Paylaş
Cenevre'de izlediğim Uluslararası Diyabetik Retinopati Sempozyumu'ndan sonra Doktor Şehnaz Karadeniz ile değerlendirme yaptık:
‘‘Gözdibi çalışmaları için gerçekten olumlu sonuçlar alınabileceğini görüyoruz.’’
Bu cümlede Şeker Çocuklar için umut yatıyor. Prof. Temel Yılmaz, bundan birkaç yıl önce şöyle demişti:
‘‘Muhtemelen 2020 yıllarında, belki siz şeker hastalığının romanını yazacaksınız. Bir zamanlar böyle bir hastalık vardı, diyeceksiniz.’’
Temel Hoca'nın çizdiği hedefle, Doktor Karadeniz'in umut işaretleri birbiriyle örtüşüyordu.
Sempozyum bittikten sonra kuzenim Mehmet Vehbi Solak ve eşi ile yollara düştük. Mehmet, 27 yıldan beri İsviçre'de çalışıyor.
1971 sonlarında birlikte gelmiştik.
Yola çıkarken, kuzenimin eşi Şehriban espriyi patlattı:
‘‘Ver Allahım elini, zapteyle delini.’’
Gülüşürken, ‘‘Deli deliyi severmiş, imam ölüyü’’ diye ekledi.
Alpler'in en yüksek yerlerinden biri olan San Gottardo Tüneli'ne girdik. 17 km'lik bir tünel.
Tünelin ucunda Ticino başladı. Giubiasco'da Yaşar İvrişe'nin evine saptık.
Yılların dostluğu hálá sürüyor. O şimdi bir emekli. Kapıyı eşi Şerife Hanım açtı. Tanıyor, ama benim olduğuma ihtimal veremiyor. Hasretle kardeş gibi birbirimize sarıldık.
Kızları Meral, biz dönerken çocuktu, şimdi iki çocuk annesi. Yaşar Abi, ipil ipil gözyaşı döküyor. Benim yazılarımı, yıllar önce çekilmiş fotoğraflarımızı gösteriyor.
Eski günlere dönüyoruz. Yaşar Abi anlatıyor:
‘‘Kasap Erdoğan, Zürih'e taşındı. Futbolcu Cengiz Dönmezer yeniden káğıt fabrikasına gelecek. Günaydın Yurdakul yurda döndü. Berber Rıza intihar etti.’’
Bunlar bizim 27 yıl önceki küçük topluluğumuzun birer temsilcisiydi.
Berber Rıza... Benim oda arkadaşımdı. Tam bir beyefendi.
Malatyalı Musa Yılmaz ile beraber dönmüştük. 1973 seçimleri yeni yapılmıştı.
Oradan Locarno'ya geçiyoruz. Benim 2 yıl 8 ay yaşadığım bir cennet kenti. Lago Maggiore Gölü kenarında eski anıları tazeliyoruz.
Ticino kantonu kavşakları düzenlerken bizim rahmetli Vedat Dalokay'ın göbeklerini yeni keşfetmiş.
14 bin nüfuslu Lacarno'ya yapılan Rotonda, yani göbek, Avrupa'nın birinci, dünyanın ikinci büyük göbeği olacakmış.
Bir yıldan beri basın bu göbeğin gerekli olup olmadığını tartışıyormuş.
Rahmetli amcam Halil Tekin Bucaklı, ‘‘Bir belediye reisinin parası biterse ya kaldırım yaptırır, ya kavşakları düzenler’’ derdi.
Ascona'ya geçiyoruz.
En sevdiğim gezi yeri... Yalancı cennet. Yine iskeleden Ascolago Oteli'ne doğru birlikte tur atıyoruz.
Yağmur başlıyor. Eşimin de çalıştığı Brissago'daki sigara fabrikasına uğruyoruz. Eşim, Şehriban, Safiye, Perihan, Neriman, Serpil... Burada 17 Türk kadını çalışıyordu. Orselino Semti'nde ‘‘Meryem'in Taşı’’ anlamına gelen Madonna Del Sasso Kilisesi'nin önünde fotoğraf çektiriyoruz.
Ve Solduno'dan bizi Safiye uğurluyor. Yine günümüze dönüyoruz.
Paylaş