Özden, yazar oluyor

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Yekta Güngör Özden kararını verdi. Meslektaşımız oluyor. Bu hafta içinde sözleşme imzalayıp haftada iki gün gazetedeki köşesinde yazacak. Çok mutlu oldum. Kimsenin, 'dönek, liboş, iş takipçisi' diyemeyeceği, tam bir Türkiye sevdalısı, ödünsüz bir Atatürkçü yazar daha aramıza katılıyor.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, NTV'deki programda konuğumdu. Her soruma açık seçik yanıtlar verdi. RP'nin kapatılması konusunda söyledikleri ise çok çarpıcı ve ferahlatıcıydı:

‘‘Benim karardan önce emekliliğimi partililerden çok mahkeme heyetinden isteyenler olduğunu sezdim. Ama benim olup olmamam durumu değiştirmezdi. Şu hale bakın. Bazıları, 'Neden partiyi kapatma noktasına getirdiler?' diye sormuyor da, 'Neden, nasıl kapattınız?' diye soruyor. Partiyi kur, rejimin kurallarını çiğne, zavallı demokrasi kendini savunmasın. Oh ne güzel!’’

Gerçekten öyle... Sanki, Refah Ordusu'na oy isteyen Erbakan değildi. Çöl bedevisinin Türkiye'ye sövmesini boyun bükerek dinleyen de Hoca değildi! Necmettin Efendi ve adamları pirüpak, Atatürk Cumhuriyeti kötü. Var mı buna katlanmak? RP kapatılınca adeta mağdur edildiler! İyi be...

KARADAYI TEPKİSİNDE HAKLI Karadayı durduk yerde boşuna, ‘‘Neredeyse Erbakan'dan özür dilenecek’’ demek zorunda kalmadı. Asıl söylemesi gerekenler sustu. Paşa da dayanamadı, patladı. Her gün yargıçlara, askerlere hakaret etsinler, yetkililer sussun. Başbakan Mesut Yılmaz hayal âleminde gezer gibi... Laik cumhuriyeti sarsan Refahyol tehlikesini önleyip ülkeyi esenliğe çıkarmak için başa geçmemiş gibi, mahkeme kararından bir gün sonra ANAP-RP flörtünü başlattı. Üç-beş oy için değer miydi Sayın Başbakan? Özden'e, RP'lilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurması halinde olabilecekleri sordum. İşte yanıtı:

‘‘Anayasamızın 90. maddesine göre, uluslararası mahkeme kararları yasa düzeyindedir. Anayasa'ya aykırılığı savında bulunulamaz, ancak anlaşmalar Anayasa'yı da dikkate alacağı için karar geçersiz olmaz.’’

Gerekçeli kararın gecikmesi halkta kaygı yaratıyor. Hoca, karara muhalif kalan iki üyeyi kafaya aldı galiba! Özden bu konuda şöyle konuştu:

GEREKÇELİ KARAR BİR AYDA ‘‘Demokrasi partilerden korkmaz, gerektiğinde parti kapatır. İnsanlar ameliyatla bazı organlarını aldırıp nasıl hayata kavuşuyorsa bu da böyle. Gerekçeli kararı üyeler yazar. Atla deve değildir, ama yazmak süre ister. En çok bir ayda yazılır.’’

Özden, anılarını yazmaya henüz başlamadığını söyledi. Bir üniversitede danışmanlık yapacağını, Anayasa doktorası yapacak öğrencilere uygulamalı ders vereceğini, haftada iki gün bir gazetede yazacağını açıkladı. Siyaseti ise düşünmüyor: ‘‘Hak aramada her şey siyaset değil. Ama, Meclis durulmazsa Türkiye de kurtulmaz. Kimilerinin kendi tutum ve nitelikleri; partilerinde demokrasinin gerçekleşmesini önlüyor. Açıkçası, paraşütle inenler yüzünden halkın istencini gerçekten yansıtan halk adamları siyaset yapamıyor.’’

Özden, Başbakan Yılmaz ve bazı bakanlara bir buçuk ay kadar önce, şeriat sıkıntılarını aktardığını açıkladı. Bakanlardan biri Hikmet Uluğbay... Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 'türbanlı hâkimlere görev yapma izni verdiği' yolundaki habere ise kızdı: ‘‘Bu olduysa iş bitmiş demektir. Çünkü türban, siyasi ve ideolojik bir simgedir ve bu konuda mahkeme kararları vardır.’’

Özden, dobra dobraydı. Belli çevrelerin, ‘‘Çok konuşuyor’’ demesine de mesajı açıktı: ‘‘Yargıçlar da konuşur, susmak sanıkların hakkıdır.’’













Yazarın Tüm Yazıları