İsmet Solak: Bayram ve siyaset






İsmet SOLAK
Haberin Devamı

HALA kabinede olan bir bakan, bir gün şöyle demişti: - Sen kızıyorsun ama, ben Hüsamettin Özkan'ı çok başarılı buluyorum. Bu başarının sırrı ise, bugüne dek Ecevit sormadan bir kez olsun konuşmaması.

Doğru... Hüsamettin Özkan, konuşması gereken yerlerde hiç konuşmadı. Ne seçmen karşısında, ne DSP grubunda, ne medya önünde, ne de TBMM kürsüsünde.

Hep, çalı dibi politikası yaptı. Hep sustu!

Bir kez konuştu. Kriz doğdu. Konuştuğu kurulun, MGK'nın üyesi değildi. Hariçten gelmişti. Ve ‘‘nankör kedi’’ suçlamasıyla tarihe mal oldu! Dün, alışılmadık bir -yazılı- açıklama yaptı. Halk Bankası kendinden alınınca ‘‘hesap veriyor’’ sanıldı. Oysa bu, eski MİT'çi Eymür'e yanıttı.

Mehmet Eymür'ün internet sitesindeki bir teşhisi hoşuma gitti:

- Ecevitler, ilerdeki olumsuzluklarda, ‘‘Bizi kandırdı’’ diyebilecekleri insanlara uzun süre sabrederler. Bunun en çarpıcı örneği Ali Dönmez'dir.

Eymür, unutulan Ali Dönmez'i hatırlatarak şöyle diyordu:

- Özkan'ın İmam Hatip mezunu olması önemli değildir.

Ecevit-Fethullah Gülen ilişkisi açısından belki bu da önemlidir. Ancak, değindiği başka konular daha çarpıcıydı. Özkan'ın açıklaması bu yüzdendi.

* * *

Zekeriya Temizel, gerçekten temizdir; sağlam, dürüst ve namusludur. İstifa ettiği saatlerde, Tevfik Kızgınkaya beni aradı:

- TESAV'da, Erol Tuncer'le beraberiz. Gelirsen, üç Fenerli Yozgat maçını birlikte izler, biraz da CHP konuşuruz... Haaa, Temizel neden istifa etti?

Kendimi tutamayıp bastım kahkahayı:

- Müthiş bir senaryo... Ben ‘‘Fenerbahçe, CHP'ye benziyor’’ diye yazmıştım. Fener şu an lider. Sevgili dostumuz İnal Batu, ‘‘CHP de lider olur’’ diyor.

Bu kez Tevfik gülmeye başladı. Uyardım:

- Sen, Temizel'in yorumunu Erol Tuncer'e yaptır... 1978'i anlatsın sana!

Bu çok anlamlıydı. Ecevit, 11'ler ile hükümet kuruyordu. CHP'nin ağır toplarını Oran'daki evine çağırdı. Dönemin genel sekreteri Orhan Eyüpoğlu, genel sayman Bahir Ersoy, genel sekreter yardımcıları Hasan Esat Işık, Ali Topuz ve Mustafa Üstündağ... Bir kişi daha vardı. Ecevit şöyle diyordu:

- Kabinede yer alacak arkadaşlarımın partideki görevlerini bırakmalarını partimizin gelişmesi açısından yararlı görüyorum.

Orhan Eyüpoğlu, Bahir Ersoy ve Ali Topuz bakan olup parti görevlerinden istifa ediyordu. Genel Sekreter Yardımcısı Erol Tuncer'in tespiti şuydu:

- Sayın Genel Sekreterim, bu bir tasfiye. Bu, parti içi bir darbe!

Merhum Eyüpoğlu, Ecevit'i öz oğlu gibi seviyordu. Temizel de böyleydi.

- İşte, Zekeriya Temizel olayının yorumu burada saklı. İstanbul Belediye Başkanı adaylığı ile budanmıştı. Ama, son görevindeki dürüstlüğü ile DSP tabanında, ‘‘geleceğen DSP lideri’’ diye adı yeniden öne çıkmaya başlamıştı...

Tevfik, susuyor, Tuncer tebessüm ediyordu. Maçı izlemekten vazgeçtik.

* * *

Ecevit, grup toplantısının basına kapalı bölümünde yine kürsüye çıktı:

- Bayram tatili uzun, 9 gün. Kentliler bir yerlere gider, kırsaldakiler evlerinde kalırlar. Köylere gidin, halka hükümetin yaptıklarını anlatın.

Bu talimatı alan DSP milletvekillerinden biri bana soruyordu:

- Köylünün karşısına hangi yüzle çıkacağız? Söyleyecek sözümüz mü kaldı?

Haklı; DSP ve ANAP yüzde 10 çıtasının altında, DYP ve CHP yüzde 20'de.

Üstelik, bu bayrama siyaset sığar mı? Yakışır mı? Mutlu bayramlar...

Yazarın Tüm Yazıları