Paylaş
Hükümet ekonomide spekülatif hareketleri önlemek için önemli kararlar alıyor. İş dünyası da gerilimin bir an önce sona ermesi için dış dünyadaki partnerleri ile görüşmeler yapıyor, girişimler de bulunuyor. Bu konuda iş dünyasının da girişimleri var. Bu girişimlerden birini geçen hafta yazmıştım. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türk Amerikan İş Konseyi ve partner örgütü American Turkish Council’in yaptığı görüşmelerdi. Bu kez Türk Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin (TÜSİAD) girişimleri gündemde. Başkan Erol Bilecik’in ABD’de olduğunu duyunca aradım ve bu sürece ilişkin önerilerini ve görüşlerini sordum. Bilecik, “Her ülke, dönem dönem zorlu süreçlerden geçer. ABD ile yaşanılan gerginlik de, şüphesiz ilk değil. Ancak Türkiye ile ABD arasında ilişki 90 yıllık birikimle, Batı değerlerine ve jeo-stratejik temellere dayanan bir müttefikliğe dönüşmüştür” diyor.
KAPIYI SERT KAPATMAYALIM
Bilecik, şunları söylüyor: “Dış ilişkilerde hiçbir gelişme bir günde, bir gecede ortaya çıkmaz. Çoğu zaman, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Ancak başınıza gelen her şeyi kontrol edemezsiniz, tepkileri kontrol etmek ise elinizdedir. Ve ekonomide de, dış ilişkilerde de tepkiniz, gücünüzdür. Çıktığınız kapıyı sert kapatmamak lazım. Bir gün geriye dönmek isteyebilirsiniz. Türkiye’nin ABD ve AB ile olan ilişkilerinde karşılıklı adımlar atılırken, bu husus göz önünde bulundurulmalıdır.
GERGİN İP ÇABUK KOPAR
Ekonomi hiçbir zaman sadece ekonomik gerekçelerle açıklanamaz. İyi bir dış politika ekonomiyi güçlendirirken, ilişkilerde gerginlikler olunca, bunun en hızlı yansıması ekonomide hissedilir. Siyasi kavgaların bedeli ekonomide ödenir. ABD ile yaşanan gerilimin bedeli de en fazla finansal dünyada hissediliyor. Şurası açık ki ABD, finansal dünyanın merkezi. Ülkeler benimsenmese bile Türkiye ile iş yapan her bölgeden finansal kurumu ve uluslararası kurumları etkileyebilir. Gergin ip, çabuk kopar. Gerginliğin hızla giderilmesi gerekiyor.
GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRÜYOR
Çözümde görev almayanlar, problemin bir parçası olurlar. Elbette ki ABD ve AB için partner kuruluşlarımızla görüşüyoruz. Avrupa iş dünyası, Türkiye’nin AB üyeliği sürecini destekliyor. Önemli olan neye inandığınız kadar, karşınızdakileri neye inandırabildiğinizdir. TÜSİAD’ın Brüksel’de bulunan AB nezdindeki temsilciliği, ayrıca Washington, Berlin, Paris ve Londra temsilcilikleri her zaman olduğu çalışmalarını sürdürüyorlar.
TÜRKİYE’YE DESTEK VAR
Uluslararası temaslarımızda, Türkiye’nin mevcut ekonomik çalkantıları geride bırakması için büyük destek olduğunu görüyoruz. Önemli olan, Türkiye’de hızla ekonomik önlemlerin devreye girmesi ve orta vadeli reformların başlamasıdır. Ancak bu şekilde güven veren bir yatırım ülkesi olabiliriz. Güven, kazanılan bir şey değil, inşa edilen bir şeydir.
FIRSATI KAÇIRMAYALIM
Türkiye’siz bir AB; AB’siz bir Türkiye düşünülmemelidir. Uzun yıllara dayanan köklü bir ortak geçmişten bahsediyoruz.
Avrupa Birliği Reform Eylem Grubu toplantısında bakanlarımızın Avrupa Birliği’ne tam üyelik yönünde sergiledikleri yapıcı tavrı, son derece olumlu ve değerli buluyoruz. Tüm tecrübelerimizle her türlü desteği vermeye hazırız. AB kendi içinde esnek entegrasyon sistemi düzenlemeye çalışıyor. Bu, Türkiye için önemli bir fırsat.
DEMOKRATİK REFORMLAR
Şimdi önemli olan, demokratik reformların yeniden başlaması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, iç ve dış güvenlik işbirliği, dijital tek pazar ve enerji gibi somut alanlarda ilerleyerek bu fırsatı yakalamamızdır. Ancak tek tarafın isteğiyle iki kişilik oyun oynanmaz. AB de, Türkiye de üzerine düşen adımları atmalıdır.”
BABALIK BEKLEMİYORUZ
DÖVİZDEKİ hızlı artışın yarattığı en büyük gerilimlerden biri de alışveriş merkezi (AVM) yatırımcıları ile perakendeciler arasında yaşanıyor. Aslında bu sorun doların 4 TL civarında olduğu günlerde başladı, zaman zaman gündeme getirdik. Birçok AVM ile markalar arasında TL’ye dönüş döviz kurunu sabitleme gibi anlaşmalar da yapıldı.
Ancak artışın beklenmedik rakamlara fırlaması bu anlaşmanın yapılamadığı bazı AVM’lerde dövizle kira kavgasını daha da ateşledi. Öyle ki Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak AVM’lerde dövizle kiralamaya son verileceğini açıkladı. Perakendeci sevindi ancak henüz bürokratların çalışması sürüyor.
ÜÇ TARAF BULUŞMALI
AVM yatırımcıları dövizle yatırım yaptıklarını ve bankaların bu konuda destek vermediğini iddia ederek dövizle kiradan vazgeçmenin zor olduğunu söylüyor. Bunun için çarşamba günü bir araya gelecekler ve sorunu tekrar konuşacaklar. Onlara göre hükümetin üç tarafı da bir araya getirerek çözüm araması gerekiyor. Perakendeci ise AVM yatırımcılarının mevcut AVM’lere ilişkin ne kadar döviz borcu olduğunu açıklamasını ve bankalarla bu rakamların konuşulmasını öneriyor.
ADİL, ONURLU TİCARET
Öte yandan perakendeci somut adımlar beklerken önceki gün Hürriyet’te arkadaşım Elif Ergu ile sektörün önde gelen isimlerinden Avi Alkaş’ın yaptığı sohbetteki, “Perakendeci AVM yatırımcısından babalık bekliyor ama AVM sahibi de bankalardan baba şefkati bulamıyor” sözleri perakendecinin tepkisine neden oldu. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel aradı. “BMD üyeleri kimseden babalık, abilik, himaye beklemiyor. Adil, onurlu ve sürdürülebilir bir ticaret düzenini tesis etmeye çalışıyoruz” diyen Öncel, bugün karın değil cironun yüzde 30 ve üzerinin kiraya gittiğini belirtiyor ve şunları söylüyor: “Her ay acaba bu ay kiramız ne olacak sorusunun sorulmadığı bir sistem istiyoruz. Bu da kira-ciro oranına sözleşmede üst sınır konmasıyla mümkün. Zaten AVM yatırımcılarının üçte ikisi bunu uyguluyor. Uygulamayan çok az sayıda marka vekilleri.” Öncel, perakendeciler arasında tepkinin giderek arttığını söylüyor ve “Dipten gelen bir dalga var. Bu zor dönemi birlikte aşmak zorundayız” diyor. Durum tek taraflı düşünme dönemini çoktan aştı. Bu çalkantıdan en az badire ile kurtulmak için kavga değil işbirliği şart!
Paylaş