Acıyı paylaşmayı ne zaman unuttuk?

Küçük Pamir’in içimizi burkan ölümünden sonra sosyal medyada ortaya atılan bazı iddiaları görünce gözlerime inanamadım.

Haberin Devamı

İnsanların Pamir için giriştiği destek kampanyasını bile komploya bağlayan teorisyenlerinin varlığı gerçekten pes dedirtti. Minicik bir çocuğun cesedinden medet uman bu nefret ateşi kimbilir daha kimlerin yüreğini dağlayacak.
Nasıl geldik biz bu hale? Kimsenin kimseye güveni kalmamış, bir öfke ve ayırımcılık seline kapılmış gidiyoruz...
Çok değil, daha 15-20 yıl öncesini hatırlıyorum. TRT’nin tek kanallı ekranı bile bizi birbirimize bağlardı.
‘Tatlı Cadı’ Samantha’nın her burnunu oynatışında yüreğimiz heyecanla hoplar, ‘Mavi Ay’ın yakışıklı dedektifi David Addison’un, patronu Maddie Hayes’ı ne zaman tavlayacağını merakla bekler, ‘Uzay Yolu’nun Mr. Spock’ı ile mantık oyunları oynar, Ceyar ortaya çıkana kadar ‘Zengin ve Yoksul’un Falconotti’sinden ölesiye nefret ederdik. Hatta bir ara ‘Beyaz Gölge’den esinlenerek mahallelerimizi basketbol potalarıyla doldurmuştuk..
Şaka değil, bunları hep birlikte yaşamıştık, hep birlikte yapmıştık.
Küçücük bir televizyon ekranı bizi birleştirmiş; birlikte gülmemizi, birlikte hüzünlenmemizi, birlikte heyecanlanmamızı sağlamıştı.
“Nerede o eski günler” diyen nostalji tutkunlarından değilim ama “Acaba hayatın zenginliği, unuttuğumuz anılarda mı” diye düşünmeden de edemiyorum. Belki kanallar ve hayatın bize sunduğu imkanlar arttı ama ne acı ki merhamet, vicdan ve insanlık azaldı!

Haberin Devamı

Mutlu aile erken cennettir

İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş derler ya... Yaşadığımız gergin günler yüzünden, evde somurtup oturuyordum.
İşte Ali Poyrazoğlu’nun telefonu o an geldi: “Haydi hemen kalkıyorsun ve oyuna geliyorsun” dedi Ali...
“Hiç havamda değilim” diye itiraz edecek oldum; “Oğlum tam senlik oyun, bal gibi, çifte kaymaklı kadayıf, fıstıklı lokum gibi bir komedi” diye ısrar edince hem ağzım hem aklım sulanmaya başladı.
Birkaç saat sonra Trump Towers Gösteri Merkezi’nden çıkarken moralim bin beşyüzdü.
Bir kez daha anladım ki gerçekten insan yüreğinin karanlıklarına ışık gönderen bir sanatçı Ali Poyrazoğlu. Sahnede öylesine devleşti ki sanki tek başına beş yüz kişilik bir kumpanyaydı.
‘Babam Dokuz Doğurdu’ gelin kaynana kavgaları, geçim sıkıntısı arasında sıkışmış kalmış bir ailenin traji-komik öyküsünü anlatıyor.
Ali de sahnede göründüğü andan itibaren bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle geleneksel bir Türk babasını öyle güzel canlandırıyor ki hem güldürüyor hem düşündüyor.
Ali’nin, ünlü yazar Eli Saghi’nin ‘Benim Biricik Ailem’ oyunundan yola çıkarak yeniden yazdığı ‘Babam Dokuz Doğurdu’yu izlerken insan kendine bile itiraf edemediği, kimseyle paylaşmak istemediği duygularının da farkına varıyor.
Finalde Ali’nin söylediği şu cümleler de unuttuğumuz aile değerlerini ne güzel özetliyor: “Mutlu aile, erken cennetmiş. Ne mal, ne mülk, ne iş ne okul... Her şey ailede bitiyor.”
Kısaca politik göndermeleriyle düşündüren, güldüren, hüzünlendiren, ailemize sıkı sıkı bağlanmamızın gerekliliğini anlatan harika bir oyun Babam Dokuz Doğurdu. Hele tebessüm etmeyi bile unuttuğumuz şu günlerde çölde bir bir vaha gibi geliyor insana.

Haberin Devamı

“Yok Yok, Vah Vah” deme Ayşe!

Yıllar önce bir röportajında okumuştum. Sezen Aksu yeni bir kaset çıkardığı zaman hemen Boğaz’da bir kahveye gider, yol kenarındaki masalardan birini mekan tutarmış. Bu arada da kulağı gelip geçen arabalarda... Eğer yoldaki otomobillerde kendi şarkısını duyarsa; “Hah” dermiş “Benim kaset tuttu...”
Anlayacağınız ‘gerilla piyasa araştırmasını’ çok uzun seneler önce keşfetmiş minik serçe.
Geçenlerde Bebek’te yürüyüş yaparken her arabadan yükselen ‘Vah vah vah’, ’Yok yok yok’ seslerini duyunca Sezen aklıma geldi; “Daha yaz gelmeden, yaz şarkısı çıkmış anlaşılan” dedim kendi kendime.
‘Vah vah vah’ların sırrını çözmem de güç olmadı.
Efendim, Boğaz semalarında yükselen bu şarkının sözleri Ayşe Hatun Önal’ın altı yıl aradan sonra çıkardığı yeni parçası ‘Çak Bir Selam’a aitmiş.
Üst üste birkaç kere dinledim şarkıyı. Evet, bu yaz ‘Çak Bir Selam’ın dillerden düşmeyeceği kesin.
Ertesi gün bir radyocu arkadaşımla konuşurken ‘ufak’ bir kulis haberi de aldım.
‘Çak Bir Selam’ın söz yazarı Alper Narman, Hande Yener’den Işın Karaca’ya kadar pek çok ünlü isme beste ve söz vermiş bir müzisyen.
Ayşe’nin yıllar sonra ‘geri dönüş’ şarkısı için de uzun süre birlikte çalışmışlar.
Ancak o dönem ikilinin arasına kara kedi girmiş ve Alper, Ayşe için hazırladığı iki şarkıyı başka bir sanatçıya vermiş.
Sonra araları düzelince de başkası için yazdığı ‘Çak Bir Selam’ı Ayşe’ye söyletmeye karar vermiş.
Bu arada ‘ana kraliçe’ Sezen Aksu, Ayşe Hatun Önal ile sonuna kadar ilgilenmiş, şarkıyı hangi tonda söyleyeceğini bile o belirlemiş.
‘Aksu genlerinden’ gelen destek bu kadarla kalmamış, Mithatcan da şarkıya müthiş bir club mix yapmış.
Bana kalırsa Ayşe kaçırdığı şarkılar için hiç üzülmesin çünkü bu durum onun hayrına olmuş.
Dinler dinlemez akılda kalan, Amerikalılar’ın ‘catchy’ diye tabir ettiği bu single yepyeni bir Ayşe Hatun Önal yaratacak.
Diğer iki şarkıya gelince... Yakında onları da dinleyip bir değerlendirme yapabileceğiz.
Çünkü bir rivayete göre bu şarkıları ‘kapan’ ünlümüz, mayısta yeni albümünü çıkaracak olan Hadise’ymiş.
Adı üstünde işte dedikodu... Kulis faresi beni yalancı çıkarmaz inşallah...

İstanbul’un en iyi 10 dönercisi

Haberin Devamı

Sözünden, davasından döneni seven yoktur ama ızgarada, közde dönen döneri seven çoktur.
Bu müthiş lezzetin tarihi, Kırımlı askerlerin kılıçlarına takıp çevirdikleri etlere dayanırmış.
Osmanlı seyyahları 18. yüzyılda kaleme seyahatnamelerde adını anmış.
Bugünkü şeklini ise Bursalı efsane usta İskender Efendi’nin elinde almış.
Biraz müzik, biraz tiyatro, biraz diziler ve nostalji dedim; köşeyi Mehmet Yaşin’in tabiriyle ‘damak çatlatan’ bir lezzetle bitirelim.
İşte bana göre İstanbul’un tadına doyum olmayan 10 dönercisi... Afiyet bal şeker olsun...

Bir
Bayramoğlu Döner, Kavacık
İki
Karadeniz Pide ve Döner Salonu, Beşiktaş
Üç
Dönerci Celal Usta, Ümraniye
Dört
Metet Döner, Kuzguncuk
Beş
Dürüm Büfe, Beyazıt
Altı
Gelik, Ataköy
Yedi
Şahin Usta, Nuruosmaniye
Sekiz
Dönerci Ali Usta, Maltepe
Dokuz
Çardak, Etiler
On
Bali Bey, Levent

Yazarın Tüm Yazıları