Sermayemiz artık sadece para değil

Boyner Grubu bu yılın başında önemli bir karar alarak bünyesindeki Beymen Mağazacılık ve AY Marka Mağazacılığı 2015’ten beri ortağı olan Katarlı Mayhoola’ya sattı. Beymen ve Network Mayhoola’ya geçerken, Boyner Mağazacılık ve Altınyıldız Tekstil Boyner Holding’de kaldı. Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner ile biraraya geldik. Türkiye’nin bu önemli üretici ve perakende grubunda bundan sonra neler olacak konusunu konuştuk. Boyner, “Ortağımız geldiğinde 5 yıl sonra giderim dedi. Ahde vefa paradan daha önemli” diyor. Boyner, yeni dönemi şöyle anlatıyor:

Boyner Grubu olarak önemli bir yeniden yapılanma dönemindesiniz. Bu süreci anlatır mısınız?

- Boyner Grubu olarak ilk ortağımız CVCI’dı (Citibank), 2007’de ‘beş sene için yatırım yapacağım burada’ diyerek geldi beş sene sonunda çıkarken imkanımız vardı, sattığımız hisseyi iki katına geri aldık. Sonra 2015’te Mayhoola geldi, o da “5 senelik yatırım yapacağım” dedi. Onun için geçen seneden itibaren çıkış yolları aradık. Beymen’i halka açmak istedik fakat o sırada sermaye piyasalarının önü kapandı. 2019’da da yabancı sermaye yatırım için pek hevesli olmadı. Umutla davet ettiğin bir yatırımcıyı evinden memnuniyetle uğurlaman lazım. Mutlu yatırımcı bir sonraki yatırım için kartvizitin oluyor. Planladığımız çıkış yolları kapanınca şirket portföyünü paylaşarak herkesin mutlu olduğu sonuca geldik. Onlar kendi bildikleri alan olan lüks segmentte Beymen ve Ay Marka’yı portföylerine eklediler. Biz de çok uzun zamandır grubu yönlendirdiğimiz milyonlarca tek müşteri kainatını, Boyner, Morhipo, Hopi, Altınyıldız tarafını tercih ettik.

Beymen ve Network sizinle özdeşleşmiş markalardı. Üzüldünüz mü?

- Evet bir satış konuşuyoruz. Mutlaka para var işin içinde kabul. Ama onun kadar önemli başka bir şey daha var. O da “ahde vefa.” Tabii ki üzüldük. O markalar tırnaklarımızla yarattığımız markalardı. Beymen ve Ay Marka’da üç nesil çalışan insanlarla, markalarla çok yakın bir bağımız var. Ama bir taraftan da ortağına bir ahde vefan var. Bunların hepsinin doğru dengelendiği, kazanan ve kazandıran yolu herkes için bulduk diye düşünüyorum. Şu anda geldiğimiz noktadan herkes memnun. Anlattığım bu his sadece bana ait hisler değil, tüm ailenin, ortaklarımızın hisleri.

Satıştan sonra çalışan sayısı ne oldu?

- Şu anda 300’ün üzerinde mağazamız ve merkezlerde toplam 7 bin 500 çalışanımız var. Daha önce 10 bindi.

YENİ NESİL MAĞAZALAR

Boyner Mağazaları’nda geleceği nasıl kuruyorsunuz?

- Çok sağlam dört bacak üzerinde kuruyoruz geleceği. E-ticaret, mağazalar, büyük veri öğrenen makinalar ile yapay zeka odaklı teknolojiler ve lojistik. Bu yıl açtıklarımızla ve yenilediklerimizle birlikte yeni nesil Boyner’lerin sayısı 17’ye çıkıyor. 2020 ve 2021’de “Store of the future” yani geleceğin mağazası dediğimiz ikişer büyük mağaza açacağız. Biz artık mağazaları birbirinin aynısı yapmamaya karar verdik. Neden Rize’deki mağazamla Alanya’daki, Urfa’dakiyle Bodrum mağazam aynı olsun ki?

Geleceğin mağazası dediğiniz Wepublic gibi mi olacak?

- Onun çok ötesine giden, tecrübesel bir mağaza olacak. Daha çok insana dokunan daha çok tecrübe yaşatan, dünyada henüz birisine bakıp da bunun aynısını yapacağız diyemediğimiz, benzersiz bir konsept olacak.

Perakendede uzun zamandır bir dönüşüm yaşanıyor. İnternetten satışlar, mobil dünyadaki değişim, e-ticaret konusunda siz de hep bu dönüşüme dikkat çekiyorsunuz. Öngörüleriniz doğru çıkıyor mu?

- İnternet satışlarının toplama oranı bizim grupta yüzde 20’lere geldi. 2022’de tahmin ediyorum yüzde 40’lara geleceğiz. Türkiye ortalaması henüz yüzde 5’lerde. Ancak offline mağazacılık işimiz de çok hızlı büyüyor. İnternet duran bir şeyin yanında büyümüyor. Yüzde 50’lere gelince sanki yeni bir normal olacak diye düşünüyorum. İki taraf da birbirinden çok şey öğreniyor. Mağazalarımıza gelen müşterilerin satışa dönüş oranı yüzde 15 ise internette bu yüzde 1.5. 

Yani tahmin edilenin aksine online satışlar fiziki mağazaların yerini almıyor.

- Şu anda mağazalarda müşterimizin ortalama geçirdiği süre 14 dakika. Yeni nesil mağazalarla hedefimiz bunu iki katına çıkarmak.

TÜRKİYE PAZARI YABANCI MARKAYA DOYDU

Perakende sektöründe trendler, gelişmeler neler?

- Öncelikle Türkiye pazarı artık yabancı markaya doydu diye düşünüyorum. Türkiye’nin markaları gerçekten alanlarında çok başarılılar yani yurtdışında yolları çok açık. Yerli markaların metrekareleri büyüyor. 100 metrekarelerden 1500’e çıktılar. Bence daha az marka sayısı daha büyük mağazalara gidiyoruz. Bizim için biraz daha zahmetli çünkü Boyner’de 650 marka satıyoruz.  Yurtdışı tek markalı oyuncular için önemli bir oyun alanı ancak bizim odak alanımız çok markalılık. Altınyıldız Classics’imiz var, kendi alanının lideri ve çok hızlı büyüyor.

CİRONUN %65’İ HOPİ’DEN

Hopi en değer verdiğiniz ürünlerden biri. Bir ortaklık ya da satış söz konusu mu?

- 7 milyona yakın Hopili var. Boyner’in cirosunun yüzde 65’i Hopi’den geçiyor. Hopi sürekli yenilikler doğuran, sürekli yeni fırsatlar çıkaran bir “Super App” yolunda. Kişiselleştirme özelliğiyle müşteriye ve iş ortaklarına 360 derece hizmet veriyor. Hopi’nin sunduğu fırsatlar, gelecekte grubu götürebileceği yer, uyku kaçıracak derecede heyecan verici. Hopi’nin satışı söz konusu olmaz ama ‘Time to market’, piyasaya herhangi bir fikrin ulaşma zamanı artık o kadar önemli ki tam bir işbirliği ve ortaklıklar zamanı. Zaman düşmanımız, sürat dostumuz.

Ekonomide geleceği öngörebiliyor musunuz?

- Zor. Sonrasını kestirmediğin için aslında pek çok kararını çok esnek veriyorsun. Çabuk olmamız lazım, esnek olmamız lazım. Çok fırsat kaçırmadan tedbirli olmak gerekiyor.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR