayatların kullanabileceği standartlara kavuşturulması hedefleniyor. Proje tamamlandığında yedi yıldızlı bir marinaya dönüşecek. Marinadaki değişim, kuşkusuz Kemer’e de yansıyacak. İlçe üç yıl içinde yepyeni bir görünüme bürünecek. Çevredeki oteller ve Tahtalı Dağı’na kurulan kayak merkezinin cazibesi artacak. (www.turkiz.com.tr)

Kemer çevresinde görülecek yerler

ÇIRALI LİMANI

Ceneviz Koyu’na 2 mil uzakta. Dibi kum, suyu boncuk mavisi. Likya bölgesinin önemli antik yerleşimlerinden Olympos’ta kale ve mezar kalıntıları bulunuyor. Birçok efsane buradan çıkmış. Eski adıyla Kimera, şimdiki adıyla Yanartaş milli park haline getirilmiş. Burada, yeraltından çıkan metan gazıyla yanan ateşleri görebilirsiniz.

ÜÇ ADALAR

Dalışı, su altında gözlem yapmayı sevenler için ideal mekan. Yanyana duran üç ada, makilik ve yabani zeytinlerle kaplı. Kıyısı döküntü kayalarla çevrili. Günübirlik tur yapan teknelerin uğrak yeri olan adaların su altında yatçılar için tehlikeli kayalar bulunuyor.

ADRASAN ÇAVUŞ LİMANI

Kumsalı, plajı çam ağaçlarıyla çevrili. Sahilde pansiyon ve oteller bulunuyor. Sahile yaklaşırken azami dikkat göstermek gerekir. Dipteki kayalar, döküntü taşlıklar tehlikelidir. Adrasan rüzgara açık. Kuvvetli esen poyrazda çok dikkatli olmak gerekir.

FASELİS

Rodos göçmenleri M.Ö 690’da buraya gelip, bir liman kenti kurmuş. Antik kenttin üç limanı bulunuyor. Taş kaplı ana caddesi tiyatrosu halen ayakta. Kentin surları, bazı evleri, su kanalları yıkılmadan bugüne ulaşmış. Tahtalı Dağı’nın eteğindeki kenti denizden seyretmek büyük bir mutluluk. Mehtapta denizindeki yakamozu izlemeye doyum olmaz. Ancak gecelemeye uygun değildir.

SAZAK KOYU

Bir zamanlar balık çiftliklerince işgal edilmişti. Nihayet özgürlüğüne kavuştu. Gündüz konaklamaları için tavsiye ederim. Büyük bir yatla geziye çıktıysanız gece konaklamasını Finike ya da Kekova’da yapmanızda yarar var.

PORT GENEVİZ

Sazak koyunun bitişiğinde, doğal bir liman özelliği taşıyor. Bu nedenle gecelemeye uygun. Ancak girişteki taşlık bölgeye dikkat etmek gerekiyor. Koyda uçuşan kelebeklere, palamut sürülerine rastlayacaksınız. Senfoni yazmak isteyenler için ideal mekan olduğu söylenebilir.
Yazının Devamını Oku

Kos Adası’na karşı, İtalyan zevkiyle bütünleşmiş marina Turgut Reis D-Marin

11 Haziran 2007
Bodrum’da Avrupa Birliği standartlarına sahip üç marinadan biri D-Marin. Avrupa’nın üçüncü büyük marinası. Daha açılmadan iki ödül almıştı, aradan geçen üç yılda gelişti, gurur vesilemiz oldu. Marina’dan her gün Kos adasına hidrofil tekneyle iki yönlü servis yapılıyor.

Bundan beş yıl önce, aralık ayında bir gün Turgutreis D-Marin’in inşaatına uğramıştım. Tesisin şu andaki yöneticilerinden Erdem Altan’la çamurlu bir yoldan tepeye çıktık. Uzaktan marina alanına baktık. Birlikte hayal kurduk. Yanımda gizlice getirdiğim şampanyayı ve iki kadehi çıkarıp Altan’a sürpriz yaptım. Birlikte kadeh kaldırırken "Bu marina bittiğinde Türkiye marinacılıkta yepyeni bir konsept kazanacak" diye hayal kurduk. 30 milyon dolarlık yatırım ve 30 aylık çalışma sonucu hayal gerçek oldu. Tesis 2003 Eylülü’nde açıldı. Şimdi yolunuz D-Marin’e düşerse göreceksiniz, geçmişin ıssız alanı artık tekneler, cafeler, restoranlar barlar, ünlü modacıların mağazalarıyla başlıbaşına /images/100/0x0/55ead8fdf018fbb8f89a8cdfbir dünya.

KAPASİTESİ 550 YAT

D-Marin, Doğuş Holding tarafından yap-işlet-devret modeliyle kuruldu. 2026’ya kadar yatırımcı kuruluş tarafından işletilecek. Marina 210 bin metrekarelik kullanım alanına sahip. Bunun 110 bin metrekaresi karadaki tesisler. 550 yat ağırlayabilen tesisin çekek yerleri de 100 yata hizmet veriyor. Bakım, onarım hizmetlerinin yanısıra gümrük işlemleri de yapılıyor. İnşaatı sırasında, kapasitesini doldurup doldurmayacağı konusunda endişeler yaşanan marina şimdi tam kapasiteyle çalışıyor.

Daha çok vakıf çalışmaları, hayır etkinlikleriyle tanıdığımız Filiz Şahenk marinayla yakından ilgileniyor. Tesisin müdürü Ali Bezirgan, 25 yıllık marinacı. Devlet kurumlarında, özel sektörde çalışmış. Açılışından bu yana, marinaya bir çiçek yetiştirirmiş gibi özenle bakıyor. Yöneticilerin çabaları sonucunda D.Marin bugün, İtalyan havasının hemen hissedildiği bir tesis oldu.

FESTİVAL 30 AĞUSTOS’TA

Armani Cafe’siyle ünlü D-Marin’de geniş sayılabilecek bir alışveriş merkezi, sergi ve internet salonları, açıkhava sineması, banka şubeleri ve ATM’ler bulunuyor. Çocuklara yelken eğitimi dersi veriliyor. Tesis, 2004’te Skal International tarafından En İyi Turizm yatırımı kategorisinde "Skalite" ödülü aldı.

D-Marin’in benzersiz yönlerinden biri, her yıl iddialı bir klasik müzik festivali düzenlemesi. Geçen yıl ikinci kez düzenlenen D-Marin Festivali’nde ünlü virtüözlerin yanı sıra iki senfoni orkestrası yer almıştı. Bu yıl 30 Ağustos-2 Eylül arasında gerçekleştirilecek. Issız Turgutreis kıyılarına yatırım yapıp yeni bir hayat getiren Doğuş Grubu, şimdi Didim’de yeni bir tesis kurmaya hazırlanıyor. Bu tesise de gelecek yazılarımda değineceğim.

GÜMÜŞLÜK

Gözetleme kulesi denizden yaklaşırken rahatça seçilebilir. Kuzeyden ve güneyden gelen tekneler liman içinde kıçtan kara yapabilir. Daima taze balık bulunan kıyıdaki balık lokantası meşhurdur. Antik çağdaki adıyla Myndos, Lelegler tarafından kurulmuş. Karadaki kalıntılar deniz içinde de devam ediyor. Bizans dönemine ait kilise kalıntıları bulunuyor. Sezar’ın katillerinden Cassius, gemileriyle gelerek buradaki kent halkına eziyet etmiş. Rodos donanmasıyla kıyasıya bir savaşa girmiş. Myndoslular, şaraplarını tuzlu su karıştırarak içermiş. Bu nedenle adları Antik Çağ’da "tuzlu su içenler"e çıkmış. Bölge bugün SİT alanı. Eski bir gümüş madeni nedeniyle Gümüşlük adını taşıyor. Bana sorarsanız ismini mehtaplı gecelerde, denizdeki yakamozdan alıyor. Çardak Lokantası’nda meze, balık, rakı eşliğinde bir akşamdan sonra bana hak vereceksiniz.

KOS

Marinaya yolunuz düşerse Kos ve Kalimnos adalarını da mutlaka görmenizi öneririm. Eğer tekneyle Yunanistan’a geçmek istemiyorsanız, yakıt iskelesinin yanından Kos Adası’na günlük seferler düzenleniyor. 11 dakikada karşı kıyıya ulaşıyorsunuz. İki ülkenin siyasileri arasındaki ilişkiler gerginleşse de yatçıların dostlukları devam ediyor. Ortak yat yarışları düzenleniyor. Kültürel etkinlikler yapılıyor. Bir zamanlar iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren Kardak bile bugün Bodrum’da farklı anlamda kullanılıyor. Restoranlarda garsona Kardak’tan bahsedince size ünlü kayalıkları göstermek yerine, yörede üretilen özel bir helvayı ikram ediyor.

ÇATAL ADA

Marinanın hemen karşısında, sürat motoruyla yaklaşık 10 dakika ulaşılacak mesafede. Denize girmek, şnorkelle yüzüp su altı zenginliklerini keşfetmek için ideal. Ancak çevresi büyük tekneler için tehlikeli kayalarla dolu. Turgutreis Belediyesi Başkanı Yazgan, adayı canlandıracak bir proje hazırlıyor.
Yazının Devamını Oku