Unutamadığım Öyküler #1: Arkasına bakın… 

‘Gerçek her zaman göründüğü gibi değildir’ demiş büyüklerimiz. Bazen karşımızdakini küçümseyip, kendimizden en emin olduğumuz anlarda, en ağır yenilgileri alır, sonra da “nerede hata yaptım” diye düşünürüz. Böylesine karalar bağlamadan önce bir de hayatın ‘arka yüzüne’ bakmayı deneyin. Belki de aradığınız oradadır. Aşağıdaki öyküyü bu gözle okuyun lütfen...

Haberin Devamı

Adam için keyifli bir pazar sabahıydı. Önce kahvaltısını yapacak sonra ayaklarını uzatıp akşama kadar keyif çatacaktı... Kim bilir belki akşam maça da gidebilirdi.

Bu tatlı hayaller, altı yaşındaki oğlu Emir’in karşısına dikilmesiyle birden sönüverdi. O gün hayvanat bahçesine gitmeyecekler miydi? Kem küm etti babası ama ufaklığın elinden kurtulmak mümkün değildi; bir haftadır bu günü beklemişti.

Masanın üzerindeki gazetenin promosyon olarak verdiği dünya haritasını görünce adamın aklına parlak bir fikir geldi. Çocuğun şaşkın bakışları arasında haritayı ufak parçalara bölüp, oluşan kağıt yığınını oğlunun önüne itti: “Parçaları birleştir, haritayı eski haline getir ondan sonra gideriz istediğin yere” dedi.

Haberin Devamı

Bulduğu şahane fikirden gurur duyuyordu. Coğrafya hocalarının bile beceremeyeceği bir işi bacak kadar çocuk nasıl yapsındı? Hınzırca gülümseyerek çayını koydu, gazetesini okumaya devam etti.

Aradan on dakika ya geçmiş ya geçmemişti ki, velet Pembe Panter sırıtışıyla karşısında belirdi; “Yaptım baba” dedi.

Adam inanmayan gözlerle bir oğluna bir gazete sayfasına baktı... Evet, hergele gerçekten başarmıştı. “Nasıl” diye sordu; “Nasıl yaptın”

“Basit” dedi çocuk; “Haritanın arkasında bir insan resmi vardı, insanı düzeltince dünya da düzeldi”

Yazarın Tüm Yazıları