Paylaş
DTP Lideri Hüsamettin Cindoruk ve ekibi Adana'ya yaklaşırken endişeler su yüzüne çıktı: ‘‘Halk bazı liderlere tepki gösterdi, bize de yapar mı?’’
Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu cesaret verdi: ‘‘Adamın canı yanmış; evi yıkılmış, eşyası perişan, eşini ve çoluk çocuğunu kaybetmiş. Yüzümüze de tükürse anlayış göstereceğiz. Kapıdan kovsalar bacadan gireceğiz.’’
Heyet kalabalıktı; DTP'li bakanlar Refaiddin Şahin ve Rıfat Serdaroğlu, milletvekilleri Yıldırım Aktuna, Mahmut Yılbaş, Ayseli Göksoy ile Orhan Keçeli, Hasan Özaydınlı, Turgut Toker, Toplukonut Başkanı M. Kemal Ünsal ve Emlakkonut Genel Müdürü Nevzat Üner... İlk durak vilayet. Vali Oğuz Kağan Köksal'ın brifingi. Kimse aç ve açıkta değildi. Kızılay ve belediyeler aşevleri kurmuştu. Yeterli çadır gelmişti. Ancak hasar tespiti, özellikle köylerde aksıyordu. Vali en önemli sorunu masaya yatırdı:
‘‘Öncelik, bu insanlara başını sokacakları ev bulmak. Kiralar burda yıllık ödenir. İhtiyaç artınca kiralar da çok yükseldi.’’
* * *
Cindoruk, Toplukonut ve Emlakbank'ın bağlı olduğu Şahin'e, ‘‘Bunu nasıl çözeriz?’’ diye sordu. Çözüm bulundu; devlet evsiz kalan vatandaşlara kira kredisi verecekti. Vali, yardım fonunda 500 milyar toplandığını, ihtiyacın bir buçuk trilyon olduğunu söyledi. Şahin, önce Emlakkonut'un 10 milyarlık yardım çekini verdi. Toplu Konut'tan da 100 milyar aktarıldı. Kira kredisi için meblağ 600 millyara çıkıverdi. Serdaroğlu, özel kaleme geçti. Aydın'da temel atan Başbakan Mesut Yılmaz'ı hemen Cindoruk'a bağlayarak konferans yaptı:
‘‘Burada 600 milyar var, daha 900 milyar lazım. Afet fonundan tamamlar ve kredi yetkisini valiliğe verirsek büyük sancıyı dindirmiş oluruz.’’
Mutabakat sağlandı. Yılmaz, Ecevit'i aradı. Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu yanındaydı, oradan talimat verdi. Yetki belgesi hazırdı.
* * *
Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak, becerikli ve başarılı bir yönetici. Yeni Adana'yı bize temelde gezdirmişti. Şimdi çağdaş bir kent. Eski Adana mı? Durak o gezide, evler arasından pislik akan bölgeyi dolaşırken, ‘‘Allah korusun, deprem olsa bu mahallelerde taş taş üstünde kalmaz’’ demişti. İşte deprem, bu mahalleleri yıkmıştı. Yeni Adana dimdik ayaktaydı. Durak, kesin çözümü de gösterdi: ‘‘Köylerle birlikte Adana ve Ceyhan için 6 bin konut lazım. Devlete maliyeti 20-30 trilyon. 6 ayda teslim şartı koyarız.’’
Serdaroğlu'nun hoşuna gitti. Yanındaki doktorun kulağına eğilip, ‘‘Afet üstüne siyaset yapılmaz, aklın yolu birdir’’ dedi. Haklıydı. Daha önce bu yöreye gelen ve acıları paylaşan CHP Lideri Deniz Baykal ile DYP Lideri Tansu Çiller'e karşı tepki gösterilmesi de yanlıştı. Öfkeyle bunu yapanlar bile şimdi herhalde pişmandı. Arsa sorunu hemen çözüldü. SİT engeli kalktı. Projeye hemen başlanması talimatı verildi.
Cindoruk, vatandaşların arasına girdi. Endişenin aksine, halk sevgi gösterisinde bulundu: ‘‘Sen yardım edersin, tecrüben işi çözer.’’ Oradan Baykal ve Çiller'e tepki gösterilen yörelere gittiler. İlgi yine büyüktü. Vatandaşlar, özveriyle çalışan sivil savunma ekiplerini bağrına basmıştı. Bu ekipleri afet olur olmaz yollayan Kriz Masası Başkanı Ecevit'e şükran duyuyorlardı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan aynı gün afet bölgesindeydi. Devlet afetzede vatandaşlarının hizmetindeydi. Cindoruk, Ceyhan, Kürkçüler ve Cihadiye Köyü'ne geçip minaresi yıkılan camiye girdi. Dağcılar ve Kılıçlı'ya geçti. Tarihi Misis Köprüsü'ne ulaştı. Yerel televizyon haberlerinde de övgüler vardı: ‘‘Cindoruk geldi, derde deva olup döndü...’’
Bu, afet üstüne siyaset yapmamanın övgüsü ve ödülüydü.
Paylaş