Paylaş
Benim çocukluğumda İstanbul, diğer büyük batı şehirleriyle kıyaslandığında çok fakirdi ama zaman içinde bu fark bir ölçüde azaldı. Evet, bilim müzelerinden, doğa tarihinden söz ediyorum.
Bugün İstanbul’da, çocuklarınızı alıp götürebileceğiniz ve çok güzel bir gün geçirebileceğiniz pek çok şey aynı anda var.
Bir kere kalıcı bilim merkezleri var.
Bunlardan biri ve en eskisi, Şişli’de, Fulya’daki Polat Kulesinin hemen dibinde yer alan ‘Bilim Merkezi.’ Haftanın yedi günü açık. Çok sayıda aktivite yapılıyor, çocuklar pek çok temel bilim deneyini görebiliyor, tecrübe edebiliyor.
Sonra, Santral İstanbul var. Buranın içinde hem bir ‘enerji müzesi’ var, ki bence görülmeye değer, hem de çeşitli bilimsel aktivitelerin yapıldığı salonlar, dersler. Hele yakın bir zamanda burada ‘Sihirli Kutular’ adlı yeni bir aktivite başlayacak ki, size tavsiyem çocuğunuza bu tecrübeyi mutlaka yaşatın.
Tabii Santral İstanbul’a kadar gitmişken yakınındaki Koç Müzesi’ni de ihmal etmeyin. Burada sanayi tarihimiz, dünya sanayi tarihi çok güzel sergileniyor. Müzenin iki binasını da şiddetle tavsiye ederim. Biz bir dönem birkaç haftada bir kendimizi Koç Müzesi’nde buluyorduk, çocukla bir gün geçirmek için ideal.
İstanbul maalesef doğa tarihi ve doğayı anlamak için hala çok zayıf. Şehrin yegane hayvanat bahçesi bir özel işletme ve taa Darıca’da. Gidenlerin mutlaka memnun kaldığı bu hayvanat bahçesini öneririm ama uzaklığı dikkate alın.
Buna karşılık son 4-5 yılda çok iyi iki tane akvaryum açıldı İstanbul’da. Biri Forum İstanbul alışveriş merkezinin içinde, diğeri ise görece yeni Yeşilköy-Florya arasında sahilde. Her iki akvaryumu da birden fazla kez gezdim; her ikisini de tavsiye ederim. Hem koleksiyon hem de sergilemeler çok başarılı.
Hayvanat bahçesi bir hayırsever işadamının kurduğu, başka hayırseverlerin de yardımıyla yaşayan bir yer ama akvaryumlar ticari işletmeler ve bu işletmeler gayet iyi yaşıyor da.
Demek İstanbul’da artık ticari şeyleri yaşatacak meraklı bir nüfus var. İşte ona bir başka örnek de, geçici sergiler.
Örneğin Trump İşmerkezinde özel bir girişimle gelen bir köpek balıkları sergisi var. Ben göremedim ama gören tanıdıklarım çok etkileyici olduğunu söylüyorlar.
Yine örneğin Marmara Forum’daki NASA sergisinin de görülmeye değer olduğunu söylüyor güvendiğim insanlar. Bu sergide orijinal Apollo kumanda modülleri de sergileniyor, ki uzaya gitmiş gelmiş bir araç sanıyorum ilk kez Türkiye’ye geliyor.
Maalesef örneklerim hep İstanbul’dan; çünkü Türkiye’nin geri kalanında ne var ne yok çok da iyi bilmiyorum.
Eğer çocuğunuzla güzel bir haftasonu günü geçirmek istiyorsanız önerilerime bir bakın bence.
Taksim Kışlası AVM değil müze olsun
BU fikri ilk Kelebek’te Cengiz Semercioğlu yazdı, ben de ona katılıyorum.
Madem Taksim’de zamanında yıkılan eski topçu kışlasının aynısı yeniden yapılacak; burası otel ve alışveriş merkezi değil, müze olarak kullanılsın. Yani kente kazandırılan bir eserin rantından da yine kent yararlansın.
Yıllardır açılamayan Resim Heykel Müzesi bu kışlanın bir kanadına yerleşebilir, böylece yıllardır göremediğimiz eserler yeniden gün yüzüne çıkmış olur. Aynı binada, onun yanına adam gibi bir ‘Doğa Tarihi ve Bilim Müzesi’ ve hala yer kalıyorsa bir ‘İstanbul Müzesi’ şehrimize büyük değer katacaktır.
Hükümet ve belediye İstanbul’a kalıcı eser bırakmak istiyorsa, o binayı müze yapma fikrini ciddiye almalı.
Paylaş