EPDK: 600 MW güneş enerjisi için 7094 MW başvuru geldi

ENERJİ, özellikle de elektrik üretimi konusuna bir girdim, çıkamıyorum.

Haberin Devamı

Geçen hafta çıkan yazılardan sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz telefon etti, çok değerli bilgiler verdi. Bir yandan da sektörle ilgili bilgisi olan ve bizzat kendisi sektörde yatırım yapmaya çabalayan çok sayıda kişi ve kurumdan, üniversite profesörlerinden bilgiler yağdı.
Önce izninizle EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın verdiği bilgileri aktarmaya çalışayım:
2012 yılı sonu itibariyle 57059 MW olan kurulu gücümüz 2014 Eylül Sonu itibariyle 68230 MW olmuştur. 2012 yılında rüzgâr enerji santralı (RES) kurulu gücümüz 2.313 MW iken bugün bu güç % 50’lik bir artışla 3.484 MW’a ulaşmıştır. Aynı şekilde güneş enerji santralı (GES) kurulu gücümüz 2012 yılında 0 iken bugün (tamamı lisanssız üretim kapsamında) 20.3 MW’a ulaşmıştır.
2012 yılında 2676 MW yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi devreye alınmış, bu rakam 2013 yılında % 27 artış göstererek 3406 MW’a ulaşmıştır. 2013 yılında devreye alınan tüm santralların % 50’si yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı tesisleridir.
Belirtmek gerekir ki 600 MW güneş enerjisine dayalı lisanslı üretim tesisi yatırımı için Kurum’a 496 adet 7904 MW kurulu güç için başvuru yapılmıştır.
2015 yılı Nisan ayında alınacak 3000 MW rüzgâr enerjisine dayalı lisanslı üretim tesisi başvurusu için 1380 adet ölçüm direği dikilmiş olup bu kapsamda en az 750 başvuru yapılması beklenmektedir.
10-14 Haziran 2013 tarihlerinde 600 MW kurulu güç için GES lisans başvuruları Kurumumuz tarafından alınmış olup, yapılan incelemeler kapsamında uygun başvurular TEİAŞ’a gönderilmiştir. TEİAŞ sisteme bağlanacak projeleri belirlemek için 6446 sayılı Kanun gereği bölge bazında yarışma yapacaktır. Yarışmaların 2014 Aralık ayında yapılması planlanmaktadır. Beş bölge için tüzel kişilere ön lisans verilme aşamasına gelinmiş olup Kurumumuzca çalışmalara son şekli verilmektedir. Yarışma sonrası yaklaşık 40 tüzel kişiye daha ön lisans verilmesi öngörülmektedir. Bu başvurular için ülkemizin mevcut enterkonnekte iletim şebekesi yeterlidir.

*

Bunlar Mustafa Yılmaz’ın verdiği bilgiler. Yılmaz, konuşmamız sırasında lisans başvurusu yapan kurumların dosyalarının çok uzun sürelerde tamamlanabildiğini, hâlâ pek çok başvurucu firmanın dosyasında eksikler bulunduğunu, kendilerinin kurum olarak bu şirketleri tek tek arayarak eksiklerin tamamlanmasını istediklerini de anlattı.
Peki ama bu dosyalar neden bir türlü tamamlanamıyor? Tembellikten mi, iş bilmezlikten mi, yoksa bürokrasiden mi?

Haberin Devamı

Bir rüzgâr yatırımcısı anlatıyor: 6 yıl önce lisans aldık hâlâ üretime başlayamadık

Haberin Devamı

Kendisi adının yazılmasında sakınca görmedi ama ben yine de ismini saklıyorum, çünkü az sonra aktaracağım sorunlar sadece o şirketin başına gelen şeyler değil.
Bakın bir rüzgâr enerjisi yatırımcısı macerasını nasıl anlatıyor:
Projemizin çalışmaları 2000 yılında rüzgâr ölçümleri ile başladı. Lisans ilk müracaatı 2003 yılında yapıldı. Ancak üretilecek enerjiyi iletecek TEİAŞ kapasitesi yetersiz olduğu için lisans müracaatları bekletildi. Nihayet 2006 yılında müracaatlar kabul edildi ve iletim hattı planlandı. Gerekli ön izinleri ve teminatları tamamlayan şirketimiz 2008 yılında lisans almaya hak kazandı.
Lisans sonrası alınması gereken tüm izinler alınmaya başladı. 2013 yılında onaylanan imarımıza dek tam 42 adet kurum izin ve görüşü şirketimiz tarafından alındı. Daha sonrasında günümüze dek almış olunan izin ve görüş sayısı 70 adete çıktı.
2013 yılında yapılan ana trafo ve alınan imar izni ile inşaat faaliyetleri de başlatıldı. 6 adet türbinden oluşan 18 MW gücündeki proje için lisansta tahsis edilen santral saha genişliği 4000 dekar olmasına karşın inşai faaliyet (şalt merkezi dahil) sadece 2 dekar alanda yapılmıştır. (20 metre çapında 6 adet temel ve 240 metrekare şalt merkezi)
Akdeniz Üniversitesi’nden 7 kişilik öğretim görevlisi olan bir çalışma grubu inşaat öncesi, inşaat anında olmak üzere 4 dönemdir canlı hayat izlemeleri yapıyor. Bu çerçevede ayrıntılı kuş göç hareketleri, yerli canlı hayat, mevcut bitkisel örtü çalışmaları yapılıyor.
2000 yılında başlayan ve nihayet 2014 yılında çalışabilecek bu 14 senelik projemiz her yıl 60 milyon kw enerji, yani günde ortalama 167.000 kw enerji üretecek. Atmosfere salgılanan CO2 miktarında yaptığı azaltım tam 19 bin ağacın başardığı ile eşdeğer.

*

Evet bunlar da bir rüzgâr yatırımcısının anlattıkları. Dile kolay, tam 14 yıl...
Böyle hikâyeleri dinleyince insan ister istemez soruyor: Türkiye sahiden yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmek istiyor mu, istemiyor mu?
MİT dahil 70 ayrı kurumdan tek tek izin istemeye, parayı yatırıp 14 yıl beklemeye ve son dakikada hâlâ engellerle mücadele etmeye kaç kişi hazırdır dersiniz? EPDK’nın rakamlarına bakılırsa yine de çok sayıda insan bu şartlara rağmen yatırımcı olmak istiyor.

Yazarın Tüm Yazıları