Paylaş
ÇOĞU zaman gözlerimizi kapatıp kendi mahallemizde, kendi konforlu bölgemizde yaşıyoruz ve sanıyoruz ki geri kalan herkes de bizim gibi.
Zaman zaman yukarıdan aşağıya veri yağmuru oluyor ve o zaman anlıyoruz ki, hayır neredeyse hiç kimse bizim gibi değil.
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK geçenlerde hane halkı gelirleri ve harcamalarıyla ilgili kapsamlı araştırmasının 2014 sonuçlarını duyurdu. Doğal olarak bu sonuçlar gazetelerde gelir dağılımının düzelip düzelmediğine ilişkin haberler olarak verildi.
TÜİK’in açıkladığı sonuçlar arasında yoksulluk hesapları da vardı; bunlar maalesef medyada kendine pek az yer bulabildi, hakkında herhangi bir tartışma ise neredeyse hiç yapılmadı.
‘MEDYAN’ GELİRİMİZ AYDA 925 LİRA
Önce tanımda anlaşalım. Yoksulluk nedir, kime neye göre yoksul adını veriyoruz?
Bir süreden beri, ülkedeki ‘medyan’ bireysel gelirin ancak belirli bir oranı ve altında gelir elde edenlere ‘yoksul’ deniyor. (Bu arada ‘medyan’ gelir, ‘ortalama’ gelirden farklı bir kavram ve genellikle ortalamadan daha düşük bir rakamı ifade ediyor.)
Peki ‘medyan’ gelirin yüzde kaçının altı yoksul? İşte orada tartışma var ama genellikle uluslararası kuruluşlar medyan gelirin yüzde 60’ından az geliri yoksulluk olarak kabul ediyor.
TÜİK’in hane halkı gelir araştırmasına göre 2014 yılında Türkiye’de ‘medyan’ gelir 11 bin 108 lira oldu. Yani aylık net geliriniz 925 lira 67 kuruştan fazlaysa bu ‘medyan’ın üzerinde gelire sahipsiniz demek. (Bugünün dolar fiyatıyla ayda 300 doların biraz üzerinde gelir demek bu.)
AYDA 370 LİRA GELİRİ OLAN 6.5 MİLYON İNSAN
TÜİK, bu medyandan hareketle dört ayrı seviyede yoksulluk hesabı yapmış. Önce medyan gelirin yüzde 40’ına bakmış. Yani kişi başına yılda 4 bin 443 lira 20 kuruş ve altında gelir elde edenler. Ayda 370 lira 25 kuruş, yani 120 dolar civarı. Bu gelir kategorisinde, günde 4 dolardan az gelir elde edenler kategorisinde ülkemizde 6 milyon 572 bin kişi yaşıyor; nüfusun yüzde 8.7’si yani. Ciddi yüksek bir oran. (Keşke TÜİK, medyan gelirin yüzde 30, yüzde 20 ve yüzde 10’u kadar gelir elde edenlere ilişkin rakamları da verseydi; fakirin fakiri diyebileceğimiz kesimleri görebilirdik.)
Neyse, devam edelim. TÜİK’in ikinci rakam seti medyan gelirin yarısı kadar gelir elde edebilenlere ilişkin. Bunların yıllık bireysel geliri 5 bin 554 lira; yani ayda 462 lira. Böyle bakınca yoksul sayısı 11 milyon 332 bin kişiye çıkıyor. Yani ülkemizde medyan gelirin yüzde 40’ı ile 50’si arasında gelir elde eden 4 milyon 580 bin kişi var.
22 MİLYON KİŞİ AYDA 648 LİRADAN AZ KAZANIYOR
Ya uluslararası standart denebilecek olan medyan gelirin yüzde 60’ı ve altında gelir elde edenler? Onların yıllık geliri 6 bin 664 lira 80 kuruş; yani ayda 555 lira. Toplamda nüfusumuzun yüzde 21.8’i, yani 16 milyon 501 bin kişi medyan gelirin yüzde 60’ı ve altında gelire talim ediyor ve uluslararası standarda göre ‘yoksul’. (Medyan gelirin yüzde 50-60’ı aralığında 5 milyon 169 bin kişi yaşıyor.)
TÜİK bir de medyan gelirin yüzde 70 ve altında gelir elde edenleri hesaplamış. Bu kategoride bireysel yıllık gelir 7 bin 775 lira; yani ayda 648 lira. Yoksulluğu medyan gelirin yüzde 70’i diye hesapladığımızda, ki aylık geliri en fazla 648 lira olabilen birine başka ne isim verilir bilemedim, ülkemizde 22 milyon 223 bin kişi bu kategoriye giriyor, yani nüfusumuzun yüzde 29.4’ü, yani sokakta gördüğünüz her üç kişiden biri.
Ve unutmayın, bunlar 2014 rakamları. 2014 yılında doların fiyatını hatırlayanınız var mı bilmiyorum; bu gelir rakamlarına bugünün dolar fiyatıyla bakmak çok ama çok üzücü sonuçlara yol açıyor.
Sadece son bir yılda doların fiyatının yüzde 30’dan fazla arttığı, TL’nin yüzde 30’dan fazla devalüasyona uğradığı hatırlandığında, bugün itibarıyla uluslararası kıyaslamalar açısından ülkemizde yoksulluğun artmış olması kimseyi şaşırtmamalı.
Paylaş