Paylaş
Aşkın sahneye mi çıkıyor?
- Sahneye değil Sahne'de, Beşiktaş Sahne'de! Eee sahneye de çıkıyor tabii. Offf tekerleme gibi konuşturtmayın beni, 10 dakika içinde Kartal Heykeli'nin önünde olun. Haydi bekliyorum... Yakama kırmızı karanfil taktım.
Peki peki geliyo.... Tık... Daha cümlemi bitirmeden kapattı telefonu bizim deli Sarp.
Kalktım gittim heykelin önüne. Bizimkinin yakasında kırmızı karanfil değil ama elinde mavi bir yelpaze vardı. “Haydi geç kaldık" diye beni kolumdan tutup Çarşı'daki balıkçıların arasından bir kapının önüne getirdi.
İçeri girdik, daracık merdivenlerden yukarı çıkarken bizimki hararetli hararetli konuşmaya devam ediyordu; "Paşam bayılacaksınız... İçerisi 80, bilemediniz 100 kişilik. Aşkın'ın showu muazzam."
Yukarıda gecenin adam başı 75 TL olduğunu öğrenince; "Yahu isim benzerliği falan olmasın. Koskoca Aşkın Nur Yengi, adam başı 75 TL'ye 80 kişilik mekanda sahneye çıkar mı?" demekten kendimi alamadım.
"10 dakika içinde görürsünüz kimin neye benzediğini" dedi Sarp ve yerlerimizi oturduk.
Osman Tan Erkır'ın Beşiktaş Çarşı'nın göbeğinde açtığı sanat merkezi, New York’un Cafe Carlyle'lisini anımsatıyor. Hani zamanında Eartha Kitt'in şarkılar söylediği, Woody Allen'ın stand-up'ıyla milleti güldürdüğü Carlyle.
Ben böyle hayal alemine dalmışken Latin melodilerle Aşkın çıktı sahneye. Bizim 'deli' haklıymış! Hakikaten karşımdaki gerçek Aşkın…
Sonrasında öyle bir program seyrettim ki sormayın gitsin.
Millet Justin Timberlake konserinde, adamın bildikleri üç şarkısına eşlik ederken, biz Aşkın'la Gypsy Kings'den girdik, Uzay Heparı'nın Karanfil'inden çıktık, Ünzile ile hüzünlendik, Ayrılmam diye bağırdık, Haydi Git'le coştukça coştuk.
Oraya misafir olarak gelen sanatçıları dinlemek de işin 'bonusu'. Gittiğimiz gece Selçuk Ural'dan Semiha Yankı'ya pek çok isim 'cümbüşün' birer parçası oluverdiler.
Tek kelimeyle muazzam bir showdu.
Bu formatın nasıl ortaya çıktığına gelince... Osman Tan prova yapmak için yer arayan Aşkın'a sahneyi önermiş. Aşkın da; "Tamam ama gel istersen eşi dostu da çağıralım, burada hem provamı yapayım hem de hep beraber eğlenelim. Ne orkestra ne de ben, para falan istemeyiz" deyince ‘proje doğmuş'.
Aşkın 'prova yaparken' öyle neşeli ve rahat ki, sanki evindeymiş gibi mekandaki herkesle tek tek ilgileniyor, orkestrayla (özellikle kaçıp kaçıp kendine bir bahane yaratan Şafak'la) şakalaşıyor, sesine güvenen kim varsa sahneye çıkarıp bir iki kuble şarkı söyletiyor.
Helal olsun Aşkın Nur Yengi’ye! Her sanatçı, provasına insan davet edecek, bir de bunu showa çevirip gelenleri eğlendirecek kadar komplekssiz olsa keşke...
Son olarak tabii ki bravo Osman Tan'a ve onun yaratıcı vizyonuna!
Not: Gecenin videosu az sonra… Kaçırmayın
Paylaş