Şike ve kanaat: Futbol Federasyonu’nun zor kararı

HERKESİN kafası karışıyor, bir ölçüde bu karışıklık doğal. Ortada bir suç soruşturması var.

Soruşturulan, şüphelileri sorgulanan, tutuklanan bu ‘suç’ iddiasının bir bölümü, Süper Lig’de son sezon oynanan bazı maçlarda şike yapıldığına ilişkin.
Bu soruşturmayı İstanbul’daki özel yetkili savcılık yürütüyor.
Savcılığın bu soruşturmasında yönettiği ligin sonuçları tartışmalı hale gelen Türkiye Futbol Federasyonu’nun kayıtsız kalması beklenemezdi. Nitekim Federasyon, türlü çeşitli yollarla savcılıktan bilgi almaya, onların elindeki delilleri öğrenmeye çalıştı.

Elbette başarılı olamadı; çünkü savcılık genel manada bilgiler verse bile suç soruşturmasının detayını iddianamenin yazımı tamamlanana, dava açılana kadar kimseyle konuşamaz, bunları kimseye veremez.
İşte bu sebeple Futbol Federasyonu çok ama çok zor durumda. Bir yanda kamuoyu sabırsızlanıyor, hem geçen sezonun sonuçlarıyla ilgili hem de gelecek sezon liglerde kimlerin oynayıp kimlerin oynamayacağıyla ilgili bilgi istiyor. Bir yandan kulüpler sabırsızlanıyor.
Birkaç somut örnek vereyim: Mersin İdmanyurdu bu yıl Süper Lig’de oynayacak. Ama şimdi bu kulübün yöneticileri tutuklu, bu kulüple ilgili ciddi suç iddiaları var. Acaba Federasyon bu kulübün bu yıl Süper Lig’de oynamasına izin verecek mi, vermeyecek mi?
Geçen yılın Süper Lig Şampiyonu Fenerbahçe ve ikincisi Trabzonpor’la ilgili de ciddi iddialar var, Fenerbahçe yöneticileri tutuklandı, Trabzon yöneticileri gözaltına alındı; bu iki kulüple ilgili de ciddi şike iddiaları var.
Acaba Federasyon bu takımların Süper Lig’de durmaya devam etmesine izin verecek mi, bu iki kulüp Türkiye’yi Şampiyonlar Ligi’nde temsil edebilecek mi?
Geçen yılın kupa şampiyonu Beşiktaş’ın final maçıyla ilgili de bazı iddialar var. Acaba Beşiktaş hâlâ şampiyon kalacak ve bu yolla UEFA Avrupa Ligi’nde Türkiye’yi temsil edecek mi etmeyecek mi?
Bunlar Federasyonun uğraştığı en büyük sorular ama daha küçükleri de var: Hakkında türlü çeşitli iddialar dile getirilen, deliller olduğu söylenen futbolcular futbol oynamaya devam edecek mi etmeyecek mi? Bazı menajerlerin lisansları iptal edilecek mi edilmeyecek mi?
Alt alta sıraladığınızda belki yüze yakın soru ortaya çıkıyor ve bu soruların cevapları yok. Halbuki cevaplanma ihtiyacı da ortada.

Peki Federasyon bu cevapları neye dayanarak ve nasıl verecek?
Somut delillere mi bakacak, kendi kanaatlerine göre mi karar alacak?
Deliller beklenecekse, savcılığın yürüttüğü suç soruşturmasının önce davaya dönüşmesini, sonra da bu davayla ilgili kararın kesinleşmesini beklemek gerekecek ki bu neresinden baksanız en az 5 yıl demek.
Kaldı ki Federasyonun cevabını aradığı sorularla mahkemenin cevabını arayacağı sorular aynı olmayabilecek; şüpheliler bazı usul eksikleri yüzünden beraat edebilecek ama bu onların Federasyon gözünde, futbol ahlakı gözünde suçsuz olmaları anlamına gelmeyebilecek.
O yüzden, bugün itibarıyla Türkiye’de en zor durumda olan kurumun Türkiye Futbol federasyonu olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz.

Ankaraspor örneğini unutma:  Federasyon yoğurdu üfleyerek yer

GEÇEN yıl sezon ortasında Türkiye Futbol Federasyonu Ankaraspor’u liglerden ihraç etti.
Ankaraspor önce Tahkim Kuruluna gitti, oradan sonuç alamayınca da sportif anlaşmazlıkların uluslararası tahkim mahkemesi niteliğindeki CAS’a gitti.
CAS’taki davası Ankaraspor’un lehine gelişince birkaç hafta önce yapılan Türkiye Futbol Federasyonu genel kurulunda, Ankaraspor’a 12 milyon lira civarında bir paranın federasyon kasasından ödenmesi ve bu takımın Bank Asya 1. Ligde futbol oynamasına izin verilmesi karşılığında Ankaraspor CAS’taki davasını geri aldı.
Federasyon geçen yıl Ankaraspor’la ilgili olarak ‘kanaatler’e dayanarak bir karar vermişti, o kararını üste de para ödeyerek geri almak zorunda kaldı.
Yarın Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş, Mersinidmanyurdu ve kim bilir başka hangi kulüp için Federasyonun alacağı kararların yeniden CAS’tan dönmemesi için bir sebep yok açıkçası.
İşte o yüzden diyorum, Federasyon şu an itibarıyla Türkiye’nin en zor durumdaki kurumudur.

Yasa ve yönetmelik çok açık: Şike yapan küme düşer

ORTADA bir sürü laf dolaşıyor, hukukla ilgisi olmayan değerlendirmeler yapılıyor sürekli. Oysa futbolun dayandığı yasa ve yönetmelikler son derece net, şike yaptığı saptanan kulüpler için bir alt küme düşürülmekten başka bir ceza yok.
Burada mesele bana göre alınacak cezada değil, şike yapılıp yapılmadığının nasıl saptanacağı konusunda düğümleniyor. Geçmişte epey kuvvetli kanıtlarla şike belgelendi ama federasyon kulağının üzerine yatmayı tercih etti. Bugün ne yapılacağını hep birlikte göreceğiz.
Ancak polisin ve savcılığın ellerindeki soruşturmayı yürütürken uyguladıkları yanlış ve hukuk dışı halkla ilişkiler yöntemleri yüzünden soruşturmanın üzerine ciddi bir gölge düştü.
İşte bu gölge yüzünden Futbol Federasyonu ne yönde karar alırsa alsın Türkiye’nin bir yarısına yaranamayacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları