ANAP Büyük Kongresi bu hafta sonu yapılıyor. Kongreye şov hákim olacak. Mesut Bey'in teşkilatına çıkardığı genelge bunu kanıtlıyor:
‘‘Canlanın, ANAP'ı canlandırın.’’
Yani, ‘‘Partiyi güçlü gösterin ve kongrede bol alkış sağlayın’’ demek istiyor. Siyasette şovun da yeri vardır.
Ama abartılırsa sırıtır... Komik bile kaçabilir!
* * *
Yıllardır Lütfullah Kayalar'ı izlerim. Dürüst ve temkinlidir.
Muhafazakár, ama her yeniliğe açıktır. Gelişmeleri yakından izler.
Şimdi, parti başkanlığına soyunuyor. Başka rakipleri de var.
Bizde değişim zor oluyor. Bir İsmet Paşa değişmişti. O hata, bugün bile içimizde kanayan bir büyük yara oldu!
AB ilişkilerinden sorumlu olduğunda büyük bir şevkle haykıran, ‘‘AB yolu Diyarbakır'dan geçer’’ diyen Mesut Yılmaz çekilse... (Benimki bir düş.)
Kayalar, ‘‘AB yolu bu ülkenin domekratik iradesinden; milletin topyekûn vicdani kararından geçer’’ diyerekpartinin başına geçse... (İyi olmaz mı?)
Heveslenmeyin... Bizde kim gitti de yerine sırasını bekleyen gelebildi?
İngiltere'de, 36 yaşındaki Muhafazakár Parti lideri, seçimi yitirdiği gün, ‘‘Başaramadım. Becerikli birine yerimi bırakıyorum’’ diyerek gitti. Seçimi rekor oyla kazanan Tony Blair de, ‘‘Bu son seçimimdi. Artık eşim ve çocuklarıma daha çok zaman ayırmak istiyorum’’ deyiverdi.
Onlarda oluyor... İnsanoğlu istiyor ve soruyor: ‘‘Neden bizde olmuyor?’’
Soruyor ama, ne mümkün?
* * *
Özal'ın yerine gelen Mesut Yılmaz'dan nasıl da umutluyduk.
Gençti. Ağzı iyi laf yapıyordu. Görüntüsü bile medeniydi.
Başkan oldu, seçime gitti. Yenildi.
Acemilik, dedik. Bir seçime daha girdi. Yine yenildi.
Haksızlığa uğradığını söyledik. Bir daha, bir daha yenildi.
Bir de baktık, Mesut Bey'in yüzü de eskimiş, ismi de.
Hele bir de Türbank ihalesi oldu ki, o gece benim içimden bile bir şeyler akıp gitti.
Bugün seçim olsa, Mesut Bey diğer ortakları gibi, çıtanın en altında kalır. Partisi zorda. Ama yine başkan olmak istiyor. Lütfullah Kayalar, temiz politikacı. Yüreği de üslubu gibi, ‘‘Bu kongrede adaylar yarışmayacak, demokrasi yarışacak’’ diyor. Delegelere sesleniyor. Ama nafile.
ANAP delegesi, CHP gibi. Mevcut lideri seçmek mecburiyetleri (!) var. Azim ve kararlı geliyorlar; listeyi tulum atarak evlerine dönecekler. Sonra da dönüp Ankara'ya bağıracaklar:
‘‘Nerde bu devlet? Bu nasıl siyaset?’’
Hoş, genel merkez kaybetme ihtimali olsa önlemini alır. Özal'dan sonraki kongrede almışlardı. İstanbul İl Kongresi'ni yöneten Mustafa Taşar söyledi:
‘‘İstanbul İl Kongresi'nde Semra Özal için hile yaptık. Sandık kapağına önceden yapıştırılan zarflar kapağa vurulunca sandığa düştü.’’
Semra Hanım bu sayede İl Başkanı, Mesut Bey genel başkan seçilmişlerdi.
* * *
Mesut Yılmaz ekibi bugün çok daha güçlü.
Parti zayıf, ekip güçlü.Bakanların istifaları da cebinde, keh-kah!
Kayalar, hálá Batılı anlamda siyaset yapıyor. Olsun... Bu asil davranış bile, ‘‘Fazilet mücadelesi’’ sayılır. Siyaset kirlense de temiz siyaset adamlarına daima ihtiyaç vardır.
Ben, ANAP'ın silinmesini istemem. Ama dost acı söyler. Gidişat fena!
Neden? Çünkü, partiler değil liderler yıprandı.
Mesut Bey yine kazanacak. Korkarım, ANAP kaybedecek.