Halkın müthiş gücünü seyrederken

İsmet SOLAK

GAP Uçağı, Baba'nın Çankaya Köşkü'ne çıkışının 5. yıldönümü günü havalanıyor. Başkanlık Sistemi'ni yeniden gündeme getirdiğini hatırlatıyorum:

‘‘Türkiye çare aramıyor, dert arıyor. Sorun söyleyince herkes üstüne atlıyor. Çözüm araştırılmasına fazla heves yok. İstikrarsızlıktan şikâyet ediliyor. Çare söyleyince, eleştiriyorlar. Ben bir şeyi dikte ettirmedim. Türkiye daha iyiye, ileriye gitsin istiyorum. Bu hali iyi ise mesele yok!’’

Meclis'i çalıştırmanın yolunu, ‘‘CHP ile uzlaşmada’’ görüyor. Ceplerinden notları boşaltıyor. Bir güne sığacak 16 etkinliği gösterip, ‘‘Yine iyi işler yapacağız’’ diyor. Her konuşma için geziye çıkmadan hazırlanıyor:

‘‘Dikkat ettiysen, ben devletin yaptırdığı işlere ve okul açılışlarına pek gitmiyorum. Halk gücünü, o müthiş gücü meydana çıkarmaya çalışıyorum.’’

* * *

İzmir'e inince Buca Kız Yetiştirme Yurdu'na gidiyoruz. Ticaret Odası, ‘‘600 çocuğumuz daha var’’ kampanyasına katılıp dört yeni çocuk yurdu yapma işini üstleniyor. Ardından Recep Ersayın İlköğretim Okulu'na geçiyoruz:

‘‘Recep, benim sınıf arkadaşım. Aniden öldü. Kız kardeşi mirası alıp 130 milyara bu okulu yaptırdı. 29 Mayıs'ta, 50 yıl önce İTÜ'den mezun olanlara şilt verilecek. Biri benim. Recep gelemeyecek, ama bu okulda yaşayacak.’’

Okul pırıl pırıl. Çocuklar kuş cıvıltısı gibi, neşe içinde. Oradan İsmet Yorgancılar'ın yaptırdığı okulu açıyor. Kız yurdunun temelini atıyor. Ömer Zeybek'le birlikte Ticaret Meslek Lisesi'ni hizmete sokuyor. Dur durak yok. Oradan oraya koşuyor, konuşuyor, temel atıyor, kurdele kesiyor. Arada bir, ‘‘Çok mübarek işler yapıyoruz, yoruldun mu?’’ diye soruyor. Keyfi yerinde.

Selçuk Yaşar'ın heyecanını görmeliydiniz. Pınar Hindi Et Tesisleri'ni açarken, kariyer yapan master öğrencisi gibi heyecanlıydı: ‘‘Tarım şûrası yapılıyor, hayvancılık yok...’’ Ve Cumhurbaşkanı'na bir hayvancılık raporu veriyor. Talebi kabul ediliyor. Demirel, ‘‘Dönünce, hayvancılık şûrası için hükümete yazacağım’’ diyor. Pınar'ın hindileri üç-beş kilo değil. Her biri 23-25 kilo. Öğle yemeğinde Selçuk Yaşar ev sahibiydi. Hindi salam, hindi sosis ve pastırma, hindi füme, hindi çöp şiş. Kırmızı et zaten yemiyordum. Hindi etinde kolesterol yokmuş, tam benlik...

* * *

Tekrar yollara düşüyoruz. Arıtma tesislerinde ilk kazığı Baba çakıyor. Burhan Özfatura, DYP örgütünü önceden getirmiş. DTP'li Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu, ‘‘DYP bayrakları burda, binalardan Baba'nın resimleri atıldı’’ diyor. Menemen'deki Deri Serbest Bölgesi'ne geçiyoruz. İDESBAŞ Deri Dünyası dev bir belde haline gelmiş. Biraz ileride Zeyrek görünüyor. Zeyrek Belediye Başkanı Nilgün Uçar, bizim meslektaşımız. Gerçekten çok güzel, büyük işler yapıyor. Ayaküstü sohbet ettik. Helikopterle Urla'ya geçtik. İzmir İl Özel İdaresi, Kutlu Aktaş döneminde Urla Dinlenme Tesisleri'ni okula çevirmiş. Şimdi ek tesislerle genişletiliyor.

Güzelyalı'daki Uşakizade Köşkü, kültür merkezi haline getiriliyor. Oradan eski balık hali ve İzmir Metrosu'nu gezen Demirel, Basmane'deki Ege Dünya Ticaret Merkezi temelini atıyor. Bakıyorum hâlâ yorgun değil:

‘‘Benim işim, Anayasa'daki rutin işlerin, atama ve diğer işlerin dışında halkın müthiş gücünü ortaya çıkarmak, topluma hareketlilik getirmektir.’’

Demirel, EGS'ye her zaman destek veriyor. Ve Ege'de halkın müthiş gücünü seyrediyorum. Demirel ise, temel atıp kurdele kestikçe dinleniyor:

‘‘Askeri zafer 19 Mayıs'ta başlar, İzmir Rıhtımı'nda biter. Gazi Mustafa Kemal, askeri zaferin tacı olan ekonomik harekâtı bu rıhtımda ilan etti.’’

---