DRAKULA, FATİH SULTAN MEHMET’İN KAN KARDEŞİ Mİ?

Genci var, yaşlısı var, güzeli var, çirkini var, hatta ‘günlükleri’ (Vampire Diaries), Lincoln'ın avladığı, rahmetli Atıf Kaptan gibi İstanbul’a geleni, Tom Cruise, Brad Pitt gibi filmini çekeni; kısaca ibadullah vampir var yeryüzünde... Tabii bunların atası Drakula...

Haberin Devamı

Bram Stoker adlı bir İngiliz vatandaş 1890 yılında, gündüzleri tabutunda yatan,geceleri sokaklarda fink atıp elalemin kanını içen bu anti kahramanı yarattığı zaman başımıza bu kadar bela olacağını biliyor muydu acaba... Gerçi ben hiç karşılaşmadım ama bir ara o kadar çok vampir filmi izlemiştim ki neredeyse yanımda sarımsakla dolaşmaya başlayacaktım.

Efendim bizim Drakula Bey’in aslı, malumunuz gerçek bir şahsiyet… 1431-1476 yılları arasında Transilvanya’da yaşayan bu arkadaşa tarihte Kazıklı Voyvoda adı verilmiş. Kan içip içmediğini bilemem ama gelmiş geçmiş en zalim insan olarak tanınır.

Şimdi gelelim zurnanın ilk deliğine... Kont Drakula’nın Fatih Sultan Mehmet’in kankası oluğunu biliyor muydunuz? Gazetelerde Ekim 2014’te vizyona girecek ‘Dracula Untold’ filminin haberlerini görünce bu konuda bir yazı yazmak geldi içimden, internette ‘surf’ yapmaya başladım. Fatih Sultan Mehmet başlığı altındaki binlerce bilgi arasında bu konuya rastlayınca ‘oha’ dedim kendi kendime “Doğru mu acaba?”. Sonra aradım, taradım… İşte okuduklarım…

Haberin Devamı

Efendim hikayemiz 1400’lü yıllarda başlıyor. O dönem Osmanlı, ele geçirdiği her ülkeye, o topraklarda büyümüş sadık yerel liderler tayin ediyordu. Sultan II. Murat da Romenlerin o güne kadar Wallachia adıyla andıkları bu toprakları Eflak Boğdan olarak kendisine bağlayınca bu ülkenin başına geçecek bir lider aramaya başladı. Bu iş için en iyi aday küçük prens Vlad Dracul’du. Vlad, Başkent Edirne’ye getirildi, seçkin çocuklara verilen özel bir eğitimden geçirildi. Bu arada Sultan Murat onun yanına bir de arkadaş verdi. Bu arkadaş, sevgili oğlu ve daha sonra Cihan İmparatoru olarak anılacak Fatih Sultan Mehmet’ten başkası değildi...

Dracula Untold filminden...

Haberin Devamı

Şehzade Mehmet ve Vlad, yabancı hocalardan dersler alıp çok sıkı bir eğitimden geçtiler; kılıç kullanmayı, at binmeyi öğrendiler.... Aralarından su sızmıyordu. İleride kanlarının son damlasına kadar birbirlerine destek olacaklarına dair yemin ettiler ve kesik parmaklarını birleştirerek kan kardeşi oldular. Küçük Fatih bir canavarla kan kardeşi olduğunu nereden bilebilirdi ki?

Gün oldu, devran değişti, zaman geçti. Vlad, Eflak Beyliği’nin Voyvodası oldu. İşte Vlad’in dişleri o zaman ‘uzamaya’ başladı... Bu arada Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u almış, Vlad da, Eflak’ı bağımsızlığa kavuşturmak sevdasına düşmüştü. Bir yanda çocukluk arkadaşı, kan kardeşi Fatih, diğer yanda Wallachia topraklarında kral olma hayali... Kont Vlad Drakul, bu iki seçenek arasında gidip gelirken iyice kafayı yedi ve içindeki kötülük tohumları dışarıya saçılmaya başladı. Artık adalet duygusunu tamamen kaybetmiş, halkına akıl almaz işkenceler yapmaya başlamıştı. Sarayın çevresini binlerce kazıkla donatan Vlad, suçlu bulduğu kimseleri sorgusuz sualsiz canlı canlı bu kazıklara oturtmaktaydı.

Haberin Devamı

İnsanın bir kere adı çıkmaya görsün... Vlad’in özellikle Türk esirleri kazığa geçirdikten sonra ayaklarının derilerini yüzdüğü, üzerine tuz döküp keçilere yalattığından tutun da; kadınların gögüslerini kesip yerine çocuklarının başlarını diktirdiğine kadar anlatılan efsaneler var kitaplarda... Hatta kadınları büyük kazanlarda kaynatıp, etlerini çocuklarına yedirdiğinden bile söz ediliyor. Bu arada halk arasında onun şeytani bir güç kazanmak için kurbanlarının kanını içtiği söylentileri de yayılıyor. Ee adama boşuna vampir demiyorlar.

Dracula Untold filminde Fatih Sultan Mehmet'i Dominic Cooper canlandırıyor...

Tüm bu anlatılanlar Edirne’ye, Fatih’in kulağına kadar gelir. Sultan, hem bunların doğru olup olmadığını öğrenmek hem de vergilerini almak için Eflak’a bir heyet gönderir. İşte Kont Drakul burada en büyük hatasını yapar. Fatih’in elçilerini kendi elleriyle işkenceye tabi tutar. Bir de Osmanlı’ya karşı bağımsızlığını ilan eder. Fatih Sultan Mehmet bu olay üzerine öylesine öfkelenir ki orduyu topladığı gibi Eflak üzerine bir kara bulut gibi çöküverir. Kardeşlik artık sona ermiştir; her şeyin bir sınırı vardır...

Haberin Devamı

Osmanlı askeri Eflak’ın başkentine ulaştığı zaman Fatih Sultan Mehmet gördüğü manzara karşısında dehşete düşer. Üç kilometrelik bir alana kazıklar dikilmiş, yaklaşık 20 bin kadar erkek, kadın, çocuk bu kazıklara oturtulmuştur.

900 metrelik yükseklikte kurulan Vlad’in Poeinari Kalesi tam bir kartal yuvası gibi ve zapt edilmesi çok güçtü. Ama Fatih, 4 Haziran 1462’de kartal yuvasının surlarından içeri giriyordu. Bu arada bizim vampir Vlad tabanları yağlamış, çoktan ortadan yok olmuştu... Gitmeden önce de eski kan kardeşine bir sürpriz yapmıştı. Kuyulara zehir atmış, ekinleri yakmış, tüm hayvanları öldürmüş hatta cüzzamlı ve vebalı mahkumları serbest bırakmıştı.

Haberin Devamı

Dracula Untold...

Fatih, intikamını almakta geçikmeyecekti, ‘Vlad’in kellesi tez getirile’ diye haber salındı... Eflak’a yeni atadığı Voyvoda Radu, bu emri hemen yerine getirdi. Vlad Drakul Transilvanya ormanlarında yakalandı; kesilen başı İstanbul’a gönderdildi ve sarayın isteği üzerine bir kazığa geçirilerek kentin bütün sokaklarında dolaştırıldı.

Hani çocuk, “Anne biz gerçekten vampir miyiz?” diye sormuş da; annesi “Sus da önündeki kanı iç bakalım” demiş ya... Bizimki de o hesap işte. Bakalım Dracula Untold’da bunların daha ne kadarı anlatılmadan kalacak.

Yazarın Tüm Yazıları