Paylaş
Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Demirel'in bir İzmir gezisini beraber izledik. Uzun araç konvoyu, son hızla kentin bir doğusuna gidiyordu, bir batısına. Okul temeli atıyor, bir fabrikayı hizmete açıyor, kimsesiz çocukların yurduna gidiyor, nefes almadan bir başka okul açılışına koşuyordu. Tempo şaşırtıcıydı: ‘‘Bu yaşta nasıl dayanıyor?’’
Vatandaş merak ve endişeyle hep aynı soruyu yöneltiyordu. Baba, bitmez tükenmez enerjisiyle her tarafa yetişiyordu. Serdaroğlu, Buca'ya doğru yol alırken elindeki programı gösterdi:
‘‘Şuraya bak... Her saati, dakikası dolu... Bu adam, bu yaşta babasının hayrına böyle koşmuyor. Sorumlu mevkide olanlar, her gün bunun yarısını demiyorum, dörtte birini yapsa, bu ülke abat olur, abat!’’
Serdaroğlu'nun dediği gerçekleşse, memleketin başı arşa değerdi. Peki, Demirel ne yapmak istiyor? Köşke çıktığı günden beri orası senin burası benim demeden niçin böyle koşuyor? Bunu ben de sordum, işte yanıtları:
‘‘Ben Devlet'in yaptırdığı işlere değil, hayırsever vatandaşlarımın yaptırdığı okullara, fabrikalara, sağlık işlerine gidiyorum. Ben, halk gücünü meydana çıkarmaya, o müthiş gücü harekete geçirmeye çalışıyorum. Eskişehir-Bozhöyük-Söğüt hattı doldu, her yerde fabrika var, üretim var. Düzce-Adapazarı-İzmit istikameti çok gelişti... Bursa'daki gelişmenin önüne durulmuyor. Denizli öyle... Çorlu Havaalanı'nı yaptık... Edirne'ye giderken gördük, TEM'in iki yanı fabrika oldu, sürekli yeni işyerleri açılıyor.’’
Isparta-Burdur civarında da sanayi yeni gelişiyor. Adana ile Mersin birleşti. Tarsus-Aynas-Nacarlı arasında sınır yok. Şehirler ve altyapılar değişti. Sekiz yıl için kampanya açtık, vatandaş büyük ilgi gösterdi...''
* * *
Demirel, Cumhurbaşkanı olmadan önceki gibi değil. Tüm halkı kucaklamaya özen gösteriyor. Gezilerden dönünce de boş kalmıyor. Görüşme başvurularını büyük ölçüde geri çevirmiyor. Ege-Koop. Genel Başkanı Hüseyin Aslan, iki ay kadar önce, dost olarak benden aracılık istedi. Buna gerek yoktu, ‘‘Köşke bir faks çek, görüşme amacını yaz ve bekle’’ dedim. Geçen gün Köşk'te idi:
‘‘Uygar ve çağdaş Türkiye'nin oluşumuna katkınız, demokrasinin kesintiye uğramadan sürdürülmesi konusunda olağanüstü çabanızla halka moral destek sağladığınız için size bir plaket sunuyoruz.’’
Ege-Koop. 14 yılda 14 bin konut üretti ve 5 bin konutun yapımı sürüyor. Bu sektörde pis kokular yayılırken bile Aslan ve ekibi dürüst yapılarını bozmadıkları için Avrupa Konseyi'nden üç kez dış kaynaklı kredi sağladılar. Aslan, bu başarıyı Cumhurbaşkanı'na da anlattı:
‘‘Bu kredi ülkemiz için gururdur. Size, Türk halkının teşebbüs gücünü artırmak için verdiğiniz moral destek nedeniyle teşekkür etmeye geldik.’’
Cumhurbaşkanı'nın ne yapmak istediği, işte burada yatıyordu. Sevindi:
‘‘Konut sorunu, Türkiye için bir büyük problemdir. İzmir'de bu sorunun çözümünde Ege-Koop. ve Evka modelinin önemli bir rolü vardır. Emlak Bankası aracılığı ile üretilen pahalı konut, çözüme katkı sağlamadı. Devlet, pahalı konut üretiminden vazgeçme noktasına gelecektir. İzmir'e geldiğimde Ege-Koop.'u ziyaret edip çalışmaları konusunda brifing almak istiyorum.’’
* * *
Demirel, topluma moral vermek istiyor. Üretim arıyor. Burcun Köylü Hasan gibi muhtarlar, Hüseyin Aslan gibi başkanlar arıyor. Bazıları kızıyor. Son gezide tanıdığım bir DYP Isparta il yöneticisi arayıp, ‘‘Mesaj alınmıştır. Cumhurbaşkanımız hemşerimiz ve eskisi gibi her gelişte coşkuyla karşılayıp uğurlayacağız. Onunla gurur duyuyoruz’’ dedi. Demek ki, DYP'de Demirel'e kin güden anlayış, DYP Isparta teşkilatına Demirel'in karşılanmaması için ambargo koyabiliyor! Vatandaş isyanı da bu yüzden: ‘‘Toparla bizi Baba!’’
Paylaş