Paylaş
Cumhurbaşkanı Demirel, Van'a her yıl mutlaka gidiyor. Geçen yılki geziyi de izlemiştim. Dönüşte çok mutluydu:
- Yüksek İhtisas Hastanesi'nin temelini 1970'te ben atmıştım. Binasını bitirdiler, içi boş kaldı. 1992'de geldim, bir hamle daha... Talimat verdim, ‘İstanbul Koşuyolu Hastanesi’nde yapılan tüm kalp ameliyatları Van Gölü kıyısında da yapılacak' dedim. Batıda ne varsa, doğuda da olacak!''
Van Gölü'ne tepeden göz kırpan bu hastaneyi bugün açıyor; kan merkezi, hemodiyaliz, kardiyoloji ve KVC servisleri, kardiyoloji ve KVC yoğun bakım üniteleri, anjio, ameliyathane, kardiyoloji polikliniği, eko, efor EKG ve biyokimya laboratuvarı... Beyaz önlüklü doktorlar, hemşireler...
Umutlar ve güzellikler... Yine tutkunu olduğum Van'dayız.
Hastaneden sonra, bir yem fabrikası ile Rekabet Kurulu'nun yaptırdığı İlköğretim Okulu da hizmete girecek. Yani Nemrut Dağı'na doğru, ‘Vanlıyam, Şanlıyam’ türküsü yankılanacak. Kuru 'iddia' yetmiyor, icraat olmalı!
* * *
Frankfurt'tan, Suntop Seyahat'in sahibi Gültekin Türeli, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'a faks çekti:
‘‘31 Ocak günü Frankfurt Havaalanı'nda, Hüseyin Kalkan adlı milletvekili ile tartışmak zorunda kaldım. Yolcumu geçirmek için alana gittiğimde, bu şahıs THY görevlilerine, uçakta 1-A No'lu koltuğa oturmak istediğini, fakat yerin önceden başkasına verildiğini duyunca, ‘Veremezsiniz, ben devletin görevlisiyim' dedi. Kime verildiğini sordu. ‘Çevik Bir'e' denince, ‘O bir emekli, bilmem ne derneğine toplantıya gelmiş. Ben devlet görevlisi olarak buradayım, koltuğu bana vermezseniz konuyu Meclis'e getiririm, görürsünüz' diye itiraz etti. Devreye girerek, yolcu bilet ve yerini ben ayırttığımdan, ‘Siz benim önceden ayırttığım yeri alamazsınız' diye müdahale ettim. Bana kim olduğumu sordu. Adımı verdim. O, ‘Ben milletvekiliyim' dedi. Kendisine, ‘Milletin vekili olan biri, yani benim vekilim benim yerimi alamaz' diye itiraz ettim. Ancak tartışmayı sürdürdü.’’
Gültekin Türeli, TBMM Başkanı'na hitabını şöyle bitiriyor:
‘‘O bir emekli kişi, dediği, 45 yıl devlet hizmeti olan emekli Orgeneral Çevik Bir... Ve ‘bilmem ne derneği' dediği ise Atatürkçü Düşünce Derneği... Demek ki, gazetelerden Paşamızın Almanya'ya konferansa geldiğini öğrenmiş! Almanya'da bir milletvekilinin Lufthansa'ya gidip, görevliye, ‘O koltukta ben otaracağım, yolcunuzu başka yere alın' demesi düşünülemez. Vekilim olan kişiler, benden fazla hangi haklara sahiptir? Cevabınızda, ‘milletvekili de olsa yolcuya verilen koltuğu alamaz' derseniz, o zaman, bu milletvekilini Meclis Başkanı olarak size şikáyet ediyorum. Saygılarımla...’’
Dinci basın, ‘Çevik Bir Skandalı' diye manşet atmıştı. Asıl skandal bu!
* * *
FP'de, ‘‘Sine-i millete döneriz’’ gibi tuhaf sesler çıktı. MHP'li Murat Sökmenoğlu, sine-i millete dönen tek siyasetçi... Sorduk, yanıtladı:
- O günkü sine-i millet ile bugünkü arasında çok fark var. Benim tavrım, yüzde 21 ile cumhurbaşkanı olan Özal'a karşı DYP ve SHP'nin ortak tavrıydı. 94 yılında Mesut Bey de söylemişti. Kimse dilinde pelesenk yapmadan, bunu söyleyince sine-i millete döner. Şu an, ülkenin istikrara ihtiyacı var.
Sökmenoğlu'dan ders; iddian varsa icraatını göster... Yap ya da sus!
Dip Not: Toplumsal Ekonomik Siyasi Araştırmalar Vakfı, TESAV, cuma ve cumartesi günleri, TBMM eski Cumhuriyet Senatosu Salonu'nda bir sempozyum düzenliyor. Konu: Türkiye'de Siyasal Yapılanma ve Temel Sorunlar!
TESAV Başkanı Erol Tuncer, meraklıların 467 04 62 No'lu telefondan, Aysel Gökçe'den davetiye temin edebileceklerini belirtti. Davetiyemi aldım bile!
Paylaş