Erdoğan ile Davutoğlu’nun ‘hassas’ ilişkisi

Önümüzdeki 104-106 günün siyasi gündemi seçim. Peki seçimin gündemi ne?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göre seçimin gündemi başkanlık sistemi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmenin oy verirken başkanlık sistemine geçilip geçilmemesini de oylamasını istiyor.
Cumhurbaşkanı’na göre Başbakan Ahmet Davutoğlu da kendisiyle aynı fikirde; o da başkanlık sistemini savunuyor ve seçimde bunu gündeme getirecek.
Fakat bugüne kadar Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar kuvvetli başkanlık sistemi açıklamaları duymadık. Davutoğlu, partisinin seçim vaatlerinden birinin özgürlüklere ve kuvvetler ayrımına dayalı yeni anayasa olacağını söyledi, ‘Başkanlık sisteminin bu bağlamda tartışılacağını’ açıkladı.

‘Hassas’ ilişkiler

Seçimin ve eğer seçim kazanılırsa sonrasının gündemini belirleme, önceliklerini saptayıp ona göre politikalar belirleme konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında belli bir fark ve bir çeşit ‘çekişme’ var mı, yok mu?
Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkisini yakından bilenler, ikili arasındaki ilişkiyi ‘hassas’ olarak niteliyor. Bir yandan çok sıkı bir ilişki ve işbirliği var. Bir gazeteci dostumuzun hesabına göre Başbakan ile Cumhurbaşkanı son 30 günde birlikte 14 saat geçirmişler, ‘bunun en az 10 saati baş başa.’
Peki iki lider baş başa konuşmalarında bu konuları açık açık konuşuyor mu? Bu sorunun cevabını onlar dışında kimse bilmiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi geçen haftalarda oldukça uzun süren ‘seçim stratejisini belirleme’ toplantıları yaptı ve bu toplantılarda bir dizi karar da alındı.
Bu kararlar içinde ‘Başkanlık sistemi konusunun seçim gündeminin ana tartışması haline gelmesinden kaçınılması ama yeni anayasanın kuvvetle savunulması’ da var.

Başkanlığa destek yüzde 44

Dünkü Sabah gazetesinde bir anket sonucu vardı, buna göre seçmenin yüzde 60’ı başkanlık sistemi tartışmalarının farkında ve onların da yaklaşık yüzde 70’i başkanlık sistemini destekliyor. (Bu hesaba göre toplamın yüzde 42’si başkanlık sistemini destekliyor.)
Konu epey bir zamandır AK Parti araştırmalarında da soruluyor. Daha önceleri yüzde 30’lar seviyesinde olan başkanlık sistemine destek yüzde 44’e kadar tırmanmış durumda.
Başkanlık mı oylanacak, Erdoğan mı?
Ancak burada kimi AK Parti kurmaylarının da dikkat çektiği bir sorun var: Başkanlık sistemi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında tartışılıyor ve kolayca ‘Erdoğan’ı seviyorum-sevmiyorum’ kutuplaşmasına dönüşüyor.
AK Parti’nin strateji toplantılarında öne çıkan eğilim, seçimi ‘Erdoğan sevgisi-Erdoğan karşıtlığı’na indirgemenin AK Parti’nin olası kazanımları üzerinde sınırlayıcı bir etki yaratacağı yönünde.
Bu bakış açısına göre Erdoğan sevgisiyle oy verenlerin doğal adresi zaten AK Parti, bu çeşit oylar açısından partinin ekstra bir şey yapmasına zaten gerek yok. Ama Başbakan Davutoğlu’nun açıklayacağı projeler ve seçim kampanyasındaki performansı bu ‘Erdoğan sevgisi’ oylarının üzerine oy ekleyebilir.

8 Haziran sabahı...

İşte tam bu noktada, Erdoğan-Davutoğlu ilişkisinde ‘hassas’ diye anılan yere geliniyor.
Bir yandan ikili arasında sanki görüş ayrılığı, hatta çekişme varmış izleniminin doğmasına bile izin vermemek gerektiğini düşünüyor parti kurmayları, bir yandan da seçimin kazanılması halinde Ahmet Davutoğlu’nun 8 Haziran sabahı ‘lider’ olarak uyanacağına dikkat çekiliyor.
Seçimde 331 ve üstünde milletvekili kazanılması durumunda AK Parti’nin hemen yeni anayasa yapmak, bunu gerekirse tek başına yapmak için düğmeye basacağı, o anayasanın da büyük olasılıkla başkanlık sistemini getireceği bütün hükümet ve AK Parti çevrelerinde ağız birliğiyle söyleniyor.

Erdoğan meydanlara çıkınca

Peki bütün bu konuşmalara, düşüncelere rağmen başkanlık sistemi seçimin ana gündemi olur mu?
Burada iki önemli faktör var, birbirini etkileyen.
Bunlardan birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan da mayıs ayına kadar mitingler düzenleyecek, meydan konuşmaları yapacak. Bu konuşmalarda da başkanlık sistemini gündeme getirecek.
İkincisi seçim dinamik bir süreç ve AK Parti de sürekli seçmenin nabzını tutuyor. Başkanlık sisteminin seçmen nezdinde hatırı sayılır bir destek görmesi halinde parti de buna kayıtsız kalmaz, kampanyasının ağırlığını değiştirir.
108 gün başladı.