İsmet Solak: Üzüntü ve sevinç

İsmet SOLAK

Günlük haberler insanı geriyor. İyi şeyler olsa da, arada kaynıyor. Beni yıkan bir haber daha geldi. Arkadaşım Ümit Gürtuna aradı:

‘‘Oktay Kurtböke'yi yitirdik.’’

Bu sonu bekliyordum. Uzun süredir hasta yatıyordu. Yine de, kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.

Daha birkaç saat önce, Kurthan Hoca'nın odasında, bir fotoğrafa bakıp bakıp gülüşmüştük. 1962 yılının Yenigün Gazetesi futbolcuları; Ahmet Taner Kışlalı, Oktay Körtböke, Hıncal Uluç, Ceyhan Baytur, kaleci Kurthan Fişek, Yusuf Ziya Gedikli ve Öcal Uluç... Hey gidi günler!

Kurtböke TGS Genel Başkanı, Ziya Sonay Genel Sekreter, ben Genel Eğitim Sekreteri idim. Yönetim Kurulu toplantılarında, öğle yemeği için Ziya'nın ısmarladığı ekmek arası köfteyle idare ederdik. Oktay Abi uyarırdı:

‘‘Arkadaşlara künefe de söyle Ziya! Tatlı yer tatlı konuşuruz.’’

Basardı kahkahayı. Orhan Erinç de yazdı. Şeker hastası olmasına rağmen kadayıf veya baklavayı bolca yer, ardından ocakçıya seslenirdi:

‘‘Evladım, tatlıyı fazla kaçırdık, sade kahvelerimizi tez getir!’’

Yalçın Bayer'i aradım. Bitikti... Yalçın'ın konuşamayıp sustuğunu bir düşünün. Ama Oktay Abi'yi gerçekten çok sever sayardı. Oktay Abi, diyabetle sürekli ilgilenmemi hep destekledi ve bu çabalarımı övdü. Meslek etiğinin sembolü olmuş başkanımızı, bugün toprağa vereceğiz. Allah rahmet eylesin.

* * *

Cumhurbaşkanı Demirel'in dinde reform çabasına sevindim. Ama, kendinden sonra DYP'nin başına geçen Tansu Çiller'i dinlerken, yine içim ezildi:

‘‘Çok yönlü saldırıya uğradık. Ama ben çantamı, şapkamı alıp kaçmadım.’’

Şu dünyanın haline bakın! Necmettin Cevheri'nin siyasi terbiye içindeki şu uyarısına rağmen, hanımefendi hálá ahkám kesebiliyor:

‘‘Yüzde 27'lerden 19'a, oradan 12'ye düşen oyların bedeli vardır.’’

Bizde bedel medel yok! Ağzı olan konuşuyor.

* * *

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Şule Bucak, sevindirici bir haber getirdi.

Gençlik yıllarımda tanıyıp saygı duyduğum CHP Genel Sekreter Yardımcısı rahmetli Muammer Ertem'in kızı Şule, şimdi babasının makamında oturuyor:

‘‘CHP, Avrupa Sosyalist Partisi'nin gözlemci üyesidir. Avrupa Birliği Genişleme Komitesi'nin 28-29 Ekim günleri Budapeşte'de yapılan toplantısına MYK üyemiz Ali Dinçer katıldı. Ve orada harika bir karar alındı.’’

Babası gibi sakin yapılı olan Şule Bucak'ın heyecanı dikkatimi çekti:

‘‘AB'nin genişlemesiyle ilgili iki rapor ele alındı ve ağırlıklı olarak, Türkiye'nin AB'ye aday üye olup olmaması tartışıldı.’’

Şule, sonunda işin güzel yanını açıkladı:

‘‘Ali Bey, Avrupalı sosyal demokrat partilere, Türkiye'nin dışlanmaması gerektiğini ve son ilişkileri geceli gündüzlü anlattı. Toplantı sonunda da karar alındı; çoğu ülkelerinde iktidarda olan sosyal demokratlar, 10-11 Aralık'ta Helsinki Zirvesi'nde, Türkiye'nin adaylığını destekleyecekler.’’

CHP, parlamento dışında kalmış bir parti. Ama alınan bu sonuç, ülkemiz için ne kadar gerekli olduğunu göstermiyor mu?

Sosyalist Enternasyonal'in 21. Kongresi, hafta sonu Paris'te toplanıyor. CHP, Genel Başkan Altan Öymen, Erdal İnönü, İnal Batu, Şule Bucak ve Demet Işık'tan oluşan bir heyetle katılıyor. Prof. Erdal İnönü, Enternasyonal'in ikinci başkanı. CHP, İnönü'yü yeniden aday gösteriyor.

Sosyalist Enternasyonal'in Stockholm Kongresi'ni de izlemiştim. SHP, o toplantıda üyeliğe başvurmuştu. İnönü, daha sonra ikinci başkan seçilmişti.

Kısmetse, Paris toplantısını da izleyeceğim.