İsmet Solak: Dandy'den kıyak emekliliğe

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Peşin söyleyeyim, ben parlamanterlerimizin ele güne muhtaç olmadan rahat yaşayabilecek ödenek ve yolluk almalarından yanayım.

Maaş zammı ve kıyak emeklilik yasaları her dönemde, kaşla göz arasında çıkarıldığı için halkın büyük tepkisini çekiyor. Çok örneklerini gördüm.

Yıl 1976... ANKA Ajansı Parlamento Şefiyim. İsmail Cem'in TRT'den sonra çıkardığı Politika Gazetesi'nde Ahmet Tan ile aynı köşede yazıyoruz. Haber Müdürümüz, rahmetli Teoman Erel, bir gün telefon etti:

‘‘Meclis Lokantası'nın fiyat listesini alıp bir haber yap.’’

Çorba o sırada ya 50 kuruştu, ya bir liraydı. İtiraz edip, ‘‘Ben o tür haber yazmam’’ dedim. Bu tepkiyi beklemiyordu. Yakın dosttuk. Ama, önce gazeteciydik. Arayı yumuşatmak için, ‘‘Ne demek haber yazmam? Mecbursun oğlum! Ben müdürüm, sen şef’’ diye takıldı. Ben, ‘‘Yok arkadaş; iş takipçisi olmayan, komisyon almayan bir milletvekili rahat geçinmelidir’’ diyordum.

Bir başkası, bu katı tavrımı içine sindiremezdi. Teoman, dört dörtlük bir gazeteci ve usta bir yöneticiydi. İnsan sarrafıydı:

‘‘Milletvekilini kötülemek yerine sahip çıkmanı ve saygı duymanı sevdim arkadaş. Dilerim, sayın saylavlarımız da bu saygıya layık olurlar!’’

Aradan birkaç ay geçti. Bir gün Bütçe Komisyonu'nda çok önemli bir yasa görüşüldü. Tüm gazeteciler, haberi yazmak için salondan çıkıyorduk. Bir an, komisyon üyelerinin fısıltıyla bir şeyler konuştuğunu fark ettim. Bekledim...

Parti ayrımı yoktu. İmzayı atan, ‘‘Dandy geldi, dandy’’ diye gülüyordu. Şaşkın şaşkın izlerken, Komisyon Başkanı İsmet Sezgin, o babacan tavrıyla, ‘‘Hayrola İsmet? Niye bekliyorsun oğlum?’’ diye sordu.

Yine sıcaktı. Ama, sanki bir an önce uzaklaşmamı ister gibiydi. Omuz silktim ve basın bölümüne geçip oturdum. Birleşim açıldı. Teklif okundu:

‘‘1 sayılı KHK'nın ek geçici 1'inci maddesine ekli G bendinin, filanca kanunla değiştirilen falan maddesinin şu fıkrası ve...’’

Karınca duası gibi bir metindi. İsmet Abi, bana bakıp kıs kıs gülüyordu:

‘‘Teklif üzerine söz isteyen var mı? Yok! Tümünü oya sunuyorum; kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir. 1'inci madde üzerinde söz isteyen var mı? Yok! Oya sunuyorum... Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir...’’

Yürürlük maddesi de oylandı. Birbuçuk dakikada her şey olup bitmişti. Ama, ne olmuştu? Hiç anlamamıştım. Komisyon üyeleri salondan koşuşturarak uzaklaşınca çok kuşkulandım. Maliye Bakanlığı yetkilisine yaklaştım:

‘‘Affedersiniz, bu yasanın kapsamı nedir?’’

Maliye yetkilisi kimdi biliyor musunuz? Şimdiki Maliye Bakanımız Sümer Oral! Dört dörtlük bir bürokrattı. Her şeyi anlattı. Anam, anam... Küçük dilimi yutacaktım. Mebus maaşları ikiye katlanmıştı. Teoman'ı aradım:

‘‘Dandy geldi Teoman, dandy... Mebus maaşları ikiye katlandı.’’

- Dandy nedir oğlum? Sakin ol, şunu güzelce anlat bakalım!

Anlattım... Haber manşete çıktı. Dandy ise o sırada piyasaya sürülen bir sakızdı. Radyo ve televizyonda reklamları yapılıyordu. Yasayı gizleyenler bunu parola olarak seçmişti. Teklif daha sonra, Meclis'ten iki, Senato'dan birbuçuk dakikada geçerek yürürlüğe girmişti. Bu, bir rekordu!

Özal döneminde daha beteriyle karşılaştık: Kıyak emeklilik!

33 yaşındaki genç milletvekilleri bile, ödenek ve yollukları yanında bir de emekli maaşı almaya başlamışlardı. Bu yasa, Anayasa Mahkemesi'nde dokuz kez iptal edildi. Şimdi, onuncu kez çıkarılıyor.

DSP ve MHP'lilerin seçimden önce halka verdikleri sözleri hatırlayarak utanıyorum. Şimdi gidip işçilere, memurlara, esnafa ve köylülere bunu nasıl açıklayacaklar? Ne diyecekler? Deprem bölgesine nasıl gidecekler?

Pes vallahi!

Yazarın Tüm Yazıları