Paylaş
YILLARDIR bir çok kadın gazeteci arkadaşım gibi ben de Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmeye çalışıyorum.
Geçen hafta bir fotoğraf, ne anlatmak istediğimizi bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriverdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla düzenlediği toplantıda tek kadın olan Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ebru Şapoğlu, fotoğrafta yer almak isteyen erkek topluluğunun arasında yok olmuştu.
Türkiye’de kadının yeri başlığıyla Posta gazetesinin manşetinde yer alan fotoğraf çok yankı buldu, tartışıldı.
Dediğim gibi yıllardır hem rakamlarla hem somut verilerle anlatmaya çalışıyoruz kadın sorunlarını. Cinsiyet Eşitsizliği sıralamalarında 144 ülke arasında 131’inciyiz. Kadının çalışma hayatındaki oranı yüzde 36, bu rakam Avrupa’da yüzde 51, kadın işveren oranı yüzde 8. Üst düzey kadın yöneticilerin oranı ise Türkiye’de sadece yüzde 18.
İş dünyasının önemli örgütlerinin durumu ise vahim. Olayın geçtiği TİM’in yönetim kurulu ve birlik başkanları arasında hiç kadın yok! En büyük iş dünyası örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yönetim kurulunda hiç kadın üye yok.
SADECE 3 KADIN
365 oda ve borsa başkanı arasında ise sadece üç kadın var. Bir de İstanbul Sanayi Odası’nda Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile Sultan Tepe yüreklere su serpiyor.
TOBB, kadınları desteklemeyi Kadın Girişimciler Kurulu ile yapmayı tercih ediyor.
MÜSİAD Yönetim Kurulu’nda Melike Günyüz tek kadın üye.
İş dünyası örgütleri içinde en iyi durumda olan TÜSİAD’da ise İdil Yiğitbaşı, Esin Güral Argat, Serra Akçaoğlu olmak üzere üç kadın yer alıyor. TÜSİAD seçtiği kadın başkanlarla kadın sorununa en çok dikkat çeken örgüt.
Kadın sayısının azlığı, kadınların başarısızlığından kaynaklanmıyor. Çok başarılı kadın sanayiciler, ihracatçılar tanıyoruz. Ancak seçimlerde neler yaşandığını da biliyoruz. Özellikle Anadolu’da rekabetin ne kadar zor olduğunu anlatıyorlar hep.
Türkiye’nin nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyor. Oysa kararları erkekler alıyor. Türkiye önlenemeyen kadın cinayetleriyle, eşitsizlik ve ayrımcılıkla kötü bir tablonun içinde.
‘FOTOĞRAFA ÜZÜLDÜM POZİTİF AYRIMCILIKTAN YANAYIM’
Peki o fotoğraf Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde nasıl bir duygu yarattı? Neler düşünüyorlar?
Katılanlar aile fotoğrafı gündeme gelince ciddi bir kargaşa olduğunu bu nedenle kimin nerede durduğunu kimsenin fark etmediğini söylüyor. Bazılarına göre Şapoğlu’nun fotoğrafta olması gerekmiyormuş. Çünkü fotoğrafa başkanlar çağrılmış. O yüzden tanımamışlar. Tanısalardı ne değişecekti bilmiyorum!
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise ortaya çıkan görüntü nedeniyle üzgün.
Türkiye’de kadının iş dünyasında gücünün artmasını her zaman desteklediğini, bunun için pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini savunduğunu söylüyor. “Her zaman yönetim kurullarına kadın üye alınmasını tavsiye etmişimdir. Kendi şirketimin CEO’su bile kısa zaman öncesine kadar kadındı” diyor.
HATAMIZ YOK
KAGİDER, TİKAD gibi kadın örgütleriyle programlar yaptığını, toplantılara mutlaka katıldığını anlatan Büyükekşi, şunları söylüyor:
“Bu duruma üzüldüm tabii ki. Amacımız ihracatı ön plana çıkarmaktı. Ortaya çıkan görüntüde hatamız da yok. Benim radarımda olsaydı en ön sıraya çağırırdım. Yıllardır bütün fotoğraflarımda kadınlar her zaman en öndedir.”
Fotoğrafın Türkiye’de kadının yerine ilişkin durumu ortaya koyması açısından çarpıcı olduğunu, TİM’in yönetiminde hiç kadın olmadığını hatırlattığımda Büyükekşi’nın yanıtı şöyle oluyor:
“Tarımda 500 bin, genelde 1 milyon dolar ihracat yapan her ihracatçı, kadın erkek ayrımı olmadan birlik yönetimlerine girmek için aday olabilir. Burada bir engel yok. Ben her zaman yönetimlere kadın girmesi için öneri yapıyorum.”
Fotoğraf TİM için talihsizlik oldu ama Türkiye’deki eşitsizliğin, ayrımcılığın bir kez daha gündeme gelmesini sağladı. Umarız iş dünyası bundan bir ders alır ve tablo her alanda değişir.
MENEMEN VE İRMİK DÜNYA MÖNÜSÜNE GİRECEK
TURKEY One Derneği, dünyada Türkiye algısını değiştirmek için bir süredir yoğun bir çalışma içinde. One Derneği’nin başında Demet Sabancı Çetindoğan var. Bir müze otel olan Pera Palas ve zengin turiste yönelik açılan St Regis otelleriyle turizmde faaliyet gösteriyor. Demsa Group’un sahibi Demet Sabancı Çetindoğan’ı kısa bir süre önce Pera Palas’tan ayrılan Jumeriah Group’la ilgili aradım. Dubai Holding’in sahibi olduğu dünyanın önemli otel zincirlerinden Jumeriah Group’u, 2012’de Demsa Pera Palas’ı işletmesi için Türkiye’ye getirmişti. Demet Sabancı Çetindoğan, iki tarafın ortak kararı ile yolları ayırdıklarını söylüyor. Pera Palas için yeni gruplarla görüşmelere başladıklarını anlatan Sabancı Çetindoğan, Turkey One’le yaptıkları tanıtım atağını ise şöyle anlatıyor: “Türkiye’yi uluslararası platformlara bir marka olarak taşımayı amaçlıyoruz. Türk gastronomisi de büyük önem taşıyor. Gastronomi Komitesi ile bu yola çıktık. Dünyaya menemen ve irmik tatlısını tanıtmaya çalışıyoruz.Bunun için dünyada isim olan şeflerle bir araya gelmeye başladık. Spago’nun sahibi Wolfgang Puck’dan ve Hakkasan’ın sahibi Alan Yua’dan destek sözü aldık.”
Paylaş